Aslı'nın muzip bakışlarından utanıp gözlerimi kaçırdım. Yanıma gelip, göz hizamda eğildi ve aynı şekilde bakmaya devam etti inadına.
"Demek Ayberk senin fotoğrafına bakıyordu. AY BU ÇOCUK KESİN SEVİYOR SENİ."
"Kankacım bağırmasan mı acaba he? Seni duyabiliyorum çünkü de ben."
"Yav minnoşum resmen seni seviyor bu çocuuuuk."
"Belki ben yanlış gördüm belki başkasının fotoğrafı o? Hem o beni kardeşi gibi gördüğünü söylemişti, neden sevsin yani? Seviyorsa da dostça seviyordur."
"Öncelikle yanlış görmüş olamazsın kendini mi tanımayacaksın mal. Ne zaman kardeşi olarak gördüğünü söyledi? "
"Kanka biz atış poligonuna gitmiştik o gün benim moralim bozuktu biraz bu da aldı götürdü. Orda tanıdığına tanıtırken falan kardeşim gibi demişti."
"Ne kardeşi gibi görecek beee? Her erkek kardeşi gibi gördüğü kızı ekran fotoğrafı yapsa ohooo."
"Aman ne bileyim ya, çok da şey yapmayalım."
Aslı tam konuşacakken bakışları arkamda bir yere kaydı ve sustu. Bende arkamı dönüp baktığımda Arda ve Ayberk geliyordu.
Önüme döndüm ve bardağın kenarına parmaklarımla hayali daireler çizmeye başladım.
Gelip oturdular, muhabbet ettiler. Hiç birine katılmadım. Duymamış gibi davrandım.
Kucağıma koyduğum telefonum titredi.
Giray: Moralin bozuk gibi
Giray: Neden yüzün düştü
Giray: Arkadaşların masaya geldiğinden beri kafanı kaldırmadın
Giray: Neyin var miniğim?Kafamı kaldırıp etrafa bakındım. Buralarda bir yerlerdeydi demek.
Giray: Etrafına bakınıp durma,
Giray: Boşuna aramasın beni gözlerin
Giray: Yolunu şaşırır başkasıyla buluşur güzel gözlerin sonra
Giray: Ben bile ulaşamazken kalbine bir başkası giriverir aniden
Giray: Dayanamam