Bölüm 39 (Part 3)

573 30 7
                                    

Julie’nin gözünden

‘’Luke…?’’ dedim telefona doğru.

‘’Oh evet benim,selam.’’ dedi garipçe.

‘’Oh selam.’’ öksürdüm.

‘’Napıyorsun?’’ diye sordu.

‘’Hiçbir şey,evdeyim.’’ dedim burnumu çekerek.

‘’İyi misin?’’ diye sordu.

‘’Um evet,neden sordun?’’

‘’Sesin ağlıyormuşsun gibi geliyor.’’

Siktir siktir siktir,anladı. Saklamalıydım.

‘’Hey? Orada mısın?’’

‘’Huh evet,üzgünüm benim hatam.’’ diye mırıldandım telefona doğru.

‘’Ağlıyor muydun?’’

‘’Ne? Tabii ki hayır,neden böyle düşündün?’’ diye sordum elimden geldiğince güven verici bir sesle.

‘’Julie.’’ kıkırdadı. ‘’Seni ne kadar uzun süredir tanıyorum? Neler hissettiğini anında anlarım.’’

Siktir. Bu çocuk beni çook iyi tanıyordu. O anda,artık kaldıramadım. Çöktüm. Sesini duymak olayı 10 kat daha da kötüleştirmişti çünkü onu çook özlemiştim ve eğer şimdi burada olsaydı,derimi ikiye ayırıyor olmazdım. Dürtüler bir türlü gitmediği için yapıyordum.

‘’Julie? İyi misin?’’ diye sordu.

Hiçbir şey söyleyemedim,ağlarken yakalandım. Onun için kötü hissetiyordum,beni ağlarken duymasını istemiyordum ama duymuştu. Beni daha önce ağlarken görmediğinden değildi,sadece işler şimdi farklıydı. Konuşmadan önce sakinleşmeye çalışarak birkaç derin nefes aldım.

‘’Ü-üzgünüm Luke.’’ ağlamaya devam ettim.

‘’Hayır hey şşş,sorun değil.’’

‘’Hayır,ö-öyle!’’

‘’Hepimiz hata yaparız.’’ dedi sakince.

‘’Bu bir hata değildi.’’ diye mırıldandım telefona doğru.

‘’Ne,ne demek istiyorsun?’’

Bilmesine izin vermezdim,şimdi bunun zamanı değildi. Bilmemeliydi. Yeterince konuştuğuma karar verdim çünkü biliyordum,eğer telefonda daha uzun süre kalırsam her şeyi söyleyecektim ve dertlerimi onun omzuna yüklemek yapmak istediğim en son şeydi.

‘’H-hiçbir şey.’’ ağlamaya devam ettim. ‘’Bak Luke, gitmeliyim.’’

Bir şey söyleyecekti,ama telefonu kapattım. Başa çıkabileceğimden çok fazlaydı ,başa çıkamıyordum. Kırılıp kırılmadığına dikkat etmeden telefonu odanın öbür tarafında attım. Zaten eskiydi,yakınlarda yeni bir tane almayı planlıyordum. Beni aradığına şaşırmıştım. Yatağa yattım ve ağladım. İçimdeki bütün duyguların çıkması için ağlamalıydım. Ağlamakla geçen  günlerden sonra,gözyaşlarımın hala durmaması çok şaşırtıcıydı. Belki vücudumdaki bu tuzlu sıvının biteceğini düşünürdünüz ama bitmiyordu. Gözyaşları sürekli akıyordu ve makyajımı mahvediyordu,bundan bıkmıştım.

Sadece yatakta yattım ve Luke’la olan güzel anılarımızı düşündüm. O anılar sonsuza dek kalbimde olacaktı ve onun gibi özel birini asla bulamayacağımı biliyordum. Sağ elimi sıkıca tuttum,derimden çıkan kanı durdurmaya çalıştım. Şimdi havlu kıpkırmızıydı ve bu beni iğrendirdi. Keşke böyle olmak zorunda olmasaydım. Uzun süredir böyle bir şey yapmamıştım ama şimdi rekorum bozulmuştu. Kendime olan sözümü bozmuşum gibi hissediyordum ve ben sözlerini tutan bir insandım.

That Song; Luke Hemmings(TÜRKÇE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin