"Evlilik teklifi tamam~.... ama bir şeyi unuttuk Sarah"
"Neyi unutmuşuz?"
"Bunu~
Dudakları nazikçe dudaklarımın üzerinde hareket ettiğinde ellerimi omuzlarına koyarak daha çok kendime doğru çektim.Ellerim düzenli saçlarına gittiğinde açıkçası dağıtmak istemiyordum. Çünki saçlarını her zamankinden daha güzel yapmıştı.
Parmaklarımı saçlarından nazikçe geri çıkardığımda dudaklarını ayırmıştı.
"Saçlarımı karıştır"
Emir gibi söylediği şeyin hemen ardından tekrar öpmeye devam etmişti.Biraz şaşırsamda belli etmeden dediğini yaptım. Dudaklarının arasından " bunu seviyorum" diye fısıldamıştı.
Bende seviyordum sadece yemeğe gideceğimiz için saçlarının düzenli kalmasını istemiştim. Neyse demek ki boşvermeliyim.
Bir süre sonra dudaklarımızı ayırarak elimden sıkıca tuttu.
"Aşağı inelim artık. Burda kaldıkca hiç gitmek istemiyorum""Bende~"
Gülümseyerek ellerini pantalonunun ceplerini yerleştirerek bana doğru döndü.
"Saçlarımı düzeltirmisin?""Tabii ki"
Bunu severek yapardım. Çünki saçları yumuşacıktı ve ben saçlarına dokunmayı çok seviyordum.
Sonunda memnun olmuşcasına gülümseyerek eliyle kapıyı işaret etmişti.
"Önden bayanlar"
"Öylemi, bu inceliğin arkasında bir şey yoktur umarım"
"Tabii ki var... elbise kısa ya kıçın açıkta mı kalıyor ona bakacağım"
"Hay ben senin Yoongi... kendin aldın elbiseyi şimdide arkamı mı gözetliyorsun"
Beni önüme döndürüp elleriyle omuzlarımdan ittirerek yürütmeye başlamıştı.
"Çok konuşma küçük şey...hadi yürü"
"Ta~mam"
~
Tam üç saattir bizimkiler bazen yemek yiyor, bazen ara vererek sohbet ediyor, sonra tekrar yeni birşeyler sipariş veriyorlardı. Ortamda canlı müziğin olması hoştu. Yani bence çok güzel söylüyorlardı.
Ama sorun şu ki ben zaten fazla yemek yemezdim. Vee şuan üçüncü kez yemek sipariş ediliyordu ve ben sadece salata yemiştim. Namjoon desen zaten trafiğe takılmış. Belki de yetişemem demişti. Yoongi de benden farksız değildi sıkıldığı her halinden belliydi.
Yanımda oturduğu için ara sıra elimi tutarak ikimizi de bu sıkkın ortamdan bir kaç saniyeliğine koparıyordu.
"Yoongi bir şeyler ye. Hiçbir şey yemedin"
Sessizce kulağına doğru yaklaşarak söylemiştim."Yok ben yedim. Asıl sen ye"
"Tamam tamam. Anlaşıldı ikimizde birşeyler yiyelim ne dersin? Bak şurdaki et lezzetli gözüküyor"
Sonunda ikimizde birşeyler yemeğe karar vermiştik.
Geçen yarım saatin ardından ara sıra Bay Min'in sorularını yanıtlıyor sonra tekrar sessizliğe bürünüyordum. Bay Min ise kendine dair bazı anılardan bahs ediyordu.
Çatalımla tabağımdaki süs için konulmuş şeylerle oynarken aklıma gelen düşünceyle sinsice gülümseyerek sol elimi çaktırmadan masanın altına götürdüm.
Elimi hemen solumda oturan Yoonginin bacağına götürdüğümde kaşlarını çatarak bana doğru dönmüştü. Masanın başka bir tarafında oturduğumuz için ikimiz yalnızdık yani yanımızda kimse yoktu zaten olsada örtüden dolayı kimse birşey görmezdi.
Elimi bacağının iç kısımlarına kaydırdığımda bacaklarını aralayarak elindeki çatalı sıkıca kavramıştı.
Yavaşça yukarıya doğru ilerleyerek kasıklarına vardığımda nazikçe okşamaya devam ettim.
Elini hızla elimin üzerine koyarak diğerlerine çaktırmadan bana dönmüştü.
"Yapma Sarah"
Eline aldırış etmeden devam ederek elimi erkekliğinin üzerine yerleştirdim."Sarah bak duramayız"
Yavaşça erkekliğini okşamaya başladığımda pes ederek çatalını tekrar alarak masaya dönmüştü. Diğerlerine belli etmemeye çalışıyordu.
Nefes alışlarını duya biliyordum. Sanırım zamanı gelmişti. Hızla telefonumu alarak Ivy'ye mesaj attım. Ve hemen ardından arama gelmişti.
"Alo.. ne? Hemen geliyorum İvy"
Ayağa kalktığımda Yoongi neye uğradığına şaşırmıştı diğerleriyse endişeyle bana dönmüştü.
"Sorun ne kızım"
"Efendim arkadaşlarım aradı. Bir şey olmuş ve zehirlenmişler şu an hastanedeler. Benim gitmem gerek. Onları yalnız bırakamam. Gerçekten çok üzgünüm"
"Tabii kızım. Sorun değil. Zaten konuşacağımız herşeyi konuştuk git tabi"
"Yoongi sen beni bırakırsın değil mi?"
"Yoongi hemen ayağa kalkarak ceketini almıştı.
"Tabii kii. Hadi çabuk ol"
Keşe kabanımı alarak çıkışa ordan da Yoongiyle birlikte arabanın park edildiği yere kadar hızla yürümüştük.
Yoongi hızla sürücü koltuğuna oturarak kemerini bağlamıştı.
Bende rahat tavırla yerime oturduğumda ban doğru dönerek arabayı çalıştırmıştı.
"Hangi hastanedeler Sarah? Hemen gidelim"
Unuttuğu birşey vardı ben ona bir söz vermiştim.
"Sarah nereye gidiyoruz. Adresi söylesene"
Sinsice gülümseyerek koltuğa yayıldım
"Dağ evi"
Araba ani fren yaptığında çatık kaşları ve şaşkın surat ifadesiyle bana doğru dönmüştü.
"Dağ evi mi?"
🌓🌔🌕🌖🌗🌘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost|| MinYoongi||Hayalet sevgilim+18
Fanfic#Yetişkiniçerikli kısımlar vardır. Yaşı küçük olanlar lütfen okumasın. 18.11.2018 Tamamlandı✅ 19.03.2019 Kimsenin göremediği birini görür ve zamanla bu görünmezin herşeyin olduğunu anlarsan.... İşte bizim hikayemiz böyleydi o herkes için görünmez b...