***İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR...***
O gün yaptığımız telefon görüşmesi neredeyse bir saat kadar sürmüştü. Bana anlatmamakta direndiği konunun ne olduğunu şimdi daha da merak ediyordum. En kısa sürede bunun ne olduğunu ne olursa olsun kesinlikle öğrenmeyi kafama koymuştum.
O bana anlatamadığı konu her neyle ilgili olursa olsun benim hayatımda gidişine sebep olacak bir şey olmayacaktı. Bir daha benden gitmesine izin vermemeye kararlıydım.
Benim bir kez daha deneyelim teklifimi kabul etmeden önce düşünmesi gerektiğini söylemesi öfkelenmeme sebep olsa da bunu kabul ettim. Onu görmeyi deli gibi istesem de buluşma teklifimi yine kabul etmemişti.
Bildiğim bir gerçek vardı. Hala benimle konuşurken fazlasıyla heyecanlanıyordu. Bu şimdilik benim için yeterliydi. Yani eninde sonun da yine birbirimizin hayatlarına girecektik....
İşlerimi toparlayıp bir kaç dosyayı çantama alarak ofisten çıkıp arabama bindim. Fazlasıyla heyecanlıydım, günler sonra onu görecek olmam beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı.
Aslında haftalardır bir kaç dakika olsun görmek için iş yerinin önüne gidip onun çıkışını bekliyordum. Karşısına çıkmak istemememin sebebi belki anlatır umuduydu ama o anlatmak yerine gitmeyi tercih etmiş, benden hala kaçıyordu.
Yarın buluşalım teklifime de ret cevabı verince bana yapacak pek bir şey kalmamıştı. Gidecek ve onu hayatıma geri alacaktım. Onun itirazlarına izin vermeyecektim.
Beni seviyordu, ben de onu seviyordum ve korkularıyla yüzleşecektik. İkimiz birlikte bunun üstesinde gelecektik. Yani gelmeliydik.
İş çıkışına yetişmiştim. Arabamı onun arabasının arkasına park edip çıkmasını beklemeye başladım. Bir süre sonra Serkan ile konuşarak çıkmışlardı. Serkan beni görünce yüzü biraz garipleşmişti. Nihal ondaki değişikliği anlayarak kafasını çevirdiğin de gözlerimiz birleşti.
Öyle tatlı bir hali vardı ki, ilk gördüğüm günkü gibi gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu. Sonra Serkan'a dönüp bir şeyler söyledi. Serkan yön değiştirirken Nihal bana doğru gelmeye başladı.
''Selam. Geleceğinden haberim yoktu'' derken tedirgin görünüyordu.
''Seni görmek istedim. Bir şeyler yerken konuşmaya ne dersin'' diye sordum.
''Seni takip ederim'' dedi ve arabasına ilerlemeye başladı. Yanımdan geçerken bileğinden yakalayarak onu durdurdum. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı.
''Benimle gel'' dedim. Gülümseyerek karşılık verdi. ''Geliyorum ya zaten'' dedi. Biraz öne doğru eğilip kokusunu içime çekerek yanağına ufak bir öpücük bırakıp yüzüne baktım. Elini elimden yavaşça çekerek arabasına doğru ilerleyerek binip çalıştırdı.
Ben de arabama binip çalıştırdım. Ardından yola çıktım. Güzel bir restoranın önüne park edip onun inmesini bekledim. İçeriye doğru giderken aramızdaki mesafe canımı sıkmıştı. Elimi uzatıp elini tutmak istedim ama elini çekerek engel oldu. Biraz gerilsem de belli etmemeye çalışarak içeri geçip karşılıklı oturduk. Siparişlerimizi verip beklemeye başladık.
Siparişlerimiz gelene kadar havadan sudan konuşmalarla ortamdaki gergin havayı dağıtmaya çalışmıştım. Bir süre sonra ikimizde normale dönmüş gibiydik. Tabi hala az da olsa tedirgin olduğunu anlayabiliyordum.
''Yolculuğun nasıl geçti'' diye sorup kendini biraz olsun rahat hissetmesini sağlamak adına gülerek bakıyordum ona. Özlemiştim onu. Çok özlemiştim. Kokusunu, gülüşünü, bana bakarken ki çekingen hallerini. Her şeyi çok özlemiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Tesadüf Büyük Aşk (TAMAMLANDI)
Genel KurguGeçmişte yaşanan kötü bir olay ve sonrasında edilen büyük yeminler... Aşkın küçük bir tesadüfle hayatına girmesi ve sonrasında yaşanan sıkıntılar... Her şeyin ortaya çıkmasıyla gelen mutluluk... kısa sürmüştü. Ayrılık hiç beklenmedik bir anda gelmi...