"Ayberk uzatma iyiyim diyorum, yani sonuçta yazın ortasında hasta olan tek ben değilimdir." dedim öksürüklerimin arasında.
"Kanka salak mısın? Harbiden iyi değilsin sen. Anneleri dinle git doktora."
Evet şuan toplu konferans yapıyorduk telefonda.
"Iyiyim dedim lan uzatmayın işte. Geçen seviniyordunuz gitmeme noldu şimdi bir endişelenmeler falan?"
"Kankacım hiç olur mu öyle şey, sen bizim canımızın içisin."
"Yağ çekme kes boşu Leylak. Külahımı vereyim ona anlat."
"Bir tanecim niye öyle diyorsun ama biz yapar mıyız hiç öyle şey? Aaaa."
"Şimdi ben yalan mı söylüyorum yani? Seni de biliyoruz Aslııııı."
Telefonu yüzlerine kapattım ve artık silmekten tahriş olmuş burnumu tekrar sildim.
Telefonum titremeye başlayınca gözüm ekrana kaydı.
Ayberk arıyor...
"Efendim?" esnemeye başladım.
"Benim suçum neydi de suratıma kapattın zalim kız?"
"Ya ben senin suratına kapatmadım, onların suratına kapattım ki hem." esnerken konuşunca kelimeleri garip telaffuz etmiştim. Güldü.
"Senin uykun gelmiş kedi. Hadi uyu sen sonra konuşuruz."
"Tamaaaam hadi öptüm baay."
Telefonu kapattım. Yatağıma yerleşip üstüme örtüyü çektim.