Bölüm 45

785 32 5
                                    

Julie'nin gözünden

Sonunda düğün günü gelmişti ve buranın çok rahatlatıcı bir ortam olduğunu söyleyemem. Herkes etrafta koşuşturuyor ve her şeyin tamam olduğundan emin oluyordu. Şefler yemekleri daha hızlı pişirmeleri için yardımcılarını acele ettiriyor ve yemeklerin Celeste ve Jack'in istediği gibi olmasını sağlıyordu.

Zavallı Celeste,bugün onun düğün günü ve çook stresli. Defalarca onu sakinleştirmeye çalıştım ama bunun yapmak zor çünkü tek yaptığı yerinde duramamak ve insanlara bağırmak. Onu suçlamıyorum. Özel gününde her şeyin mükemmel olmasını istiyor.

Dün bekarlığa veda partisi yapıldı ve çok eğlendik,belki Kardashian'ların tarzı bir eğlence değildi ama yine de çok eğlenceliydi. Alkolü biraz fazla kaçırıp her şeye gülecek duruma gelmiş olabilirim. Yine de Celeste'in partisindeki en genç kız olmak biraz tuhaftı. Herkes sanki hiçbir şeymiş gibi seks hayatından bahsediyordu. Ben dikkat çekmedim ve Luke'la olan seks hayatımdan bahsetmedim çünkü bu kişisel bir konu ve yalnızca ikimiz arasında olmalı.

Luke abisinin bekarlığa veda partisine gitmek istemedi çünkü orada uygunsuz şeyler olacaktı ve tekrar beni aldattığını düşünmemi istemedi. Ama Jack'in sağdıcı olarak,gitmek zorundaydı. Ve ben de onu zorladım,artık Luke'a güveniyordum ve beni aldatmayacağını biliyordum- özellikle de yaşadığımız şeylerden sonra.

Her neyse,dün gece gerçekten çok eğlenceliydi. Sabaha kadar.

''Aman tanrım,saat kaç?'' diye panikledi Celeste.

''4:30'' dedi Celeste'in annesi Scarlett. ''Tatlım derin nefes almalısın.''

''Um ben dışarı çıkıyorum.'' dedim tuhafça.

''4:50 gibi burada ol ama tamam mı?'' dedi Celeste.

''Tabii Celeste,sen anlamadan geri dönmüş olacağım.'' dedim gülümseyerek ve giyinme odasından çıktım.

Herkes çook stresliydi ve bu benim stresimin artmasına sebep oldu,hayatım zaten olduğu halinden 10 kat daha kötü olmuştu. Çalışan insanları görmek hoşuma gitmemişti çünkü beni rahatsız ediyordu,bu yüzden dışarıya yürüdüm.

Güzel kiliseden dışarı yürürken,nasıl olduysa 7 inçlik topuklularla yürümeyi çözmüştüm. O kadar da kötü değillerdi.

Törenin olacağı yere göz attım, herkes toplanmaya başlamıştı. Kilise çok büyüktü,sanırım Luke 300 kadar kişinin katılacağını söylemişti.

Lanet olsun,Celeste ve Jack kaç kişiyi tanıyordu?

''Julie?'' dedi bir ses ve omzuma dokundu.

Tanıdığım ve sevdiğim bir ses.

''Siktir Luke. Beni korkuttun.'' diye öfledim ona doğru dönerken.

''Özür dil-vay.''

''İyi mi?'' dedim elbiseme dokunarak. Saçım Celeste'in yakın arkadaşlarından biri tarafından çok güzel bir şekilde dalgalandırılmış ve tek omzuma sarkıtılmıştı.

''Benimle dalga mı geçiyorsun? Kesinlikle çok güzel görünüyorsun.'' dedi hayranlıkla ve beni döndürdü.

''Teşekkürler,sen de.'' dedim. ''Yani güzel değil yakışıklı.''

''Teşekkür ederim leydim.'' dedi kıkırdayıp önümde eğilerek.

Takım elbisesinin içinde nefes kesici görünüyordu. Klasik kravat yerine papyon takıyordu ve imzası olan siyah Vans'ları yerine kıyafetine uygun ayakkabılar giyiyordu. Saçı mükkemmel bir biçimde şekillendirilmişti.

That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin