Bölüm 36

600 32 3
                                    

Julie'nin gözünden

Bugün,26 Mart 2013 ve çocuklar tam bir aydır turnede. Bu londra'ya O2 arenada konser vermek için geri gelecekleri anlamına geliyor. 5 gün sonra dönecekler.

Tanrım,onları çoook özledim. Özellikle Luke'u.

Londra'dan ayrıldıkları ilk 2 hafta,Luke ve ben mesajlaşıyorduk,telefonla konuşuyorduk,tweetleşiyorduk ama günler geçtikçe,uzaklaştık ve bu beni cidden rahatsız ediyordu.

Dublin-irlanda'da olduğu zaman onu aramıştım ama bana çalışmarla çok meşgul olduğunu ve beni daha sonra arayacağını söyledi.

Ama tahmin edin ne oldu?

Aramadı.

O gün,pek umursamadım çünkü meşgul olmasını anlıyordum ve belki o gün çok yorgun olduğundan beni aramamıştı. Ama sonra bu her gün olmaya başladı ve mesajlarıma bile geri dönmüyordu.

Diğer çocuklar beni arıyorlardı,neler yaptığımı soruyorlardı ve buna memnundum,ama onlara Luke'u sorduğumda çok tuhaf bir şekilde gitmek zorunda olduklarını söyleyip telefonu kapatıyorlardı.

Ve şimdi,burada,londra'da saat 12 ve yatağımda yatarak twitter'a bakıyorum. Paul'un bana verdiği programa göre çocuklar birkaç güne burada olacak.

Sesini çook özlediğim için Luke'u aramaya karar verdim.

*dııt*

*dııt*

*dııt*

''Selam?'' dedi yorgun ve boğuk bir ses telefona.

''Luke?''

''Evet benim.'' dedi nefes vererek.

''Şey um selam...'' dedim tuhafça.

''Selam..''

''Seni uyandırdım mı?'' dedim dudağımı ısırarak.

''Evet,ama sorun değil.''

''Oh um tamam...seni özledim.'' dedim üzgün bir şekilde.

''Bak Julie,gitmeliyim-''

''Ama daha şimdi uyandın.'' diye sözünü kestim.

''Biliyorum,kalıp konuşmak istiyorum ama yapamam.''

''Ama-''

Ve birden telefondan gelen kadın sesi lafımı kesti.

''Luke,tatlım uyan!''

''O kimdi?'' diye sordum telaşla.

''Kimse.'' dedi sakince.

''Bana kimse gibi gelmedi.'' dedim.

''Bak Julie,kimse değil tamam mı? Sadece kız sesiyle konuşan calum'du. Gitmeliyim,görüşürüz.'' diye cevap verdi rahatsız olmuş bir şekilde ve telefonu kapattı.

''Ben de seni seviyorum...'' diye mırıldandım kendi kendime ve şuan olan negatif şeyleri düşünmemeye çalışarak.

Göz yaşlarımı tuttum ve Paul'u arayıp neler yaptığını sormaya karar verdim.

*dııt*

*dııt*

''Julie?''

''Evet benim,Paul.'' burnumu çektim.

''Selam prenses,ne yapıyorsun?''

''Aslında hiçbir şey,sadece arayıp nasıl olduğunu sormak istedim.''

''Şey çok iyiyim,sorduğun için teşekkürler. Tur çok iyi gidiyor!''

''Bunu duymak güzel.''

That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin