Yazar Notu: Bu bölüm üzücü bir bölüm,bazı yerleri rahatsız edici olabilir.
Julie’nin gözünden
Çocuklarla geçirdiğim son birkaç günün kesinlikle tuhaf olduğunu söyleyebilirim. Daha çok Calum’la birlikteydim çünkü beni çağırıyordu ve onu uzun süredir görmediğim için hayır diyemiyordum. Paul’la da çok zaman geçiriyordum,ebeveynlerin yanında değilken amcanla bağlarının sıkı olması güzel bir şeydi.
Ebeveynlerini görememek berbattı. Doğmamı sağlayan onlardı ama artık yanımda değillerdi.
Annemi ne kadar özlediğimi kimse anlamıyordu. Onun gülümseyişini,kahkasını,yemek yapmasını,ve kısacası her şeyini özlüyordum. Erkekler hakkında konuşur ve ünlü dedikodularıyla dalga geçerdik. O anne sevgisini özlüyordum.
Ama sanırım bunun için artık Nicki’ye sahibim. Anne figürüne en yakın kişi oydu,aslında daha çok anneye benzeyen bir abla gibiydi.
Nicki’den bahsetmişken,erkek arkadaşı Marcus’la tatile gitmişti. Jasey’i de yanında götürmüştü çünkü ben bu sıralar çok meşguldüm. Ama sorun değildi,Jasey ve Nicki’yi çok özlemiştim ama yakında döneceklerini biliyordum.
Nicki’yi yakında Skype’dan aramayı aklıma yazdım,hayatımda olan şeyleri ona anlatmalıydım.
Ve şimdi Tom? Babam?
Kimse o olaydan sonra ne olduğunu bilmiyordu. Hala Londra’da mı,taşındı mı,yoksa gözaltına mı alındı bilmiyorum. Paul’a sormak istedim ama kızacağını ve bana söylemeyeceğini düşündüm. Açıkcası benim için çok da farketmiyordu.
İşleri düzeltmek için 10 yılı vardı ama ben 16 yaşımdayken birden bire geldi. Bunun için çok geçti,artık büyük bir kızım ve ona ihtiyacım yok. Bir şansı vardı ama eline yüzüne bulaştırdı. Yani her neyse.
Penguen Luke,büyük ihtimalle bana ondan kalan tek şeydi. Keşke onu fırlatıp atabilsem ama bunu yapmaya kalbim dayanmıyor. O benim için çok anlamlı.
Burada apartmanımda yalnızım,pelüş penguenimle yatağımda yatıyorum ve tavana bakıyorum. Cidden ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Eğer Luke burada olsaydı,sarılıyor olurduk,bana turda olan şeyleri ve orada tanıştığı insanları anlatırdı. Hala onu çok özlüyorum ve keşke başından beri olanları bilseydim. Keşke olanları annesinden öğrenmek zorunda kalmasaydım.
Belki onu dinlemeliydim ama ağzım benim yerime konuşmuştu. Onun sözünü kesmektense söyleyeceğim şeyleri düşünmeliydim. Ama kendi erkek arkadaşınızın ağzından ‘kız’ kelimesini duymak canınızı acıtıyordu. Kızların neden onun etrafında olduğunu anlayabiliyordum çünkü gittikçe popülerleşiyor,grubunun müziği tanınmaya başlıyor ve fotoğrafları sosyal medyada ve magazin haberlerinde. Artık tüm dünyada hayranları var ve bu çılgınca.
Bu yine de neden diğer grup üyelerinden uzaklaştığını açıklamıyordu.
Son zamanlarda tam bir yıkıntıyım ve bunun nedeni kafamın çok karışık olması.Luke’a gidip bana neler olduğunu anlatmasına izin mi vermeliyim yoksa bana gelmesini mi beklemeliyim? Ya da ikimiz de vaz mı geçmeliyiz? Çok fazla şeyle uğraşmak zorunda ve benimle ve ya ilişkimizle ilgili endişelenmesini istemiyorum. Onu seviyorum,gerçekten seviyorum ama belki de iş ilişkimizden önce gelir. Onu ve çocukları çok önemsiyorum ve benim yüzümden geride kalmasına izin veremezdim. Hayallerini tam olarak yaşamasını istiyordum ve bu ilişkimiz olmaması anlamına geliyorsa yapacak bir şey yoktu. Zor olacaktı ama sorun değildi. Nasıl başa çıkacağımı öğrenirdim. Geçmişte berbat ilişkiler yaşamız bir kızın,ayrılıkla nasıl başa çıkacağını bildiğini düşünürdünüz ama hayır,yemin ederim her seferinde daha da kötüleşiyordu. Ve Luke’la? Hiç bu kadar kalbim kırılmamıştı,daha önce bir çocuk için bu kadar çok ağladığımı düşünmüyordum. Luke farklıydı; iyi anlamda. Bana çok yardımcı oldu ve hayatımı değiştirdi. Hala genciz ve aşık olacak kadar aptal olan 2 ergeniz biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)
ФанфикJulie Higgins ile tanışın. Evet, Paul Higgins deki Higgins. Dünyadaki en büyük boyband grubu One Direction'un biricik tur menejeri. Julie Paul'un yeğeni ama Paul'u 10 yıldır görmedi. Julie 16 yaşında ve küçüklüğünden beri sanat sektörüne bir sevgi b...