That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)

Bölüm 29

Luke’un ağzından

Bir sürü hayranın bugün bizi görmeye gelmesi benim için sürpriz olmuştu. Birkaç şarkı çaldıktan sonra,hayranlarımızla fotoğraf çekilmeye ve onlarla konuşmaya karar verdik. Julie’ye baktım ama onu bulamadım.

Ama sonra birkaç metre ötede kızlarla konuştuğunu gördüm.

Umarım hayranlar onu rahatsız etmiyordur.

Hayranlardan biriyle konuşmak için arkamı döndüm. Grubun etrafında dolaştım ve onlara selam verip fotoğraf çekildim. Pek alışkın olmadığımdan hayranlarla konuşmakta biraz tuhaftım.

Birden adımın söylendiğini duydum.

‘’LUKE!’’ dedi bir kız.

Onlara baktım ve kızlara gülümsedim.

‘’Selam çocuklar!’’ dedim.

‘’Selam Luke! Bir fotoğraf çekilebilir miyiz lütfen?’’ dedi kızlardan biri.

‘’Tabii ki!’’

Birkaç fotoğraftan ve biraz konuşmadan sonra kızlardan biri hiç beklemediğim bir soru sordu.

‘’Julie’ye ne zaman çıkma teklifi etmeyi düşünüyorsun?’’

‘’Üzgünüm ne?’’

‘’Yalan söyleme Luke! Hepimiz ondan hoşlandığını biliyoruz!’’ dedi sırıtarak.

Yanaklarımın ısındığını hissediyordum.

‘’Immmm..’’

‘’Ve bu sabahki Keek? Vay be siz çocuklar çok tatlısınız!’’ diye devam etti.

Ne diyeceğimi bilemiyordum o yüzden sadece kafamın arkasını kaşımaya başladım.

‘’Senden hoşlanmadığını söyleyemezsin çünkü hoşlanıyor.’’

‘’Ona nasıl teklif edeceğimi bilmiyorum.’’ iç çektim.

‘’Aman tanrım,yardım edebilir miyiz?’’ diye sordu tatlı kız.

‘’Imm,sanırım..haha.’’ dedim gergince.

Birden 4 kız da posterlerini çevirdi ve bir kalem çıkarttılar. İlk başta ne olduğunu anlamadım ama sonra ne yapacaklarını anladım.

İşleri bittiğinde,diğer hayranlara da planı anlatmaya başladılar.

Çok gergindim.

‘’Hey Luke,neler oluyor?’’ diye sordu Calum kafası karışmış bir şekilde.

‘’Uh…bugün Julie’ye kız arkadaşım olmasını teklif edebilirim…’’

‘’GERÇEKTEN Mİ? SONUNDA!’’ diye haykırdı Calum.

‘’Şşşşşş.’’ dedim.

‘’Ups,üzgünüm dostum.’’

‘’Önemli değil. Şimdi başlamalı mıyız?’’

‘’Evet!’’ dedi arkamdan bir grup kız.

‘’Haydi yapalım!’’ diye haykırdı Ashton.

Sonra hepimiz ona seslenmeye başladık.

‘’JULIE!’’

Kafasını kaldırdı ve bize baktı.

‘’NE!’’ diye bağırdı.

‘’BURAYA GEL!’’ dedi Calum.

Kulaklarını çantasına koydu ve bize doğru yürümeye başladı.