**KEYİFLİ OKUMALAR...**
'Çıkarsa iyi olur. Ama bu defa hayatından çıkarmamak üzere karşıma çıkarmalıydı. Karşıma çıkarsan ve hayatında birileri olursa, hayatından o birileri çıkar güzellik..' dediğimde dikiz aynasından bana bakan Erhan'ı görerek içimden değil de yine dışımdan söylediğimi anladım.
''Yola bak Erhan. Ölmek istiyorsan git kafana sık'' dedim sinirle.
''Abi sen iyi misin. Günlerdir bir garip davranıyorsun da...''
''Siktirme iyiliğini... Mekana çek işimiz var'' diyerek gözlerimi kapatıp sinirli bir nefes koyverdim. O adam onu benden önce fark ederek hayallerimin içine etmişken bana iyi misin diye soruyordu. Değildim tabi ...
Mekana gelince Erhan sıkıntılı bir sesle geldik abi dediğinde hala lanet olası şansıma küfüler ediyordum. Madem o kız benim olmayacaktı ne diye karşıma çıkmıştı ki sanki...
Derin bir nefes alıp arabadan indim. Hızla mekana girerken Erhan da arkamdan beni takip ediyordu. Arkama dönüp baktım. ''Sen burada bekle'' diyerek içeri girdim.
Düşündüğüm gibi gelmişler beni bekliyorlardı. Beni görünce Metin abinin yüzünde tebessüm oluşurken diğerleri de bana dönüp ayağa kalktılar.
''Hoş geldin aslanım. Hayırdır sen dakik adamdın'' derken sarılmış sırtıma hafifçe vurmuştu. Ben de ona sarıldım.
''Önemli bir işim çıktı abi'' dedim. Anlayışla başını sallayıp diğerleriyle tanıştırdı.
''Ünlü avukatımız Fırat Altındağ. Elinden kurtulanı görmedim'' diyerek gururla söylerken gülümsedim. Sonra diğerlerini tanıttı. ''İhsan Kara, Karaman inşaat şirketinin sahibi. Diğer bey de ortağı Mühsin Bozoklu'' dedi.
Adamlarla tanışma fazlı bitince esas konuya geldik. Şirketin müdürü olacak adam sahte faturalar düzenleyerek zimmetine yüklüce bir meblağ aktarmış ama bunu yaparken de İhsan beyin oğlunun adına yapmış. Bu durum da İhsan beyin oğlu dolandırıcılıkla suçlanmış ve hakkında soruşturma açılmış...
İki saat kadar olan biteni en ince ayrıntısına kadar dinlemiş sonunda da el sıkışıp daha sonra görüşmek için kalkmışlardı. Metin abi arkada kalıp bana döndü.
''Ne zamandır bir araya gelemedik aslanım. Bir gece içelim'' dedi.
''En kısa zamanda buluşalım abi'' dedim. ''Seninle içmeyi ben de özledim'' dediğimde omzumu dostça sıkıp güldü ve diğerlerinin ardından çıkıp gitti.
Ben de bir bardak daha viski istedim ve kafama dikip mekandan ayrıldım. Erhan beni görünce arabadan inip kapıyı açmış ama yüzüme bakmamıştı.
''Hayatım yine mi yüzünü astın. Bak bu hallerini hiç sevmiyorum'' dedim. Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Kafasını iki yana sallarken gülmeye başlamıştı.
''Lan karı gibi bana surat asmakta ne, kalıbından utan dallama. Biri şurda beni duysa boşuna kurşun ziyanlığı yaptırtacaksın bana'' derken arabaya binmiştim.
Arabaya bindiğinde hala gülmemek için kendini tutuyordu. ''Gül lan gül. İçin de ezeceğim diye gaz yaptın'' dediğimde tuttuğu kahkayı serbest bıraktı.
''Hele şükür be abi, kaç gündür neydi o hallerin'' diye sordu.
''Gevezelik etme de eve sür Erhan'' diyerek telefonu elime alıp bir kaç görüşme yaptım. Sonra da alışmak zorunda olduğum İstanbul trafiğinde eve gitmek için sabırla beklemeye başladım.
***
Sabah biraz geç kalktım yataktan. Hafta sonu olmasını fırsat bilip uykuya doymuş iyice bir dinlenmiştim haftalar sonra.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Tesadüf Büyük Aşk (TAMAMLANDI)
Ficțiune generalăGeçmişte yaşanan kötü bir olay ve sonrasında edilen büyük yeminler... Aşkın küçük bir tesadüfle hayatına girmesi ve sonrasında yaşanan sıkıntılar... Her şeyin ortaya çıkmasıyla gelen mutluluk... kısa sürmüştü. Ayrılık hiç beklenmedik bir anda gelmi...