Kulaklarımın duyduklarını beynim reddediyordu. Satılmayı daha önceden tatmış ruhum bu sefer kolay kolay yutacak gibi değildi. Bu nasıl olabilirdi. Bir baba evladından nasıl vazgeçerdi. Bunları düşünürken babamın benden vazgeçmesini hatırlayarak irkildim.
" si-siz kimsiniz? Ne demek istiyorsunuz?" diye sordum.
" Kocanın kumar borcuna karşılık seni sattığından haberin yok sanırım"
Bunu yapmış olamazdı. Olabilirdi. O bir pislikti herseyi yapabilirdi.
" Bu saçmalık ben satılık değilim" diye bağırdım. Korumalardan birinin karnıma silahı doğrultmasıyla buz kestim.
" Bize zorluk çıkarma yoksa canın çok fazla yanar"
Sanki hareket etme yetimi kaybetmiştim. Mavi gözlü şeytan' nın gözlerinin içine kilitlenmiş bi vaziyette bakıyordum. Ali' ye dönüp bu zamana kadar sustuklarımı dökmek istiyordum fakat hala korkuyordum. "Bbabam?" diye sordum.
"Haberi yok bilmesine de gerek yok sen benim karımsın" diyerek sırıttı. Yüzünü dağıtmak istiyordum!
"Sen nasıl bi adamsın, ben senin bebeğini taşıyorum" diye bağırdım. "Sen kime bağırıyorsun" diyip üzerime doğru yürüyünce mavi gözlü seytanı' nın sesini tekrar duydum
"Ona dokursan adamlarımda sana dokunmaktan zevk alacaklardır, sende uzatma git eşyalarını al ve bin arabaya" diye emretti.Eşyalarım mı? Komikti. Üzerimdeki kıyafetlerimden başka hiç bir eşyam yoktu ki. Gitmek istemiyordum. Evet sefil bir hayat yaşıyordum, onurum, gururum, özgürlüğüm elimden alınmıstı ama o benim kocamdı! İnsanın kocası bunları yapıyorsa elin adamı neler yapmazdı. Korkumdan kıpırdamadığımı fark ettiğinde korumalarına bi el hareketi yaptı ve korumalardan biri kolumdan tutup çekiştirmeye başladı. Bağırıp çığlık atınca yine silahını bebeğime doğruttu. Bugüne kadar hep kardeşim için yaşamıştım bu hayatı şimdi de bebeğim için katlanmak zorundaydım.
"Ne istersen yaparım ama yalavarırım bebeğime zarar verme."
Mavi gözlü seytanla yine göz göze geldiğimizde yalvarmaya başlamıştım. Bana acımalıydı...
" Eger bize zorluk çıkarmazsan bebeğine zarar gelmeyecek" Bunu her ne kadar sert bir sekilde söylemiş olsa da sesinde güven tınısı vardı. Ona inanmam aptallıktı biliyordum ama inanmayı denemekten başka yapacak hiç birseyim yoktu. Kafamı sallayıp kapıya yöneldim. Bi an durdum ve beni kendi kocama karşı koruyan bu adama güvenip hep yapmak istediğim şeyi yapıp Ali' nin yüzüne tükürdüm. "Hayvan!" Yumruklarını sıkıyordu ama her hangi birsey yapmaya yeltenmedi. Ruhumun aldığı hazzı hiçbir çikolata veremezdi sanırım. Belki de verebilirdi. Olamaz çikolata mı aşeriyordum?. Üç aydır sadece iki kere aşermiştim. İkisinde de komşumun yardımıyla emelime ulaşmıştım ama şimdi yapacak hiç birsey yoktu. Bilmediğim üç adam tarafından bilmediğim bi yere sürükleniyordum ve benim tek düşündüğüm şey çikolataydı. Galiba hastaydım!Apartmanın kapısından önümde mavi gözlü şeytan ve iki yanımda korumalarla çıkıp simsiyah lüks arabaya doğru yürüdüm. Gözyaşlarım göz kapaklarımı zorluyordu fakat ağlayıp da kimseyi tatmin etmeyecektim. Beni arka koltuğa oturtan koruma sürücü koktuğuna geçti. Diğer koruma da yanındaki koltukta yerini almıştı. Mavi Gözlü Şeytan yanıma oturmuştu ama bana bakmıyordu, doğrudan karşıya bakıyordu. "Bana ne yapacaksınız" diye sordum sesime bulaşmış korkuyla. "Bebeğin doğana kadar kimse sana birşey yapmayacak güvende olacaksın merak etme"
"Gitmeme izin mi vereceksin?"
"Bebeğin doğana kadar dedim. Ondan sonra bana satılan diğer kızlar ne yapıyorsa sende onu yapacaksın."
"Diğer kızlar ne yapıyorlar ki" korkuyla sorduğum soruya cevap vermedi. Ama iyi birşey olmadığı kesindi. Israrla ona bakmaya çalışmam dikkatini bana vermesine neden oldu ve söylediği cümle irkilmeme neden oldu.
"Bu kadar çok soru sorar ve konuşursan bebeğinin doğmasını beklememize gerek kalmaz, ondan kurtuluruz sende cevaplarına erken kavuşursun"
Elim yine bebeğimi koruma iç güdüsüyle karnıma gitmişti. Bu adam fazla korkutucuydu kabul etmeliydim. Uzun bi yola çıkıyorduk sanırım çünkü anayoldan çıkmıştık. Nereye gideceğimizi bana ne olacağını merak ediyordum fakat sormaya korkuyordum. Zira bu adam söylediklerini yapacak kadar karagözlüydü bu her halinden belliydi. Yaklaşık bir saattir yolladaydık ama henüz ne evler görünüyordu ne de caddeler. Upuzun boş yoldan başka hiç birsey yoktu. Üç yıldır dışarı yüzü görmediğim için bol bol seyrediyordum o bombos yolu. Bu bile benim üç yıldır manzaram olan küflü duvardan çok daha iyiydi. Hamililiğin verdiği ağırlıktan ya da uzun zamandır yapmadığım araba yolculuğundan olsa gerek uykum gelmişti. Başımı arkaya yaslayıp gözlerimi dinlendirmek adına kapattım.
"Yapma ne olur yapma Ali"
"Kes sesini lan kes sesini. Ben sana bakmayacaksın o pencereden demedim mi."
"Yemin ederim bakmadım inan bana bakmadım."
Eline aldığı bıçağı karnıma saplamıştı. Dudaklarımdan bir feryat döküldü. "Bebeğim!"
Gözlerimi araladığımda kan ter içindeydim. Mavi gözlü şeytan eğilmiş yüzüme bakıyordu. "İyi misin" diye sordu. Yine kendine has sert ama ilgili bir sesle.
"İyiyim. Sadece bi rüyaydı"
"Seninle işimiz var böyle giderse. Senin yerinde olsam hayalet olurum. Gözüme ne kadar çok batarsan o kadar hızlı bitiririm işini"
Tüylerim diken diken olmuştu. Korkuyordum. Önüme dönüp konuşmamayı tercih ettim. Etrafıma bakınca yolun ortasında durduğumuzu fark ettim. "Devam edin" diye emretti mavi gözlü şeytan. Benim yüzümden durduklarını anlamıştım. Bundan sonra daha dikkatli olmam gerekiyordu. Artık kaçtığımda benim yerime verilecek kardeşim olmadığı için kaçmamam için hiçbir sebep yoktu. İlk fırsatta kurtulacaktım bunlardan. Yaklaşık üç buçuk saatin sonunda ağaclıklı bir yola sapmıştık. Galiba orman gibi bir yerdi. Yolun sonunda harika bir ev vardı. Araba bahçe kapısının açılmasıyla içeri doğru yol aldı. Nihayet durduğumuzda şükrettim. Çünkü hem açtım hemde minik sarsıntılardan dolayı midem bulanıyordu. Araçtan ilk olarak iki koruma indi ve mavi gözlü şeytanın kapısını açtı. Diğer korumaysa tabiri caizse çekiştire çekiştire çıkardı beni. Kolumu ondan kopardığımda etrafıma baktım. Kaçmak için gayet uygun bi yerdi çünkü saklanacak çok yer vardı. Mavi gözlü seytan bana dönerek "Bebeğin doğana kadar burda benimle yaşayacaksın" dedi. Onunla mı? Birlikte mi? Bu şaka olmalıydı!?
![](https://img.wattpad.com/cover/169566069-288-k807921.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tutulması
General FictionSatılmaya alışmış ruhum bunu reddediyordu. Bir adam karısını satar mıydı? Peki bir baba daha doğmamış bebeğinden vazgeçebilir miydi? Babamın beni bu adama sattığını hatırlayınca ürperdim. Önce babam tarafından şimdi de kocam! tarafından satılıyordum...