Bölüm 10 | İnanmıyorum!

2.7K 242 28
                                    

crazykorea işbirliğiyle yazılmış SpacemanRabbit ortak kitabıdır

✔Keyifli okumalar✔


"Beyefendi böyle giremezsiniz!"

"SANA ODASI NEREDE DEDİM!"

Koridordan gelen sesle berber başımı kapıya çevirdim.

Yoongi miydi bu?

"Bakın zorluk çıkarmayın."

"BAŞLATMA ZORLUĞUNA!"

Kapı sonunda sert bir şekilde açıldığında yerimden sıçradım.Sinirle bana bakıyordu.Zaten koyu olan gözleri daha da koyulaşmıştı.

Arkasındaki kadına gitmesi için kaş göz işareti yaptığımda tereddüt ederek Yoongiye bakmış sonra da uzaklaşmıştı.

Sinirle soluyarak yanıma geldi ve serktçe kolumdan tuttu ve hızla odadan çıkardı.Karşı çıkmadım.Çok sinirli görünüyordu.Fazla üzerine gidersem işler çok kötü olabilirdi.

Adımları çok hızlıydı.Ona ayak uydurmakta zorlanıyordum.

Asansöre bindi ve beni fırlatır gibi içeriye soktu.Asansörün düğmesine bastı ve beklemeye başladı.Asansörde o daha öncd ben de daha arkada duruyorduk.Onun yaptığı önündeki asansör kapısını incelemekti.Bense ona bakıyordum.

Dakikalar sonra kapı açıldığında bana bakmadan kolumu tutth ve hıxla asansörden çıktı.Ben de peşinden çıkmıştım.

Son kata geldigimizi anlamıştım.Asansörden sonra bir kapıyı açtı ve Seol'ün güzel ışıkları görünmeye başladı.

Fazla ortalara gitmesine izin vermedim.Daha doğrusu veremedim çünkü bileğim kopcaka gibi ağrıyordu.Öyle sıkı tutmuştu ki...

Durdu ve bana döndü.Bileğimi bıraktı ama bu sefer de üzerime gelmeye başladı.

Ah!Öldürecekti beni!

Yaktın beni EunWoo!

Geri geri giderken sırtım duvara çarpınca anlamıştım sonu geldiğini.Bana iyice yaklaştı.Armızda santimler kala durdu.Burnundan soluyordu sanki.Cidden sinirlenmisti.

Ben olsam ben de sinirlenirdim.

"Sen...!Ölmek mi istiyorsun?!"diye sordu fısıldar bir sesle.Bağırsa daha az korkardım.Öyle bir konuştu ki cidden korkmamak elde değildi.

Konuşmak için ağzımı açmıştım ama tekrar kapattım.Kalbim öyle hızlı atıyordu ki onun da sesini duyduğuna emindim.

Biraz da sıcak mı oldu burası ne...?

Ah kalbim bu kadar hızlı atmak zorunda mıydı?Hayır neden attığını da bilmiyordum ki.

Büyük ihtimal adrenalin yüzündendi.Adrenalin sporları tehlikeli olurdu.O sporları yapan Yoongiyi kızdırsa...Kesinlikle sporun alası buradaydı.
Kalbim de korkudan atıyordu bu kadar...Evet evet ondandı.

"Ba-bak sakin ol ve beni dinle.Sana her şeyi tek tek an-"

"Bana ne anlatacaksın!Sözlerimi nasıl çaldığını mı?Ya da kovulmamak için her şeyi yapabileceğini mi?Ha?Neyi anlatacaksın!!"

Sustum.Ne diyebilirdim ki?Her şey ortadaydı.Ne söylesem yaramayacaktı.Inanmazdı ki.

Başımı eydim.Cümlelerimi toparlamaya çalışıyordum.

Ama baştan sona haklıydı.Benim yazdığım sözleri böyle çalsalar ben de sinirlenirdim.Hatta öldürürdüm.

Ama bu da tam çalmak değildi.Benim haberim yoktu.Ben yapmamamıştım.

"Be-ben yapmadım."dedim kafamı kaldırmadan

"Sen yapmadın?"diyerek sorduğunda kaldırmıştım kafamı.Başımla onayladım.

Alaycı bir şekilde güldü.Dudağının kenarı havalanınca gözlerimi dudaklarına inmişti aniden.

Kendine gel Hana!

"Beni böyle kandıracağını mı sanıyorsun?Kendini haklı çıkarmak için bunu mu deniyorsun?O zaman söyelyeyim..."dedi ve gülmeyi bırakıp üzerimr eğildi.

"...hiç de işe yaramıyor söz yazarı Park Hana."dedi iğneleyini bir sesle.

"Konuşabilir miyim?"diye sordum.Her ne kadar olayda haklı olsa da bu olayın asıl gerçeğini anlatmalıydım.Inanıp inanmamak ona kalmıştı.

"Konuş tabi...!"dedi ve geri çekildi.Uzaklaşmasıyla beraber tuttuğum nefesimi bırakmış ve derin bir nefes almıştım.

"Konuşabilirsin.Yalanlarını dinleyebilirim gerçekten!"dedi ve konuşmam için sustu.

"Bak.Oradan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama ben hırsız değilim.Bana attığın o yanlış mesajdaki sözlere bayıldığımı söyledim ama onları alıp 'benim' sözlerim diye çalacak kadar da midesiz değilim.O sözlerden sonra şikette çalışan arkadaşım telefonunmu almıştı.En son seniden yardım istemek için sana dil döküyordum.Baştaki sözleri görmüş.Benim de kovulacağımı bildiği için sözler benim diye CEO ya götürmüş.CEO da beğendiği için kayıtlara başlamışlar.Ben de dün öğrendim.Hiçbir şeyden haberim yoktu inan bana...Yalan söylemiyorum Yoongi."

Tepkisiz bir şekilde hala bana bakıyordu ama cenesindeki seyiren kasları görebiliyordum.

İnanmamıştı.

"Sana inanmıyorum!"dedi net bir şekilde.Omuzlarımı düşürdüm.Inanması için çok uğraşmıştım.Belki bir ihtimal dedim...Bir ihtimal inanırdı ama...İnanmamıştı.

"Bu hikayeyi bulmakta çok zorlanmamış olmalısın.Sonuçta söz yazarısız değil mi?Ama itiraf eftmeliyim..."dedi.Hızlı ve büyük adımlarla yanıma geldi ve üzerime eğildi.Gözleri gözlerime sabitlenmişti.Gözlerine bakmamak için büyük çaba sarf etmiştim ama tam önümde olan ve lanet olsun ki güzel gözlerine bakmak kolay değildi.

"...güzel yalan.Neredeyse inanacaktım.Yalan olduğu anlaşılmıyor bile..."dedi.

Faklı hissediyordum.Cidden daha önce de yanlış anlaşılmış ve anlattıklarıma inanılmadığı olmuştu ama...Bu sefer kalbim sanki bir camdan yapılmış gibi çatlamış tuzla buz olmuştu.

Ve onu parçalayan karşımdaki adamdı.

"Bir daha karşıma çıkma!"dedi ve hızla kapıya ilerleyip dışarıya çıktı.

Genç adam hışımla dışarıya çıkarken arkasında ağladığının bile farkında olmayan,kalbi kırılmış bir kız bıraktığının farkında değildi...

Gençler...Nasıl gidiyor?

✴✴BANGTANLA KAL ARMY

First Freedom || MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin