That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)

Bölüm 5

Luke'un Gözünden

''Pekala çocuklar, Şimdi sizin Julie'ye yeteneğinizi gösterme zamanı.'' dedi Paul.

''Evet, kesinlikle. '' diye bağırdı Ashton.

''Evet!'' Calum gitarına doğru koşmaya başlamıştı bile.

''Ben varım!''  dedi Michael.

Gergince mikrofana doğru yürüyerek, ''Ah...tamam.'' dedim. Paul ve diğer çoculara bakarak; ''Hangi şarkıyı söylüyoruz çocuklar?''  diye sordum.

Paul Julie'ye; '' Julie neden çocuklar için bir şarkı seçmiyorsun?'' diye sordu.

Julie bir süre düşündü ve gözleri parladı.

''Beside You şarkısına ne dersiniz? Çok iyi bir şarkı. '' Gülümsedi.

''Hazır olduğunuz zaman başlayın çocuklar!'' diye bağırdı Paul.

Hepimiz gitarlarımızı aldık ,Ashton baterinin başına oturdu ve çalmaya başladık. Calum ilk kıtayı söylemeye başladı.

Within a minute I was all packed up

(Bir dakikada her şeyimi toparlamıştım)

I've got a ticket to another World

(Başka bir dünyaya biletim var.)

I don't wanna go

(Gitmek istemiyorum)

I don't wanna go

(Gitmek istemiyorum)

The silent words are hard to speak

(Sessiz kelimeleri söylemek zor oluyor,)

When your thoughts are all I see

(Tek gördüğüm şey senin düşüncelerin olduğunda)

"Don't ever leave," she said to me

(Hiç gitme dedi bana)

 

Şimdi söyleme sırası bendeydi.

 

When we both fall asleep underneath the same sky.

(İkimiz de aynı gökyüzünün altında uyuduğumuzda)

To the beat of our hearts at the same time.

(Kalplerimiz aynı anda çarpıyor)

So close but so far away.

(Hem çok yakınız hem çok uzak)

(Can you hear me?)

(Beni duyabiliyor musun?)

Söylerken,Julie’ye baktım ve bana bakmakta olduğunu gördüm. Gülümseyerek aşağı baktı ve Jasey’i sevmeye başladı.

 

[Nakarat(inlove)

She sleeps alone.

(O yalnız uyuyor)