"Napıyorsun burada sen?" Garip bir ses tonuyla konuşmuştu.
"Önce bir o elini çek de. Hiç bişey yapmıyorum canım sıkıldı geziyorum evde. Napıcam başka?" yüzünü görmek için arkamı döndüm.
"He iyi iyi hadi gel yemek yiyecekmişiz." arkasını döndü gidecekken durdurdum.
"Dur orada sinsi yılan, sen niye sabahtan beri sırıtıp duruyorsun hayırdır yani? Bir şey mi var?"
"Ne sırıtıcam ya hayır sırıtmıyorum ben, hadi yürü gidelim." konuşurken hala sırıtıyordu arkasını döndü ve mutfağa gitti.
Bende arkasından mutfağa giriş yaptım. Annemle Cemile Teyze sohbet ediyordu. Sandalyeye oturup önümdeki yemeğe odaklandım.
"Okul nasıl gidiyor Elçinciğim?" Cemile Teyze ellerini kavuşturmuş bana yönelttiği sorunun cevabını bekliyordu.
"Nasıl olsun işte harıl harıl ders çalışıyoruz. İyi yani." Gülümseyerek cevap verdim.
"Iyi iyi canım yeter ki iyi olsun." Gülümseyerek bakışlarını anneme çevirdi. Bende yemeğime geri döndüm.
Telefonum titremeye başladı. Telefonu cebimden çıkarıp gelen mesaja baktım.
Leylak: Kanka şu benim düştüğüm çocuk vardı ya, Efe
Leylak: Bu bizim kapıya geldi dedi ki Elçin nerede bende dedim Ayberklerde
Leylak: Sonra adresi istedi, bende tarif ettim ay niye adresi istedi acabaa