Julie’nin gözünden
Luke’la olan sarılmamdan sonra,her şey çok sessizdi ve biraz da tuhaftı ta ki menajerim Nicki gelene kadar.Tanrıya şükür!
‘’Ah Julie,Sonunda 1D ve 5SOS’la tanışmışsın.’’ Dedi.
‘’Evet.’’ Dedim kafamı sallayarak.
‘’Haydi başlayalım ne dersiniz?’’ diye sordu Nicki.
Herkes ayağa kalktı ve ‘evet’ diye mırıldandı.Kayıt odasına doğru yürüdük.
‘’Siz çocuklar görüşme masasına oturabilirsiniz.’’ dedi Nicki pürüzsüz masayı gösterirken.
‘’Tamam şey Julie’nin şarkı yazarı olduğunu bildiğinizden eminim,ve evet o uğraştığı her şeyde başarılıdır.Sanat veya müzik.’’
‘’Ah dur nicki,beni utandırıyorsun.’’ Dedim şakayla.
Çocuklar şakama gülmeye başladı.
‘’Evet evet evet,tamam Julie,neden bu çocuklara nelerin olduğunu göstermiyorsun?’’ diye sordu nicki.
‘’Evet ah tabi ki tamam,hangi şarkı?’’ diye sordum kayıt stüdyosuna doğru yürürken.
‘’Avril Lavigne’den ‘sk8ter boi’ a ne dersin?’’ diye sordu nicki.
‘’Evet en sevdiğim! Şarkıyı başlat!’’ dedim gülümseyerek.
Luke’un gözünden
‘’Avril Lavigne’den ‘sk8ter boi’ a ne dersin?’’ diye sordu nicki.
‘’Evet en sevdiğim! Şarkıyı başlat!’’ dedi Julie gülümseyerek.
Vay?Bu tür müziği seviyor muydu? Pop Rock’u? Bu tip müzk dinleyecek birine benzemiyordu. Ben Taylor Swift’ten falan bir pop şarkı bekliyordum-TSwizzle’la bir problemim olduğundan değil. Ama sanırım kitabı kapağına göre yargılamamak lazımdı. Yani aslında Julie stüdyo’ya bir kaykayla gelmişti.
Büyük kulaklıkları kulağına taktı ve şarkı başladığında ağzım şok olmuş bir şekilde açıldı.
Julie’nin gözünden
Kayıt odasına yürüdüm ve gitarımı aldım. Şarkı kulaklıklardan gelmeye başladı,gözlerimi kapattım ve gitarımı ritme uygun bir şekilde çaldım ve şarkıyı söylemeye başladım.
He was a boy, she was a girl
(O genç bir oğlandı, o genç bir kızdı)
Can i make it anymore obvious?
(Bundan daha açık anlatabilir miyim?)
He was a punk,she did ballet
(O bir punktı, kızsa bale yapmıştı)
What more can i say?
(Daha ne söyleyebilirim ki?)
He wanted her, she'd never tell
(O, kızı istiyordu.Ama kız kimseye söylemeyecekti)
Secretly she wanted him as well.
(Aslında onu gizlice istediğini)
But all of her friends stuck up there nose
(Ama kızın bütün arkadaşları burun kıvırdılar)
They had a problem with his baggy clothes.
(Onlar çocuğun bol kıyafetlerine takmıştı)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)
FanficJulie Higgins ile tanışın. Evet, Paul Higgins deki Higgins. Dünyadaki en büyük boyband grubu One Direction'un biricik tur menejeri. Julie Paul'un yeğeni ama Paul'u 10 yıldır görmedi. Julie 16 yaşında ve küçüklüğünden beri sanat sektörüne bir sevgi b...