Bir bok bildiğin yok Sarah. Birileriyle ilişki yaşadığımı nerden çıkardın"
Dediği şeyle sinirden artık bardağı kafasına geçirecektim. Kendimi zor tutuyordum.Tüm gücümü toplayarak ayağa kalktım. Tam önüne dikilmiştim.
"Şöyle suratıma boş boş bakmayı kes ve git anlıyormusun? Hayatıma aniden girip bok ettiğin için teşekkür ederim. Şimdide sağa doğru lütfen çek ve git"
Bir adım bile atmıyordu. Benimle derdi ne bu çocuğun? Benden memnun değilsen senin için bir yalnış ifade ediyorsam neden benim yanımdasın ki hala...
"Demek gitmeyeceksin. Eee iyi o zaman ben de zorla çıkarırım..
Şuan ayakta duracak gücü bile zor bulmuş olsam da kesinlikle söylediğimi yapacaktım...
Omzuna vurarak ittirdiğimde hiçbir şey yapmıyordu.
"Sen... gerçekten seniii.....
gücüm olsaydı şuan burda elimden alamazlardı.Tekrar ve tekrar göğsüne yumruk yaptığım elimle vuruyordum. Sessizce gözlerime bakıyordu.
Pes edip kapıya kadar ilerlediğimde yine peşimden gelmişti.
"Defol git diyorum işte. Neden direniyorsunki...
Aldırmadan vurmaya devam ettiğimde sinirle bileklerimi tutarak beni kapıya itmişti.İki eliyle tişörtümün yakasından tuttuğunda sinirle solumuştum.
"Ne? Gerçekten ne yapacaksın dövecek misin? Kafa mı atacaksın söylesene... bana vursan ne yazar dün söylediğin kadar canımı yakmaz emin ol...
Sen.. sen gerçekten insanların zaaflarını kullanan birisin... sırf senin yüzünden belkide kimseye karşı cesur davranamayacağım.
Sırf senin yüzünden dün kendimi bok gibi hissettim anlıyor musun! Gerçekten teşekkür ederim"
"Sarah!!!!"
İsmimi öyle bir bağırmıştıki tamamen duvara sinmiştim. Hiçbirşey söyleyemedim.
"Şu siktiğim olayı tekrar tekrar söyleyip neden kendimden nefret etmemi sağlıyorsun... zaten yeterince nefret ediyorum. Ama sen böyle konuştuğun zaman kendimi tutamıyorum...
Ben seni kıskanıyorum anlıyor musun. Namjoon'u kıskanıyorum. Seni sana belkide ulaşamaycağımı bildiğim halde deli gibi kıskanıyorum. Veee bu yüzden aptalca seni üzecek şeyler söylüyorum.
Ama işte bunu bilerek yapmıyorum. Seni üzmeyi istemiyorum. Ama olmuyor yapamıyor. Sinirli tarafımı yatıştıramıyorum. Benim kalbim acıdığında başkasınınkini yakmak istiyorum.
Eskiden bunu yaparken pek umrumda olmazdı ama sen.... seni kırdığım zaman kendimi aşağılık biri gibi hissediyorum.
Dün söylediğim o şeylerin hiçbir anlamı yoktu. Gerçekten sadece sinirle söylemiştim hepsini....
"Sinirle olsa bile gerçekti değil mi Yoongi? Yani gerçeklerdi... Biliyor musun ilk defa yaptığım birşeyden pişman oldum. Seni öptüğüm için.. seni isteyerek öptüğüm için pişman oldum. Beni sen pişman ettin"
"Sarah bana inanmalısın sadece sinirliydim. Ona yakın olmanı istemiyordum. Bana yakın olmanı istiyordum. Hep benimle kalmanı.. bana gülmeni bana aptallıklar yapmanı... beni sevmeni.. bana sarılmanı..
Onun seni sevdiğini biliyorum. Korktum anlıyor musun? Seni kaybederim diye ya onu seversen diye korktum.
Üstelik aramızdaki bu siktiğim engelleri hiçe sayarak. Bu halde olduğumu önemsemeyerek sana aşık oldum.
Seni heryerde takip edecek, her zaman gülüşünü izleyecek kadar deli gibi aşık oldum. Ben seni seviyorum Sarah . Seni bu hayatta sahip olduğum herşeyden daha çok seviyorum.
Az önce dedin ya senin yüzünden kimseye karşı belkide hiçnir zaman öyle cesur davranamayacağım.
Lütfen kimseye karşı öyle davranma sadece beni sev... sadece beni öp. Bana sarıl. Biliyorum yaptığım bencillikten başka birşey değil belkide ama seni paylaşmak istemiyorum....
Bak ne yaparsam bana inanacaksın. Yani o söyşrdiklerimin sırf senş kıskandığım için olduğunu anlaman için ne yapmalıyım?"
"Birşey yapma Yoongi? Gerek yok.. sadece birdaha canımı bu kadar yakma yeter. Vee yalnız kalmalıyım lütfen git.
"Sarah bu mu gerçekten. seni seviyorum diyorum ve sen bana git diyorsun... yani bir cevap yok mu? Bana verebileceğin bir cevabın yok mu? Tamam seni kırdım ama bu şekilde gitmemi isteyerek ne olacağını düşünüyorsun?
Sarah...Peki eğer öyleyse... eğer bana vereceğin bir cevabın yoksa...gerçekten gitmemi istiyorsan giderim. Sana hiçbir zaman sevgimi itiraf etmedim ama ben böyle biriyim.
Üzgünüm bende zor alışıyorum bu aşık hallerime inan bana kendime itiraf etmem bile çok sürdü.
Ben üzgünüm seni incittiğim için... beni affet. Vee birdaha seni kırmayacağım. Yani eskisi gibi olacak herşey. Eğer böyle istiyorsan senin için yapacağım. Gideceğim ve birdaha karşına çıkmayacağım..."
Duyduğum kelimeler nefesimin daralmasına sebep oluyordu... Onsuzluk.... boşluk gibiydi sanki. Bu kısa sürede o kadar alışmıştım ki ona... onun sevgisine.... demgesiz davranışlarına...
Kalbimi kırmuştı... kötü hissetmiştim.
Gitmesini istemiyordum....
"Hoşçakal Sarah. Hayatına böyle aniden girdiğim için özür dilerim.
Benim sevdiğim tek kadın sen olacaksın küçük kız"Bir kaç adım mesafemde burukça gülümsediğinde. Yanağımın islandığını hissediyordum. Bana şaşkınca bakarak duraksamıştı. Şuan bildiğin onun için ağlıyordum ve daha hiç gitmemişti bile.
"Sarah..."
Bana şaşkınca bakerken ne demeliydim bilmiyorum.. ne yapmalıydım. Onu seviyordum. Kalbimi kırmıştı ama açıklamıştı. Ama bu beni incitmediği anlamınada gelmiyordu. Ama beni seviyordu. Tanrım sanırım kafayı yiyeceğim...Merhaba tatlışlar
Herhalde dün MaMa'yı izleyip ağlamayan yoktur.Sanırım ağlayan Tae'yi omzuna bastırarak sakinleşmesini sağlayan... kendi gözyaşlarını unutarak güçlü durmaya çalışan Kook'un bakışlarını hiçbir zaman unutamayacağım.....
Bir gün gidecekler ama bu ihtimali her zaman nedense gözardı ediyordum.
Umarım onlar için iyi olan neyse o olur😊😊
Hoşçakalın tatlışlarım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost|| MinYoongi||Hayalet sevgilim+18
Fanfic#Yetişkiniçerikli kısımlar vardır. Yaşı küçük olanlar lütfen okumasın. 18.11.2018 Tamamlandı✅ 19.03.2019 Kimsenin göremediği birini görür ve zamanla bu görünmezin herşeyin olduğunu anlarsan.... İşte bizim hikayemiz böyleydi o herkes için görünmez b...