Kapıyı tıklattıktan sonra biraz bekledim. Kapı açılmayınca tekrar tıklattım ve anında açıldı. Kapıyı açan kişi bir kadındı. Açıkçası bunu beklemiyordum.
"Buyrun?"
"Şey ben-"
"Hayatım kapıdaki kimmiş?"İçeriden gelen erkek sesinden sonra bir duraksadım ve onun olmayacağını düşündüm. İçeriden sesini duyduğum erkek kapıya geldi ve birbirimize şaşkınlıkla bakmaya başladık. Bakışlarımız birbirine kitlenmişti ve asla birbirimiz dışında kimseyi görmüyor veya duymuyorduk.
Karşımda kim duruyordu biliyor musunuz? Bana parkta gülümseyen ve aynı zamanda çarpıştığım çocuktu bu. Şok içinde bakakaldım. Bir süre daha birbirimize baktıktan sonra ilk bakışlarını kaçıran ben oldum. Gerginlikle ensemi kaşıdım.
"Şey ben üzgünüm.. Artık gitmeliyim sanırım, yani ben.. Ah her neyse işte gideyim yani gitmem gerekiyor sanırım, o zaman gideyim ben.. Gidiyorum ve gittim."
Hızlı adımlarla asansöre doğru ilerlemeye başladım omzumun üstünden arkama bir bakış attığımda onun hala bana bakakaldığını hatta şaşkınlıkla söylediğim onca kelimeyi de idrak edemediğini gördüm. Asansör bu kattaydı ve düğmeye bastığım gibi açıldı.
Çıkış katına inip hızlı hızlı kapıdan çıktım. Bir taksi çevirdim ve adresi verdim, bir an önce bunu bizimkilere anlatmam gerekiyordu fakat önce konuşmam gereken biri vardı. Telefonu çıkarıp mesaj yazmaya başladım.