Julie'nin Gözünden
Luke ile konuşmak sandığımdan daha iyi olmuştu. Çok tatlı ve anlayışlı olduğu gerçeğini seviyorum. Geçmişimi ona anlattığımda beni yargılamadı. Beni olduğum kişi olarak kabul etti. Sanırım bu yüzden ona bir şans vermeye karar verdim. Kim bilir belki de o benim için doğru kişidir.
Ve o öpücük?
Şimdiye kadarkilerin en iyisiydi. Luke'un dudakları sanki beni incitmekten korkarmışcasına, çok yumuşak ve çok kibardı. Normalde biriyle çıkmadan önce onunla öpüşmem ama onu öpünce yanlış bir şey yapmışım gibi gelmedi. Ayrıca beni öptüğünde bir karıncalanma hissettim. Luke'un diğerleri gibi olmadığını anlıyorum ve beni ilerde ne ile şaşırtacağını merakla bekliyorum.
Bu küçük karşılaşmadan sonra Nicki, Paul ve diğer çocukların olduğu stüdyoya dönmeye karar verdik.
Görünüşe bakılırsa açıklamam gereken çok şey var... özellikle Paul'a. Ne olacağını veya nasıl tepki vereceğini bilmiyorum ama Luke yanımda olduğu sürece, her şeye hazırım.
Luke ile el ele stüdyoya girdik. İçeri girdiğimizde bütün gözler bizim üzerimizdeydi.
'' Şükürler Olsun Julie! İyi misin? '' dedi Paul ayağa kalkıp bana sarılırken.
Luke'un elini bırakıp Paul'a sarıldım.
''Evet, iyiyim ama sana bir şey anlatmalıyım... ''
'' Tabii, sorun ne? '' dedi Paul bana sarılmayı bırakarak.
'' Oturmalısın. '' dedim.
'' Neden? ''
'' Sadece bana güven Paul. ''
'' Peki .'' dedi Pal yenilgiyle otururken.
Şu an Luke ve ben dikdörtgen şeklinde çevrelenmiş 4 çift gözle yüzleşiyorduk. Nicki zaten ne olduğunu bildiği için sessizdi.
'' İyi misin Julie? '' diye sordu Ashton.
'' Evet iyiyim. '' dedim zayıfça gülümseyerek.
'' Bize anlatmak istediğin şey nedir? '' diye sordu Calum.
'' Tamam şey , Paul birkaç gün önce bana annemi sormuştun hatırlıyor musun? '' diye sordum. Şimdiden gözlerimden yaşlar süzülüyordu.
'' Evet, bana tatile gittiğini söyledin. ''
'' Ve sana uzun bir süre geri dönmeyeceğini söylemiştim ya? ''
'' Evet. '' dedi Paul biraz kafası karışmış görünerek.
'' Tatil derken... ben şeyi k-kastetmiştim...'' Nefes almak için durdum.
''Shhh, her şey yolunda. '' diye fısıldadı Luke kulağıma. Baş parmağıyla elimin üzerine daireler çiziyordu.
Nicki'ye doğru bir bakış attım ve hızlıca başıyla onayladı. Ardından Luke'a baktım.
'' Buradayım bebeğim. '' dedi elimi sıkarken.
''Julie ne demek istiyorsun? '' dedi Paul endişeli bir şekilde.
''B-ben d-demek istiyorum ki a-annem t-tailden geri d-dönmeyecek. ''Herkesin duyabileceği şekilde konuşmuştum.
'' Bu ne anlama geliyor? '' diye sordu Michael şaşırarak.
Yaşlar yanaklarımdan süzülürken tavana doğru baktım.
'' Orada. '' diye fısıldadım.
Luke hemen beni kollarıyla sararak sakinleştirmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)
FanfictionJulie Higgins ile tanışın. Evet, Paul Higgins deki Higgins. Dünyadaki en büyük boyband grubu One Direction'un biricik tur menejeri. Julie Paul'un yeğeni ama Paul'u 10 yıldır görmedi. Julie 16 yaşında ve küçüklüğünden beri sanat sektörüne bir sevgi b...