That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)

Bölüm 20

Duyuruda kullanıcı adlarınızı istemiştik,atanlara çok teşekkürler ama yeterli değildi. Biz de sizi bekletmemek için yeni bölümü yayınlayıp yeni kullanıcı adları geldikçe hikayeye eklemeye karar verdik. :)

--------------------------------------------------------------------------------------------

Julie'nin Gözünden

Günlerim harika geçiyordu. Geçen hafta hep çocukların dairesindeydim. Luke ve ben giderek yakınlaşıyoruz. Paul'la ilgili yeni şeyler öğreniyorum. Ayrıca,çocuklara bazı şeyleri nasıl pişireceklerini bile öğrettim! Albümleri neredeyse bitti,hangi şarkıları albüme koyacağımıza karar veriyoruz.

Şuan evde Jasey'leyim,ama yine çocukların dairesine gitmek için hazırlanıyorum. haha. Kırmızı superman tişörtümü giydim. Kollarını biraz kıvırdım. Altıma da bordo dar kotumu ve siyah Vans ayakkabılarımı giydim. Takı olarak da uzun,anahtar şeklinde uzun bir kolye taktım.

Jasey'e de ''I Love NY'' yazan kıyafetini giydirdim çünkü onun içinde çok tatlı gözüküyor. haha.

Tam kapıya doğru gidiyordum,telefonum çaldı. Arayan 'Luke seksi bir penguen' den başkası değildi.

''Hemmings!''

''Higgens!''

''Haha, selam Luke.''

''Merhaba Julie,neredesin?'' diye sordu.

''Evden çıkıyorum.''

''Cidden mi?'' diye sordu inanmayarak.

''Ah evet neden?''

''Şimdiye burada olursun sanmıştım!''

''Luke,saat öğlen 12. Normalde bu saatte kalkarım ama şimdi bu saatte evden çıkıyorum!''

''Tamam üzgünüm üzgünüm! Sadece acele et tamam mı? Çocuklarla çooooook sıkıldık.'' diye inledi.

''Aww gerçekten mi?''

''Evett.'' dedi,somurtmasını hayal edebiliyordum.

Kıkırdadım.

''Merak etme Luke! Oraya gelmeden önce halletmem gerek birkaç şey var.''

''Ne gibi?''

''Ah, çamaşır,Jasey için yemek,röportajlar, ah ve belki eğer vaktim kalırsa,kendim için de biraz alışveriş yapmayı düşünüyorum.'' dedim.

Umarım yapmam gereken şeylerle ilgili dalga geçtiğimi biliyorsunuzdur ama Luke bunu bilmiyordu.

''NE?'' diye haykırdı Luke.

''Evet....yani saat 6 gibi sizin apartmanda olurum...''

''HAYIR.''

''Neden?''

''HAYIR. ŞİMDİ. BURAYA. GEL.'' diye haykırdı.

''Ama bu işleri halletmeliyim! Jasey'nin açlıktan ölmesini mi istiyorsun!''

''Başka bir gün yap.''

Tam cevap verecekken,arka taraftan bazı sesler duydum. Ve sonra bir gümbürtü.

Ne olmuştu?

''MERHABA?'' dedi bir erkek sesi telefondan. Bu kesinlikle Luke'un sesi değildi. Biraz daha yüksek bir sesti.

''Ashton?'' diye sordum.

''Evet benim bebeğim ama Luke bana ne olduğunu söyledi.''

''Tam olarak ne oldu?'' diye sordum kafam karışmış şekilde.