"Buğra seni burda tutuyor çünkü..."
"Şeyma"
Odaya giren Buğlem, Şeyma' nın cümlesini yarım bırakmıştı.
"Nereye kayboldun, bir telefonla konuşayım dedim arkamı döndüm yoksun."
"Deniz' e bakmaya çıkmıştım canım"
"Annecim, bu halin ne senin?"
Deniz' i yeni farkeden Buğlem ona doğru yürüdü. Deniz' in boyalı elleri ve burnunu gördükten sonra sinirlenmemiş aksine gülümsemişti. Bu içime bir nebze su dökse de Şeyma' nın söyleyeceklerini çok merak etmiştim. Şeyma' ya beklenti içinde baktım. Benden uzaklaşıp Deniz' in yanına gitti.
"Zeynep ablan çok şımartıyor seni" dedi şaka yaparak yine de kendimi huzursuz hissetmiştim.
"Özür dilerim Buğlem, sana sormam gerekirdi "
"Saçmalama Zeynep şaka yapıyorum. Oğlum ilerde iyi bir ressam olursa senin sayende olacak"
Yine şaka yapıyordu ama bu sefer söyledikleri beni mutlu etmişti. Gülümsemem Şeyma' yı rahatsız etmiş olacak ki konuşmayı kısa tutmaya çalışmıştı.
"Aşağı inelim mi Buğlem?"
"Olur, inelim. Hadi sende gel Zeynep, Şeyma' ya daldım gittiğini sonradan farkettim aşkolsun"
"Teşekkür ederim ama ben gelmiyim hem sizin konuşacaklarınız vardır. "
"Geliyorsun dedim geliyorsun. Hadi bakalım yıka ellerini yüzünü ve aşağı in."
İşte şimdi şeytanın kardeşi olmuştu. Aslında tatlı tatlı emrediyordu ve gerçekten çok inatçıydı. Şeyma homurdanmıştı fakat Zeynep bunu yadırgamadı. Sanırım Şeyma' nın benden nefret ettiğini biliyordu.
"Tamam o zaman siz inin, ben arkanızdan gelirim"
"Beş dakika içinde aşağıda olmazsan yine gelirim haberin olsun"
Onu ikna etmek de çok zordu. Bir şeyi istediği zaman o olacaktı ve başka türlü bir seçenek yoktu. Odadan çıktıklarında banyoya gidip ellerimi yıkadım. Önce boyaları geçirip sonra üzerimdeki kirli tşörtü çıkardım. Aşağı inmek istemiyordum, aslında Şeyma' yı görmek istemiyordum ama bir kere söz vermiştim.
Huzursuz bir şekilde merdivenleri inerken Şeyma' nın yarım kalan cümlesini düşündüm. Belki de iki ay sonra nihayet burda neden tutulduğumu öğrenecektim ama Buğlem' in harika zamanlaması yüzden hayallerim suya düşmüştü. Salona girdiğimde Deniz' in aklanıp paklanıp çizgi film izlemek için televizyon karşına kurulduğunu gördüm. Buğlem ve Şeyma ise ortalıklarda gözükmüyordu. Deniz' e sorduğumda mutfakta olduklarını söyledi. Mutfak kapısına yaklaştığımda içerden gelen seslerle adımlarımı durdurdum.
"Saçmalama Şeyma bu düşündüğün çok aptalca"
"Yapacak başka bir şeyim yok Buğlem, ondan kurtulmam gerekiyor"
"Yalan söylerek mi?"
"Ne yapabilirim sen söyle, elimden başka hiç bir şey gelmiyor"
"Tamam sakin ol"
Duyduklarımın benimle ilgili olduğunu düşünmem normaldi sanırım. Aslında burda neden tutulduğumu bilmiyordu ama biliyormuş gibi yapıyordu. Bu kadın ne kadar kötüydü. Beni asıl hayal kırıklığına uğratan Buğlem' di. Nasıl bu kötülüğe sırf arkadaşı diye sessiz kalabilirdi? Abisi diye tutsaklığıma sessiz kalmış bir kadındı o, bunu yapması da gayet olağandı. Onları dinlemenin yanlış bir hareket olduğunu biliyordum fakat hangi doğru beni burdan kurtarabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tutulması
General FictionSatılmaya alışmış ruhum bunu reddediyordu. Bir adam karısını satar mıydı? Peki bir baba daha doğmamış bebeğinden vazgeçebilir miydi? Babamın beni bu adama sattığını hatırlayınca ürperdim. Önce babam tarafından şimdi de kocam! tarafından satılıyordum...