"Ne sırıtıyorsun öyle? Hayırdır?"
Güldüğünü yeni fark etmiş gibi gülümsemesini yüzünden sildi.
"Hiç öyle dalmışım. Sen niye geldin?"
"İstemiyorsan gideyim?"
"Yok öyle demek istemedim. Yani bir şey mi soracaktın?"
"Hayır."Neden geldiğimi bende bilmiyordum. Cidden, ben buraya niye gelmiştim? Gözlerimi etrafa çevirdim. Zil çalmış herkes çıkmıştı. Sıkıntıyla saçımı kaşıdım.
"Her neyse ben gideyim. Akşam görüşürüz."
"Görüşürüz."
Masamdan eşyalarımı alıp sınıfa çıktım. Sırama oturmuş Aslı beni bekliyordu. Yanına gidip eşyalarımı sırama koydum ve yanına oturdum."Ee anlat bakalım bu Leyla Hanım kime aşık olmuş?"
"Adı Efeymiş sanırım. Şu parkta gördüğümüz çocuk varya o işte."
"Parkta gördüğümüz çocuk mu? Emin misin?
"Evet, niye ki?"
"Hiç öylesine. Hayırlısı olsun."
"Senin yüzün düştü kuzum sanki. İyi misin sen?"
"İyiyim ya bir şeyim yok hadi sende git sınıfına geç kalma derse zil çalmak üzeredir."Aslı alnıma bir öpücük kondurup gitti. Parktaki çocuk diyordu... Parktaki çocuk yani Giray iyi ama Efe de demişti. Bu çocuk bana yalan mı söylüyordu? Artık onunla görüşmem doğru olmazdı. Telefonumu çıkarıp mesaj yazmaya başladım.
Elçin: Akşamki buluşmaya gelmeyeceğim ve bir sonrakilere de,
Elçin: Artık seninle görüşmek istemiyorumGiray: Hey hey, ne oluyor? Birden neden bunları yazdın?
Elçin: Sebebini sorma
Elçin: Görüşmek istemiyorum bunu anlasan yeterGiray: Yanlış bir şey mi yaptım sana karşı?
Giray: Seni kırdıysam özür dilerimElçin: Dedim ya, sen beni kıramazsın bir daha yazma bana.
Giray kişisi engellendi.