#Yetişkiniçerikli kısımlar vardır. Yaşı küçük olanlar lütfen okumasın.
18.11.2018 Tamamlandı✅
19.03.2019
Kimsenin göremediği birini görür ve zamanla bu görünmezin herşeyin olduğunu anlarsan....
İşte bizim hikayemiz böyleydi o herkes için görünmez b...
"Ben özür dilerim Sarah. Ama gerçekten Suminle bir alakası yoktu. Ben sadece senden çekiniyordum"
Düğmeleri açmaya devam ederek konuşuyordu. Neden çekiniyordu. Benden mi? Zaten bunu daha önce yapmıştık bundan çekinecek ne vardı?
"Benim için daha zordu inan bana. İyileştikten sonra sana dokunamamak. Kendimi tutamam diye sarılmaktan bile kaçıyordum"
"Sorun ne Yoongi?"
"Sorun şu ki benden ürkmeni istemiyordum"
Ürkmek mi? Neden?
Gömleğini üzerinden çıkararak yere bıraktığında bu sefer gözlerine bakamıyordum artık. Bakışlarım göğsünün hemen altındaki derin yara izinde takılıp kalmıştı. Bu söylediği şey yüzünden olmalıydı vücuduna saplanan demir parçası yüzünden..
"Sarah ben sadece bekliyordum. Şu lanet iz belki biraz daha geçer diye... beni böyle görmeni istemiyordum. Bilmiyorum ben bile aynada o ize bakamazken senin yapamayacağını düşündüm"
"Sikeyim senin düşündüğün şeyi Yoongi"
İlk defa küfür ettiğim için şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bense geçmişten kalan ani reflekse dudaklarımın üzerine vurmaya başlamıştım. Kendine gel Sarah kendine gel.
Gözümde kuruyan yaşları elimin tersiyle silerek karşımdakı adama doğru ilerledim.
Omuzlarından sıkıca tuttuğumda bana anlamsız bakışlar atıyordu.
"Yoongi sen benimsin.. ve ben sana aidim ve bu hep böyle kalacak. Vee ben bu gün hafızamdan o görüntüleri nasıl sileceğimi biliyorum"
Omzundaki elimi yavaşça indirerek kalbinin hemen aşağısındaki yara izinin üzerinde durdum. Gözlerini kapattığında dudakları arasından "özür dilerim" diye fısıldamıştı.
"Dileme. Özür dileme Yoongi" Ellerimle vücuduna dokunarak başım göğsüne gelecek şekilde yavaşça eğildim.
Topuklularla olduğum için onunla aynı boy hizasındaydım ve eğilmem gerekti.
Burnuma dolan muazzam kokusuyla gözlerimi kapatmıştım. Dudaklarımı yarasının hemen üzerine, tenine bastırdığımda beni uzaklaştırmaya çalışmıştı. Omuzlarımdaki ellerini sıkıca tutarak benden uzak durmasına sebeb olan yara izinin üzerine ıslak öpücükler bıraktım.
Bakışlarım yukarıya kaydığında bana şaşkınca bakıyordu. Gerçekten böyle birşeyi nasıl düşünürdü. Vücudunda olan yara izi için ondan soğuyacağımı nasıl düşüne bilirdi.
Yavaşça doğrularak tekrar yüzlerimizi hizaladığımda elleri hala avuçlarımdaydı.
Biranda beni kendine doğru çekerek sıkıca sarılmıştı. Belimi sarmalayan kollarıyla mutluluğu tekrar hissetmiştim.
"Seni seviyorum güzelim" Burnunu tenime sürterek fısıltıyla, aşık olduğum ses tonuyla konuşması beni delirtiyordu.
"Seni istiyorum Sarah. Sonunda seni gerçekten hissetmek istiyorum. Kendimken, vücudumdayken seni hissetmek istiyorum. ~Senin tenini istiyorum güzelim"
Başını sallayarak alınlarımızı birleştirmiş büyük bir hızla pantolununun kemerini açmaya başlamıştı. Biranda böyle hızlı davranması komiğime gitmişti.
Elimi ellerinin üzerine koyarak yavaşça vücutlarımızı ayırdım. Kapıya doğru ilerlediğimde birşey söylemeden beni izliyordu.
Masanın üzerindeki anahtarı alarak yerine yerleştirip kaç defa mümkünse o kadar döndürerek kapıyı kilitlemiştim.
Anahtarı parmak uçlarımda tutarak ona döndüğümde bakışlarım şuan beni kışkırtan beyaz tenine sabitlenmişmi. Gerçekten zayıflamıştı. Çok fazla zayıflamıştı. Ama bu hala vücuduna hayran kalmama engel değildi.
"Seninim Yoongi"
Anahtarı odanın bir köşesine fırlatarak yüksek sesle bağırdığımda önüme geçerek kolumdan çekiştirerek tekrar bir birimize yapışmamızı sağlamıştı.
"Güzelim umut ediyorum ki seni bu kiyafetle kimse görmedi".
Başımı olumsuzca sallayarak masanın üzerindeki kabanı işaret ettim.
"Önünü kapatmıştım"
"Güzel~...göğüs dekolteni görmesi gereken tek kişi benim değil mi?"
"Sensin Yoongi"
Elbisenin üzerinden göğsüme öpücük bıraktığında dudaklarımu ısırmıştım. Hâlâ öpmeye devam ediyordu.
Geri çekildiğinde yaptığından memnunmuş gibi gülümsüyordu. Aşağı baktığımda sertleşen göğüs uçlarımın kendini belli ettiğini anlamıştım demek bu yüzden gülümsüyordu. Tatlı sapık...
Yavaşça üzerine doğru yürüdüğümde bana ayak uydurmuş ve geri geri gitmeye başlamıştı. En sonunda ayakları yatağa çarptığında kollarını açarak kendini yatağın üzerine atmıştı.
Dizlerimi yavaşça yatağa yerleştirdim. Yanına gitmek için Kedi misali imekleyerek üzerindeki yerimi almıştım.
"Biraz farklı şeyler mi yapmalıyız?"
Sorduğum soruyla kaşlarını çatarak yüzüme bakıyordu demek isterdim ama şuan göğüslerime bakıyordu. "Hıhı yapalım. Ne yapacağız?"
"Sen değil ben yapacağım"
Biranda yüzüme bakarak gülümsemişti.
"Ne yapacaksın güzelim"
"Bana yaptığın şeyi bende sana yapmak istiyorum"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
