"Özür dilerim anne... Emanetine aşık oldum!"
Aynı cümleler kafamda tekrar tekrar dönüp durmuştu. Böyle bir şeyin varlığına inanmak benim için çok zordu. Bunun bir oyun olup olmadığını dahi pek çok kez düşünüp geceyi sabah etmiştim. Eğer bu odada Buğra' nın isteğiyle kalmış olsaydım bunun bir oyun olabileceğini düşünebilirdim fakat bu odada kalmayı böcek korkumdan dolayı ben istemiştim. Buğra' nın odama bilerek böcek atıp atmayacağı fikrini bile ciddi ciddi oturup düşünmüştüm ama o kadarı da yok artıktı.
Tüm bunların yanında heyecanlanan küçük bir yanımda vardı ve ben o yanımı ısrarla görmezden geliyordum. Birinin beni sevme olasılığını çoktan gözümde elemişken birini sevme ihtimalimi ise çok derinlere gömmüştüm. Güneş doğmak üzereydi ve hâlâ uyuyamamıştım. Düşünceler yorulmama sebep olsa da zihnimin doluluğu uyumama izin vermiyordu.
Böylece düşünerek geçen bir kaç saati de ardımda bırakmıştım. Güneş doğmuş etraftaki ağaçlara konan kuşlar neşeyle cıvıldıyordu. Daha fazla odada kalmak istemediğim için çıplak ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım. Saat epey erken olduğu için elimden geldiği kadar sessiz adımlarla odadan çıkıp kendi odamın kapalı kapısına baktım. Sanki yeterince uzun bakarsam kapının ardındaki Buğra' yı görebilecekmişim gibi davranıyordum. Kafamı sağa sola sallayıp bu aptalca düşünceden sıyrıldım. Aynı sessiz adımlarla merdivenlere ulaşıp basamakları dikkatlice indim.
Son basamağı inerken, salonda gazete okuyan bir Buğra beklemediğim için neredeyse takılıp yere düşünüyordum. Son an da kendimi toparlayıp beni farketmemesini umarak arkamı döndüm. İndiğim basamakları geri çıkmaya yelteniyordum ki korktuğumun başıma gelmesi uzun sürmedi.
"Günaydın"
"Gü-günaydın"
"İyi misin Zeynep?"
"İyiyim. Çok erken değil mi saat?"
"Evet. Yatağımı değiştirdiğim için olsa gerek pek uyku tutmadı"
"Şey... Evet. Dün gece için teşekkür ederim, benim için şey..yani yüzümden.. yani benim yüzümden yatağından oldun"
"Sen iyi misin?"
"Evet! Su içip tekrar uyuyacağım"
"İyi uyuyamadın sanırım gözaltların şişmiş"
"Ah hayır güzel uyudum. Su içmeye gidiyorum ister misin?"
"Hayır, teşekkür ederim"
Biraz daha konuşursam sen bana aşık mı oldun diye avaz avaz soracaktım. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Kendimi liseli kızlar gibi hissetmekten alıkoyamıyordum. Mutfaktan su içip tekrar salona dönerek merdivenlere yöneldim. Yukarı çıkıp odama kapanmak ve oradan beynimin içindeki enkazdan kurtulmadan çıkmamak istiyordum. Tabii ki planladığım gibi olmamıştı.
"İyi olduğuna emin misin Zeynep?"
"Neyim olabilir ki?"
"Bilmem garip davranıyorsun"
"Nasıl davranıyorum"
"Garip"
"Nasıl?"
"Garip"
Benimle dalga geçer gibi konuşuyordu. Sinirlenmeye başlıyordum. Zaten karmakarışık olan aklımı bir de öfkeyle daha da bulandırmıştım.
"Dalga mı geçiyorsun?"
"Kesinlikle"
"Derdin ne Buğra?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tutulması
Ficción GeneralSatılmaya alışmış ruhum bunu reddediyordu. Bir adam karısını satar mıydı? Peki bir baba daha doğmamış bebeğinden vazgeçebilir miydi? Babamın beni bu adama sattığını hatırlayınca ürperdim. Önce babam tarafından şimdi de kocam! tarafından satılıyordum...