Julie'nin Gözünden
Bugün o gün.
Bu gün yas tuttuğum gün.
Bu gün hiç gerçekleşmemesini dilediğim gün.
Bugün annemin ilk ölüm yıldönümü.
Zaman oldukça hızlı ilerliyor öyle değil mi?
Annemin hastanede öldüğü günü hatırlıyorum.
Çok korkmuştum.
Kalbim çıkarcasına ağlıyordum.
Annem son nefesini verirken yanında olamadığım için biraz suçlu hissediyordum ama olamazdım çünkü okuldaydım.
Kızgındım çünkü doktorlar onu görmeme izin vermemişlerdi.
Hiç yatağa uzanıp yaşananları düşünüp keşke onun yerine bunu deseydim dediğiniz şeyşeler oluyor mu?
Şey, ben şu anda öyle düşünüyorum.
Anneme onu ne kadar çok sevdiğimi ve değer verdiğimi söylemeliydim.
Benim gözümde ne kadar büyük bir rol model olduğunu söylemeliydim. Onsuz, bugün olduğum kişi olamazdım.
Onun sayesinde dünyaya daha pozitif bir bakış açısıyla bakıyorum.
Annem göğüs kanseri olup çoğunlukla hastane de yaşamasına rağmen hayatı daha eğlenceli ve ilginç gösterecek şeyler bulurdu.
Gözyaşlarımı silmeden önce; '' Seni özlüyorum anne. '' diye mırıldandım ve merdivenlerden aşağı indim.
Paul ve çocuklar mutfakta hiçbir şey yapmadan boş boş duruyorlardı.
İçeri girip kahvaltı masasında yerimi aldım.
'' Günaydın Julie. '' Mutlu bir biçimde gülümserken şişmiş gözlerimi ve kızarmış suratımı görünce yüzündeki gülümseme ince bir çizgi halini aldı.
'' Sorun ne? '' Kahvesini köşeye koyup bana doğru geldi.
Göz yaşlarımın tekrardan akmasına engel olmak için kafamı salladım.
'' Hadi ama prenses. Sorun ne? '' diye sordu Paul tekrardan.
Odada etrafıma bakınca 5 endişeli yüzün bana baktığını gördüm. Özellikle Luke'un
'' Bugün annemin...''
'' Annemin ne? Julie lütfen neler olduğunu söyle? ''
'' ölüm yıldönümü. '' diye fısıldadıktan sonra koşarak arka bahçeye çıktım.
Bahçedeki sandalyeye oturdum ve gözlerim çıkana kadar bağırdım. Engel olamıyordum. Annemi çok özlüyordum. O benim en iyi arkadaşımdı. Şuç ortağımdı. Koruyucumdu. Her şeyimdi.
ANNEM.
Bazen o değilde ben göğüs kanseri olsaydım diye diliyorum. O yaşamalıydı.
Hayatını dolu dolu yaşama şansı olmayan harika bir kadındı.
Genellikle genç kızlar bu zamanlarında dırdır edip onları rahatsız ettikleri için annelerini sevmezler.
Ama ben?
Ben annemi seviyordum. Eğer sadece annem ve benim olduğum zamana dönme şansım olsaydı, dönerdim.
Ama böyle bir şansım yok ve bu berbat bir duygu.
Dizlerimi göğsüme kadar çekip ağlamaya başladım ta ki sırdımda sıcak ve rahatlatıcı bir el hissedene kadar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)
FanfictionJulie Higgins ile tanışın. Evet, Paul Higgins deki Higgins. Dünyadaki en büyük boyband grubu One Direction'un biricik tur menejeri. Julie Paul'un yeğeni ama Paul'u 10 yıldır görmedi. Julie 16 yaşında ve küçüklüğünden beri sanat sektörüne bir sevgi b...