"Leyla mısın kızım sen? Önüne bakmadan yürüyorsun."
"Çekil şuradan, sinirliyim zaten. Bir de seninle uğraşmıyım."
"Hey hey hey, kim sinirlendirdi seni böyle külkedisi?"
"Sanane ya sanane? Bir çekil git şuradan."İtmeye çalıştım ama yerinden gıdım kıpırdamadı. Sinirle burnumdan soludum. Yanından geçmeye çalıştım izin vermedi.
"Ya kardeşim beni bir sal. Derdin ne senin ya başıma bela mısın sen?"
"Diyelim ki öyle, napabilirsin ki?"
"Ayberk lütfen bir çekil ya nolur bak sinirliyim hıncımı senden çıkaracağım."
"Benim için sorun yok. Hatta gel benimle bir fikrim var."Kolumdan tutup sürüklemeye başladı.
El mahkum bende onu takip ettim. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.*** *** *** ***
Geldiğimiz yer bana hiç tanıdık bir yer değildi. Ama görünüşe bakılırsa Ayberk'in sürekli geldiği bir yerdi. Oturduğum yerde etrafıma bakındım bir süre ve Ayberk'in yanıma gelmesini bekledim.
"Neden geldik buraya?"
"Senin sinirini geçirmek için."
"Ben iyiyim beni düşünmene gerek yok."
"Seni düşündüğümü kim söyledi? Ben senin sinirini düşünüyorum."Sen onu benim külahıma anlat bakışlarıyla karşılık verdim sözlerine. Oflayıp ayağa kalktım ve kapıya doğru adımladım.
"Nereye gidiyorsun?"
"Eve."
"Sende ne mızmız çıktın ya. Yoksa korkuyor musun beceremem diye?"
"Şuan neyden bahsettiğimizden bile emin değilken mi?"
"Gelde gör."Ayberki takip etmeye başladım girdiği kapıdan içeri girdim ve sonunda neyden bahsettiğini anlama şerefine eriştim. Bir atış poligonundaydık. Kulağıma kocaman bir kulaklık taktı ve kendi kulağına da aynısından taktı.
"Nasıl yapacağını biliyor musun?"
"Hayır daha önce denemedim."
"O zaman sana nasıl yapacağını göstereyim."Arkama geçti ve silahı tutuşumu düzeltti. Kolunu kolumun üstünden geçirip elimi hizaladı.
"Bak şimdi hedefe dikkatli bir şekilde bak ve dikkatini topla. Silahı hedefe hizala ve ateş et."
Nefesini ensemde hissediyordum ve bu bana hiç yardımcı olmuyordu. Normalde pek erkeklerle göz göze gelemeyen biri olarak bu konuda tamamen sınırlarımın ihlal edildiğini hissediyordum hemde sonuna kadar.
Dikkatimi toplamaya çalışıp gözümü hedefe diktim. Ama bu çok zordu yani dikkatimi toplamak. En sonunda başardım ve tetiği çektim. Silah ateşlendi ve hedef tahtasının en dış noktalarından birine vurmuştum.
"Başlangıç için fena değil. Seninle daha çok işimiz var çaylak."
Silahı elimden alıp beni nazikçe kenara itti. Elini hedefe hizaladı, tamamen odaklandı ve ateş etti. Hedef tahtasının ortasına yakın bir yerini vurmuştu. Bana döndü ve mütevazı bir gülümseme bahşetti.
"Vay be baya iyiydin. Tam bir profesyonel gibiydin."
"Uzun süre uğraşınca böyle oluyor ve teşekkürler."
"Ooo burada kimleri görüyorum."Gelen sesle ikimiz de başımızı sese doğru çevirdik.