"Kanka ben gene aşık oldum." Oflayıp elimi alnıma vurdum.
"Önemli dediğin bu muydu kanka? Sen her gün başka birine aşık oluyorsun zaten."
"Ya hayır bu sefer farklı lan." hevesli hevesli gözümüzün içine bakıyordu.
"Ve her seferinde aynı şeyi söylüyorsun."
"Aman Leyla yaaa. Seviyorum diyorum ya." ters ters Leylaya baktı. Bu arada Leyla dün gece dönmüştü.
"Kimmiş bu çocuk peki tanıyor muyuz?" Arda merakla bu cümleleri sarf etti.
"Bizim karşıdaki liseden aynı yaştayız ve aşırı yakışıklı çok güzel bakıyor. Bu kadar detay yeter." güldü.
"Adı ne lan bari onu söyle." hepimiz beklentiyle Aslıya baktık.
"Kanka adı Anıl ismi gibi kendisi de çok güzel." elini çenesine koyarak hülyalı hülyalı duvarı izledi.
Hiç birimiz tanımadığımız için bir yorumda bulunmadık. Bir kaç saat daha muhabbet edip evlere dağılmaya karar verdik.
Ayberk beni eve bırakmak istediğini dile getirdi.
Beraber eve doğru yürümeye başladık. Arada bakışlarını yakalıyordum.
Sessiz sessiz yürüdük bir süre. Ne o konuştu ne ben. Yürürken ellerimiz birbirine çarpıyordu.
En sonunda elimde bir dokunuş hissedip bakışlarımı elime indirdim. Elimi tutmuştu.
Bende parmaklarımı onun parmaklarına doladım.
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım ve yüzümde bir tebessüm oluştu. Çünkü o da beni yüzündeki gülümsemeyle izliyordu.