Dararrat darat... surpruz 2. Bölüm.
1.bölümü okumayı unutmayın..Camları kapamak için önümden çekildiğinde tekrar dışarıya bakmıştım. Ama o yoktu. Az önceki görüntü neydi peki? Bilincimin bir oynumu?
Neden abartıyorumki normal biriydi işte sadece teni fazla beyazdı olamazmıydı yani... peki ya bakışları?... gülüşü?
"Bir şey mi oldu kızım"
Sanırım tedirgin bakışlarımdan etkilenerek sormuştu."Hayır anne iyiyim. Sadece geç mi gideceğiz eve"
"Hayır birazdan gideceğiz kızım"
"Tamam"
~
Sonunda özlediğim odama vardığımda annemin yardımlarıyla yatağa uzanmıştım. Ahhh telefonumu aldığımda gelen yüzlerce arama ve mesaj beni hiç şaşırtmamıştı...
Hemen ismini tuşlayarak arkadaşımı arsmıştım.
-Alo Sarah sen misin?
"Evet brnim İvy(ayvi) endişelenme iyiyim"
-Endişelenme mi? Deliye dönmüştüm. Annen sana ulaşmamıza engel oluyordu. Söylesene nasıl endişelenmeyeyim?"Evet biliyorum yolda söyledi. Size biraz kızgın. Bi boka yaramayacaklarsa ne diye arkadaşlarınlar dedi bana"
-Yah bir dakika biz böyle bir şeyin olmasını istermiydik sanki. Suçlu biz değiliz.
"Biliyorum İvy sadece şimdilik biraz kızgın. Muhakkam geçecektir siniri"
-Ama ben seni görmek istiyorum
"Bende istiyorum annemi ikna etmeye çalışacağım. Taehyung ve Namjoon onlar da kızdı mı bana?"-Evet bir bilsen Taehyung annenle nasıl konuştu? ne konuştu? bilmiyorum ama sonunda senin iyi olduğunu öğrene bildik.
"Ahh üzgünüm gerçekten. Şuan yanındalar mı?"-Evet sesin höparlörde seni duyuyorlar ve sinirli oldukları için konuşmak istemiyorlar
"Üzgünüm çocuklar. Lütfen beni anlayın... üzgünüm ben bilerek yapmadım gerçekten"-Ne boklar yaptığının farlındasın yani. Bunu nasıl yaparsın?
Namjoonun sinirli sesiyle başbaşaydım...
-Cevap veremiyorsun değil mi? Çok güzel. Biz nasıl hissettik? Kendimize ne kadar kızdık biliyor musun? Annen bizi suçladığında ne yapacağımızı bilemedik.=Namjoon üstüne gitme artık.
Taehyung'un rahatlatıcı sesi bir nebzede olsa rahatlamama sebep olmuştu.-Üstüne gitme mi? Ben bu haldeyken biz bu haldeyken üstüne gitmeyeyim mi? Bir gün önce ne halde olduğumuzu unuttun sanırım.
Ben böyle olsun istememiştim. Herşey biranda oluşmuştu. Nasıl yaptığımı kendim bile anlamıyordum. Gözlerimden süzülen yaşlar yanağımı islattığında bir şey söyleyemiyordum.
-Sus tamam mı? Hep sus zaten. Şu lanet çeneni hep kapalı tut.
"Sizi özledim"
Ağladığım için hıçkırarak söylediğimi cümleyi bitirdiğimde anlaya bilmiştim.=Hey hey güzelim ağlamıyorsun değilmi? Namjoona aldırma sadece her zamanki hali.
"Ben üzgünüm. Şimdi konuşamayacağım sanırım. Ama özür dilerim gerçekten"Telefonu kapatarak göz yaşlarımı silmek için peçeteye uzanmaya çalışmıştım. Onlar benim en yakınlarımdı. Lisede bir birimizi bulduğumuzda dışlananlardık.
Farklı sebeplerden dolayı dördümüzde diğer sınıfımızdakilerden yaşça büyüktük. Mesela Namjoon okula geç başladığı için, İvy ailesini kaybedip iki sene hiç okula gitmediği için, Taehyung lise birdeyken komaya girdiği için ve ben... ahh en acınası bendim.. Sadece tenbelliğim yüzünden.. böyle giderse liseyi hiç bitiremeyecektim.
Onlarla arkadaşken bizim belkide hayatımızı değiştiren şey dördümüzünde müzik yeteneğinin olduğunu farketmemizdi. Bunu keşf ettikten sonrası zaten hep müzikle iç içeydik. Seoul sokaklarında şarkı söyler yada kendi ortak sosyal hesabımızda paylaşırdık.. zamanla çok sevildiğimiz için bazı küçük yerlerde performans bile sergilemiştik... Ahhh sizi seviyorum çocuklar.. affedin.
Sonunda göz yaşlarımı silerken bulanıklaşan görüş alanımda o çocuğun biranda belirmesiyle elimdeki peçeteyi fırlatmıştım. Aman tanrım yüzü hala gözümün önünde beliriyordu..Peki bu ahmak hiss ne? İçimi kaplayan bu soğukluk nedendi.
Yavaşça tutunarak yerimden doğrulup ayağa kalktım. Hava artık iyice kararmıştı. Odamın içerisinde balkonun cam kapısını açtığımda soğuk rüzgar ürpermeme neden olmuştu.
"Ahhh çok soğuk"
İsyankar cümlelerim tabii ki üşümemi engellemiyordu.Karşı komşumuz bay ve bayan Kim'in işıkları kapalıydı sanırım uyumuşlardı. Biraz yaşlı çiftti ve onları çok seviyordum. Hiç çocukları olmadığı için ben hep onların yanına gider bazen israrları üzerine yatılı kaldığım bile oluyordu.
Yavaşça bakışlarımı bahçemize çevirdim. Benim güzel beyaz çiçeklerim akşamın karanlığında ne kadar güzel gözüküyorlardı. Kulaklarımı dolduran salıncak sesiyle
(Korkuyorum yazarken) biraz öne doğru giderek kapıyı tsmamen açarak ilerledim.Bahçenin hemen sağında salıncağım vardı ve ben kendim yapmıştım. Acaba çocuk falan mı girmişti bahçemize.
Eğilerek sağa baktığımda boğularak bir iki adım geri gitmiştim. B..bu oydu şu an salıncağımda oturan kişi sabah hastanede gördüğüm çocuktu.
Karanlıkta daha da korkutucuydu. Hayır bu mümkün değil Sarah kendine gel. Tekrar bir iki adım atarak hafif eğildim ve salıncağa bakmamla bu sefer az önce başını eğmiş olan çocuk gözlerimin içine bakıyordu. İliklerime kadar işleyen korkum beynimle savaş veriyordu. Biri hayal gördüğümü bağırıyor diğeriyse kendimi kandırmamamı söylüyordu.
Ayaklarım tutmamıştu sanki. Bu mümkün değildi. Yanii onun bizim bahçemize girebilmesi şuan salıncağımda olması. Tüm gücümü toparlayarak hızla odama koşup kapıyı kapatarak perdeleri indirmiştim.
Duvara yaslanarak güç almaya çalışıyordum ama olmuyordu. Elimi hızla atan kalbime götürdüm ve tam o sırada odamın kapısı açılmıştı....
Hehe dayanamadım ve bir yb daha attım
![](https://img.wattpad.com/cover/167779053-288-k210464.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost|| MinYoongi||Hayalet sevgilim+18
Fanfiction#Yetişkiniçerikli kısımlar vardır. Yaşı küçük olanlar lütfen okumasın. 18.11.2018 Tamamlandı✅ 19.03.2019 Kimsenin göremediği birini görür ve zamanla bu görünmezin herşeyin olduğunu anlarsan.... İşte bizim hikayemiz böyleydi o herkes için görünmez b...