Julie'nin Gözünden
Şükürler olsun ki stüdyoya yakın bir yerde yaşıyorum. Bu yüzden minibüs'e binmek zorunda değilim. Tembel kıçımı kaykayla oraya götürebilirim.
''Hadi gidelim, Jasey. Yeni insanlarla tanışalım!''
Köpeğimle konuşmam çok garip ama kimin umrunda. Herkes beni bir şekilde yargılıyor zaten. Konuşacak kimsem yok. Depresyona girdiğimden beri hiçbir arkadaşım benimle takılmak istemiyor. Yani kısaca Jasey her şeyim.
Paul'un Gözünden
Bu sabah tam bir karmaşaydı! Kim 9 çocuğu uyandırıp stüdyoya gitmenin bu kadar zor olabileceğini bilebilirdi ki? 5sosdaki 4 ve One Directiondaki 5 çocuğu.
Stüdyoda oturmuş gizemli kızın gelmesini bekliyoruz. Hiç birimiz kim olduğunu bilmiyoruz ama onu beklerken uyuklayan bu çocuklara bakarsak beklemeye değer biri olduğunu umuyorum.
Luke'un Gözünden
Etrafıma baktığımda herkesin yarı uyur halde olduğunu görüyordum. Calum omzumda uzanıyor, Michael telefonundan bir pokemon oyunu oynuyor ve Ashton sıkıldığı içini karnına vurarak rastgele notalar çıkartıyordu. Paul çok kızgın görünüyordu. One Directiondaki çocuklar hiçbir şey yapmadan koltuklarına oturmuş esniyorlardı. Şu kız hemen gelse iyi olur yoksa hepimiz bu sert rahatsız edici kanepelerde uyuya kalacağız.
Julie'nin Gözünden
Sonunda stüdyoya geldim ve şarkı sözü yazmam gereken çocuklara doğru yürüdüm. İçeri girince 9 çocuğu farkettim. Hepsi gerçekten çok çekiciydi.
Dikkatlice baktım ve 5 çocuğun One Direction'dan olduğunu fark ettim.
Bekle, ne? One Direction neden burada? Burası büyük ve ünlü bir stüdyo bile değil, 1D neden burada?
Diğer 4 çocuk nedenini bilmediğim tuhaf bir biçimde tanıdık geldi ama tam çıkartamadım.
Sanırım onlar 1D'nin tura götürdüğü grup.
5 Seconds Of Bir şey.
Sanırım 5 Seconds Of Summerdı.
Odada etrafıma bakındım ve kıkırdamaya başladım. Saat 12'ydi ve bu çocuklar sadece 1 saatlik uykuyla duruyorlarmış gibi görünüyorlardı. Çocukların varlığımı farkedebilmeleri için kendimi tanıtmak üzereydim ki odada başka birini daha farkettim.
Tamamen siyah giyiyordu ve sert görünüyordu. Neden bu kadar tanıdık geliyordu? Bu paul mu? O olamazdı,yoksa olabilir miydi?
Yani hadi ama,olabilieceği bir sürü yer vardı,benimle aynı odada mıydı?
Risk almaya karar verdim ve ona seslendim.
''Paul amca?''
''Ah..Özür dilerim ne?'' dedi kafası karışmış bir şekilde.
Şimdi çocuklar neler olduğunu görmek için bakıyorlardı.
''Beni hatırladın mı?....Ben Julie...'' Aşağı bakarak fısıldadım.
''Julie Higgins?! Monnique & Tom Higgens'in kızı olan mı?''
''Ah evet o benim.''
Bana doğru koşarken ''JULIE!!!'' diye haykırdı ve bana sarıldı.
''Kendine bak Julie! Büyüyüp çok güzel bir kız olmuşsun.Vay canına,ne kadar oldu? 10 yıl mı?''
''Evet,teşekkürler paul.Seni çok özledim.''
''Ben de seni çok özledim prenses,annen nasıl?''
Lanet olsun...Annemin öldüğünü bilmiyordu.Haydi Julie,bir yalan uydur.
''Ah evet,annem iyi. Tatile çıktı.'' Gözyaşı dökmemeye çalışarak cevapladım.Annemin ölümünü menajerim Nicki dışında kimse bilmiyordu.
''Ah'' dedi paul.Üzgün görünüyordu. ''Ne zaman geri geleceğini biliyor musun?'' Diye sordu.
''Uzun bir zaman gelmeyecek.'' Diye cevapladım.
''Ah'' diye cevapladı paul. ''Seni bulduğum için gerçekten çok mutluyum Julie.Seni uzun zamandır görmedim ve büyüyüşünü göremediğim için çok kötü hissediyorum. Arayı kapatmalıyız.''
''Ben de çok mutluyum,ve evet arayı kesinlikle kapatmalıyız. Aslında buradan çok uzakta yaşamıyorum.''
''Evet her neyse,seni yorgunlukla bekleyen 9 çocukla tanıştırayım.''
''Tamam.''
Luke'un gözünden
Gözümüzün önünde olan sahne yüzünden hepimiz şokta gibi görünüyorduk.Bizimle şarkı yazacak olan kız Paul'un yeğeni miydi? Ve görünen o ki birbirlerini 10 yıldır görmemişlerdi. Vay...Biz çocuklar kafamız karışmış bir şekilde birbirimize bakıyorduk.
''Evet Julie,Bunlar-''
''Bunlar One Direction'dan Harry,Niall,Liam,Louis ve Zayn Ve 5 Seconds of Summer'dan Michael,Ashton,Calum ve Luke. Paul onları zaten tanıyorum ama merhaba ben Julie.'' Julie kıkırdadı ve hafifçe elini salladı.
Önümdeki kıza hayranlıkla bakıyordum.Utangaç ve şirin görünüyordu.Ve hepimizin adını biliyordu ki bu sanırım iyiydi. Yani bizim kim olmadığımızı bilmese biraz tuhaf olurdu sonuçta şarkıları yazmamıza yardım edicekti.
Ama bir nedenden dolayı ondan gözlerimi alamıyordum. Odaya adım attığı andan itibaren gözlerimi ondan ayıramamıştım. Ondaki bir şey beni çekiyordu ama nedenini bilmiyordum. Ama güzeldi. Ve bütün çocuklar bunu fark etmişti.
Hepsi el salladı ve 'merhaba' dedi. Ama ben cesur olan olarak,kalktım ve ona sarıldım. Bir süre donup kaldı ama sonra o da bana sarıldı.
Bu benim için farklıydı çünkü normalde bu tip bir şey yapmazdım. Bildiğiniz gibi ben biraz utangaç ve tuhaf bir çocuktum ama bu işi bacaklarım ve beynim kendi başlarına yapmıştı ve ben de onlara izin vermiştim.
''Seninle tanıştığıma memnun oldum bebeğim.'' Dedim.
''Ben de seninle tanıştığıma memnun oldum.'' Dedi sessizce ve yanaklarındaki kızaklığı görüyordum.
Vay canına,Yakından daha da güzeldi. Kahverengi gözleri vardı ama çok büyüklerdi ve parlıyorlardı,bir nedenden ötürü sadece ona bakmayı kesemiyordum.
Kalkıp ona sarıldığıma inanamıyordum.Bana ne olduğunu anlayamadım bile. İçimdeki bir şey beni bunu yapmaya itti. Hiçbir fikrim yoktu. Ama bunu yaptığım için mutluydum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)
FanfictionJulie Higgins ile tanışın. Evet, Paul Higgins deki Higgins. Dünyadaki en büyük boyband grubu One Direction'un biricik tur menejeri. Julie Paul'un yeğeni ama Paul'u 10 yıldır görmedi. Julie 16 yaşında ve küçüklüğünden beri sanat sektörüne bir sevgi b...