My ghost|| MinYoongi||Hayalet sevgilim+18

°35°

"Sence de fazla cesur hareketler yapmıyor musun?"

"Bende onu sana söyleyecektim aslında"

"Neden bana?"

"Bilmem~ Suyun altında benimle burdasın. Vee benim üzerimde sadece iç çamaşırlarım var vee ıslak suratın.... bilmem sanırım sen daha cesur hareketler yapıyorsun"

"Emin ol henüz birşey yapmadım"

"Hmm demek öyle"

Başını olumlu anlamda sallayarak kollarını belime sarmıştı. Bakışları yönünü hiç değişmeden yüzüme odaklıydı.

"Yoongi...."

"Efendim küçük kız"

"Baka bilirsin"

"Ne?"

Acaba gerçekten mi anlamıyordu yani?

"Ahhh boşver"

"Sanırım anladım ama olmaz bakamam. Yani bakarsam kendimi toparlayamam zor olur"

"Abartma Yoongi. Üzerimde iç çamaşırlarım var. Yani insanlar denize falan böyle gidiyor"

Bunu az önce kiyafetlerimi çıkarmasına izin vermeyen ben mi söylüyordum.

"Sorun iç çamaşırı değil küçük kız. Sorun senin vücudunun olması"

Acaba gerçekten böyle şeyler söyleyip şaşırmış tavşan bakışlarımı görmeyi mi seviyordu?

"Yoongi beni artık incitecek birşey yapmayacağına eminim"
Elimi yanağına koyarak parmağımla yavaşça okşamıştım.

"Gerçekten mi? Benden uzaklaşmayacaksın değil mi?"

Meraklı gözlerle vereceğim cevabı bekliyordu.

"Hayır. Uzaklaşmayacağım"

"Biliyorsun... sen genç birisin yani. Bilmiyorum belki kendi yaşıtlarında biri-"

Lafını bitirmesine izin vermeden söze atladım
"Yoongi.. aramızda sadece 8 yaş var..."

"Sarah emin misin? Benim şuanki halim.... yani biliyorsun işte...Eğer bu yoldan dönmeye sonra kalkarsan işte o zaman ben mahv olurum"

"Yaşının benim için bir önemi yok. Birini seviyorsam seviyorumdur. Ayrıca ki bence aramızdaki yaş farkı fazla değil. Vee diğer konuya gelirsek kimsenin seni görmemesi de umrumda değil. Önemli olan benim değil mi.. bu arada asıl benim senden küçük olmam senin için sorun ola bilir"

"Değil gerçekten değil. Hatta siktir et bu yaş durumunu. Sadece seni istiyorum"

"Eğer hep böyle kalsan bile seni sevmeye devam edeceğim Yoongi emin ola bilirsin"

"Bunu senden isteyemem Sarah. Senin hayatın ne olacak. Hiçkimseye birşey açıklayamayacaksın"

"Benim hayatım mı? İşte o zaman hayatım sen olacaksın zaten"

"Sarah bak -"

Ellerimi tişörtünün eteklerine götürerek yavaşça yukarı çekip üzerinden çıkarmıştım. Kolları arasına daha da sokularak vücudumu yasladım.

"Yoongi... öp beni"
Şoktan çıkması için ellerimi tekrar yüzüne koymuştum.

Biranda bakışları tamamen değişmiş ve beni mermere yaslayarak suyu kapamıştı.

"Sen istedin küçük şey"
Yüzüme yaklaşarak dudaklarını yanağıma bastırmıştı. Öpmüyordu öylece duruyordu.
Dudakların tenime sürterek tam dudaklarıma geldiğinde minik bir öpücük bırakarak uzaklaşmıştı.