***İYİ OKUMALAR...***
Eve gelmiştim. Fırat bahçe kapısından çıkmış elinde kocaman bir hediye kutusu, yüzüne yayılan karizmatik gülüşüyle bize doğru gelirken bir kez daha hayranlıkla inceliyordum hayatım dediğim bana yuva olan adamı.
Kucağımda tuttuğum pembe battaniye içindeki kızım da anlamış olacak ki kıpır kıpır hareketlenmiş, babasının ilgisini kendi üzerine çekmek için debeleniyordu sanki.
Sevgiyle ona dönerken yanağına kokulu bir öpücük bırakmış, sevgiyle gülümsemiştim.
''Seninle işimiz var küçük hanım'' derken Fırat yanımıza kadar gelmiş saçlarıma bir öpücük yerleştirirken kızımızı da kollarına almıştı.
''Babasının prensesi bu gün ne kadar büyümüş böyle'' derken birden rüzgar çıkmış ve her şey bir yerlere dağılmaya başlamıştı.
Yerimizden kalkmış içeri doğru koşmaya başlamıştık. Balkon kapısını kapatıp arkamı döndüğümde kızımızın 8-9 yaşlarında bir kız olarak görmüş ve korkuyla sarsılmıştım.
Şaşkınlıkla onlara bakarken ikisinin el ele gidişi canımı öyle çok yakıyordu ki sanki içim parçalanıyormuş gibi hissediyordum...
***
Gözlerimi açtığımda kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyordum. Başımı çevirip etrafıma bakındığımda Sabriye teyzeyi ve Doğanı gördüm. Konuşmak istemiştim ama boğazın acımış, sesim çıkmamıştı.
Ellerim karnıma giderken gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı. ''Bebeğim'' dedim. Sabriye teyze baş ucuma gelip elimi tuttu.
''Gitmedi de, bırakmadı seni de'' diye inlemiş, umutla konuşmasını bekliyordum.
''Ağlama kızım o iyi, Allaha şükür ikiniz de iyisiniz'' dediğin de rahatlayarak derin bir nefes alırken şimdi de mutluluktan ağlamaya başlamıştım.
''Nerede, neden yanımda değil, yoksa bana yalan mı konuşuyorsun'' diye sorularımı sıralarken gülümsedi.
''Tabi ki yalan konuşmuyorum. Onu gördüm, ortalığı ayağa kaldırıyordu. Çok yaygaracı bir kız olacak şimdiden belli'' dedi.
''Kız mı'' dedim ağlamam devam ederken. Kafasını sallayıp devam etti.
''Bir süre için gözlem altında tutacaklarmış. Erken dünyaya geldiği için küçük bir önlem dedi doktor, yani korkulacak bir durum yok'' diye açıklamaya çalışıyordu.
Ama bu sözler beni durdurmaya yetmezdi. ''Görmek istiyorum'' dediğimde ilk defa Doğan konuşmaya başladı. Sesi öfkeli ve yüksek çıkmıştı konuşurken.
''Zor bir ameliyat olmuş kalkmamam gerektiğini söyledi doktor, yoksaa'' diye bağırıp gözlerimin içine öfkeyle bakmaya başlamıştı.
''Yoksa ne'' dedim öfkeyle ona bakarken.
''O yataktan kalkamazsın Nihal, gerekirse seni o yatağa bağlatırım ama o yataktan kalkmana izin vermem'' diye bağırdı.
''Kalkarım, sen de bana engel olabiliyorsan ol'' dedim korkusuzca ona bakarak.
''Eğer o yataktan kalkarsan bir daha asla çocuk sahibi olamazmışız'' dediğinde şok olmuş gözlerle ona bakıyordum. ''Çocuk sahibi olamazmışız'' dedim kendi kendime.
Delirmiş olmalıydı. Beni buraya zorla getirmiş zorla alı koyuyordu ve çocuğumuz olamazmış diyordu. Ondan bir çocuk sahibi olacağımı sanıyorsa büyük yanılıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Tesadüf Büyük Aşk (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralGeçmişte yaşanan kötü bir olay ve sonrasında edilen büyük yeminler... Aşkın küçük bir tesadüfle hayatına girmesi ve sonrasında yaşanan sıkıntılar... Her şeyin ortaya çıkmasıyla gelen mutluluk... kısa sürmüştü. Ayrılık hiç beklenmedik bir anda gelmi...