Hangi duyguyu yaşıycağımı bile bilmiyordum.
×Az sonra içerden sedyede yatan ve ağzındaki oksijen maskesiyle nefes alan Barış çıktı. Ona baktım. Gülmüyodu. Bana Amazon Kızı'm demiyodu. Sonra tekrar ameliyathanenin kapısı açıldı. Bu sefer çıkan Ali'ydi. O-o Barış gibi değildi. Onun da tek başına nefes alamadığı için ağzında oksijen maskesi vardı. Ama çok daha farklıydı. Yüzü solmuştu. Gözlerime bakmıyodu. Bana kızgın değildi. İfadesizce uyuyodu. Hepimiz çok kötü olmuştuk onları böyle görünce.Julide Teyze,Ela Hoca,Oğuz ve hepimiz ağlıyorduk. Babam zaten burda değildi. Ben uyurken iş için Antalya'ya gitmiş. Annem beni Sinan'la Oğuz'un elinden alıp koltuklardan birine oturttu. Kendi de su almak için kantine gitti. Sinan ve Oğuz, Barış ve Ali'nin yanına ne zaman girebileceğimizi sormak için doktorun yanına gittiler.Sağımda kimse yoktu. Solumdaysa Tuna vardı. Şu an bir omuza ihtiyacım vardı. Gözyaşlarımı silen birisi olmasa da bir omuz lazımdı. Acaba Gökhan neredeydi?En ihtiyacım olan zamanda yoktu. Başımı Tuna'nın omzuna yasladım. Hala ağlıyordum. Önce şaşırsa da sonra bir şey demedi. O arada Gökhan gelip yanıma oturdu. Başımı Tuna'nın omzundan kaldırıp Gökhan'a"Nerdeydin?"diye sordum."Dışarda. Biraz hava aldım."diye karşılık verdi.Hiç bir şey demeden oturup karşımdaki boş beyazımsı duvara bakmaya devam ettim. Herkes bir yerlere dağılmıştı. Sadece Tuna,ben, Gökhan ve Barış'ın babaannesi vardık. Sinan ve Oğuz geldi. Yanlarında da doktor. Doktor konuşmaya başladı.
D: Yanlarına sadece iki kişi girebilir. Kararlaştırıp bana haber verin.
S: Yaprak Ali'nin annesi yok. Sen gir.
O: Hem onlar seni dinlerler.
S: Yanında da Belkıs Hanım girer.
Y: Tamam doktora söyleyelim.×Doktora söylemeye gittik. Sonra kıyafetleri giyip içeri girdik. Yine o saçma borular ve doktorların kalp atışlarını kontrol etmek için bağladıkları aletler vardı.Ben Ali'nin yanına, Belkıs Hanım'da Barış'ın yanına gitti. Şu an görünene göre Barış daha iyiydi. O adını bilmediğim borulardan yoktu ağzında. Ali'nin yatağının yanına çöktüm. Elini tuttum. Eli çok soğuktu. Hiç bu kadar soğuk olmazdı. Elimi kalbinin üzerine koydum. Elimin yarasının üstünde olduğunu fark ettim. Hissedebiliyodum. Kalbi yavaştı. Ama bu çok tuhaftı. Onun kalbi benim yanımdayken hep hızlı olurdu. Benim geldiğimi hissetmemişmiydi acaba?diye kendi kendime düşünürken elim hala Ali'nin kalbindeydi. Kalbi hızlanmaya başlamıştı. Geldiğimi fark etmişti. Hala ağlarken konuşmaya başladım."Ali lütfen uyan bak. Siz olmassanız ben yaşayamam. Ölürüm ben, nefes alamam. Hem sen benim üzülmemi istemezsin. Sana birşey olursa...Ama olmıycak sana birşey olmıycak. Açıcaksın gözlerini yine benim yüzümden kavga ediceksiniz. Hem seninle geçirmemiz gereken daha çok saat,çok gün,çok sene var.Senle acil pizza yememiz gereken konular var. Sen beni bırakmassın. Şimdi olmaz. Kararımı da duyman gerek hem."deyip alnına ve eline iki öpücük kondurdum. O sırada Barış'ın babaannesi; "Torunum uyandı. Barış uyandı. Açtı gözlerini."diye bağırdı. Ali'nin elini bırakıp Barış'ın yatağının yanına gittim. Doğru. Barış uyanmıştı. Gözlerini açmıştı. Kısık bi sesle konuşmaya başladı.
B: Ali nerde?İyi mi?
Y: Yanında daha uyanmadı.×Başını biraz sağa çevirdi.
B: Doktor bir şey demedi mi? Ne zaman uyanıcakmış?
Y: Bilmiyoruz. Durumu seninkinden ciddiydi.×Lafımı bitirir bitirmez sesiyle sinir eden o makineden uzun kesintisiz bir ses geldi.
Noldu acaba tahmin etmek zor değil. Bu arada 497 kelime. Öptüm kiip bay 😉😉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4N1K{Canhıraş} (Tamamlandı)
Chick-Lit"Her an bir yerlerde ölebilecekken sana aşık kalamam."dedi Ali gözlerimin içine bakarak. "Ölene kadar değil sonsuzluğa kadar sevicem seni Tekelioğlu." dedim. Boynuna sarılıp. 🖤{Ağlamak istiyosan gel. Beraber şarkı dinleyip ağlayalım.} 20.11...