7. Kayıp

270 15 7
                                    

Keyifli okumalar!

Görselde, pastası önünden uzaklaştırılan bir Karmel var. (temsili)

&

''Bu o kadar kötü bir şey olamaz.'' dedim kendi kendime ama o gece gözüme uyku girmedi. Bayan Wolf'un bembeyaz yüzü geliyordu aklıma. Bir Adalıya benzemem bile onu bu kadar endişelendiriyorken soyadımın öğrenilmesi ona nasıl hissettirirdi? Daha doğrusu buradaki yanlışlık neydi? Karmel Sulla insanlara nasıl bir kötülük yapmıştı? Benden korkuyorlar mıydı yoksa ben mi korkmalıydım?

''Onlar gerçek Karmel'i tanımıyorlar, değil mi Amiral?'' Başımın altındaki yastığı düzelttim. Bayan Wolf vakit gece yarısını geçtiği halde odaya dönmemişti ve dışarıdaki müzik hala sürüyordu. ''Tanısalar telaşlanacak bir şey olmadığını görürler.''

Birden amirali görme isteği uyandı içimde, yağlı boya portresi akademide kalmıştı ama çantamda karta basılı resimlerinden birini getirmiştim. Büyük annemden gelen kartları sakladığım kutudan seçmiştim onu. Yataktan sıyrılarak çantamı kıyafet dolabının köşesinden aldım. Hiç beklemediğim bir şekilde çantanın içini yatağın üstüne dökmeme rağmen resim ortada yoktu. Kalemlerim, tarih kitabı bile buradaydı.

''Yoksa benden saklandınız mı Amiral?'' Bu meselenin hızla çözüleceğinden emin olsam da sesim yorgun çıkıyordu. Fazla seçeneğim bulunmuyordu da, belki iç çamaşırların yanı sıra odadaki dolaplardan birine girmişti. Aramaya en meşakkatli dolapla başladım. Bayan Wolf'un valizler ve sandıklarla getirdiği her şeyin yer aldığı iki kapaklı geniş gardırobu, baştan aşağı yatak ve koltuklara serdim. Amiral hiçbir yerde değildi.

Nefes nefese onu kaybetme ihtimalinin yarattığı korkuyla kıyafetlerin kollarına, yakalarındaki kıvrımlara göz gezdirirken kapı açıldı. Bayan Wolf, yaptığımı sorgulayan bakışlarla odanın ortasında durmuştu.

''Ne oldu Bayan Sulla? Ne arıyorsunuz?''

Elimdeki çorabı bırakarak ''Bir resim efendim.'' dedim. ''Renkli ve kartona basılıydı. Çantamda getirmiştim.''

Bayan Wolf etrafa kısa bir bakış attı. ''Sanırım bulamadınız.''

''Evet efendim. Acaba görmüş olabilir misiniz? Hastalanıp dinlediğim müddetçe hep yanımdaydı.''

''Yarın görevliye sorarız.'' dedi Bayan Wolf, kendi bölmesinin kapısına dek ilerleyip duraksadı. Ben umutla onun yüzüne kaldırdım başımı, gözleri benimkilerle kesiştiğinde ondaki isteksizliği anlamıştım.

''Şimdi yatıp uyuyun Bayan Sulla. Söylediğim gibi yarın sorarız. Sadece bir resim, değil mi? Başka bir şeyiniz alınmış mı?''

''Hayır efendim, her şey yerli yerinde ancak-'' O resmin benim için değerinden bahsedecekken Bayan Wolf konuşmayı devraldı. ''O halde yatın, gemiden ayrılınca uzun bir araba yolculuğu yapacağız ve göreceğiniz gibi bu sefer gemideki kadar rahat olmayacak.''

Çok korkunç hissediyordum. On yaşındaki keşfimden beri Amiralsiz hiçbir günüm geçmemişti. Evet, biliyordum o resim sadece bir araçtı hayal gücümü aralayan ancak bazen herkes bir araca ihtiyaç duymaz mıydı? Düşlerimiz asla aşılamayacak kadar geniş olsa da orada ilk adımlarımızı atmamızı sağlayacak destek gelmezse bu yolda nasıl yürüyecektik kaybolmadan?

Bayan Wolf kendi bölmesine çekildiğinde ışıkları söndürüp söndürmemek konusunda tereddüt yaşadım. Aramalara devam etmek istesem de yaptığım karışıklığı toplamam gerekiyordu. Sabah Mary'nin böyle bir manzaradan sorumlu tutulması büyük adaletsizlik olurdu. Kıyafetleri yerleştirirken elim öyle ağırlaşmıştı ki uyumam gereken vaktin çoğunu harcamıştım. Oda eski görüntüsüne kavuştuğunda yatağımın yanındaki dolapta duran küçük saat altıya yaklaşıyordu. Uyumak yerine odadaki diğer eşyaları araştırmaya kalktım. Dergilerin olduğu rafları kontrol ettim. Kitapların sayfalarını karıştırdım. Bir ara yatağımı bozup çarşafın altına dek baktım. Başka türlü içim rahat etmeyecekti. Oysa sonuç değişmemişti. Amiral kayıptı.

KIRIK KARAMELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin