First Freedom || MYG

Bölüm 30 | Rüya Mı Gerçek Mi?

crazykorea işbirliğinde yazılmış ortak SpacemanRabbit eseridir

✔Keyifli okumalar✔

|Bu bölüm her şeyin değiştiği özel bir bölüm haberiniz olsun:))|

|Yoongi'den...|

Aklımı kaçıracak reddeye gelmeme rağmen Hana'nın iki göz yaşına tav olmam asla benlik değildi. Oysa eski Yoongi olsaydım adamı orda bir güzel benzetir üstüne soju içerdim. Ama şimdi her şey çok farklıydı. Her şey yanımda dünyadan soyutlanmışçasına dondurma yiyen samara kılıklı kız içindi. Beni ben olduğumundan bile şüphe uyandıran bir cadı.

Odaklanmış bakışlarımı fark edince yanakları kızaran bir sevgilim vardı ve bu çok değişik bir durumdu.

Otobüste olanları unutturduğum için kendimle gurur duyuyordum. Ama sanırım Hana ile daha fazla zaman geçiremeyecektim. Çünkü karşımda iki dakikada bir esneyen ve gözlerini ovalayan bir samara akıl sağlığı yerinde biri için bile fazla muhteşem bir tabloydu.

"Hana, hadi kalk seni evine bırakayım. Bu saatte uyukladığına inanamıyorum."

"Ne var ya! Yorgunum ben. Dün senin yüzünden gözüme uyku girmedi. Aklımı karıştırıyorsun Min Yoongi! Ve bu hiç adil değil!"

Kelimeler sarhoşmuş gibi ağzından çıkarken oldukça ısırılası duruyordu. Sanırım dün sevgili olalım mevzusu aklını kurcalamış olmalıydı. Zaten teklifimden sonra direk tamam demesinden anlamalıydım bu kızın normal düşünemediğini.

Taksi tutup beraber bindikten sonra şöföre adresi verdim. Hana başını omzuma koymuş şimdiden uykuya dalmış gibi duruyordu. Onun fotoğrafını çekip Namjoon'a gönderip 'bak beterin beteri varmış' yazasım geliyordu ama Hana'nın fotoğrafından Namjoon'a neydi.

Arabadan inip Hana'yı kucağıma aldım. Oturduğu daireye vardığımda çantasında olduğunu düşündüğüm anahtarını bulup zor da olsa kapıyı açtım.

Hana'yı yatağına yatırıp salona geçtiğim an beklenmedik şekilde karşımda beliren Min Jung ile kalakaldım. Bu şerefsizin burada ne işi vardı Tanrı aşkına!

"Beni gördüğüne bu kadar şaşırmamalısın evlat. Ne de olsa Hana benim müstakbel kızım. Hmmm bu durumda sende kızımın erkek arkadaşı oluyorsun sanırım. Yani anlayacağın daha çok karşı karşıya geleceğiz biz."

İğrenç sırıtmasıyla kurduğu son cümle ile içimden kusma isteği uyandı.

" Senin ne işin var burada?!Nasıl ve kiminle olduğun zerre umrumda değil ama benim ve Hana'nın etrafında görmek istemiyorum seni!"

"Ah hadi ama... Şimdiye çoktan üstüme atlayıp yumruklarını konuşturman gerekiyordu. Hiç böyle edepli konuşacağını hayal etmemiştim. Hayal kırıklığına uğradım doğrusu" diyerek büzdüğü dudaklarıyla derin bir nefes alıp sakinleşmek adına gözlerimi kapadım.

Kesinlikle sakin olmalıydım. Zira yan odada melekler gibi uyuyan kızı uyandırmak en son isteklerimin arasında bile yer edinmiyordu.

"Ne istiyorsun?"

Beklediği soruyu sormuşum gibi karşımda mutlu olan döl israfına bakıyordum.

"İşte bana bunlarla gel velet. Her zaman senin bu sonuç odaklı karakterine özendim doğrusu. Sahi Hana'yı kucağında getirdiğine göre ya mutluluktan ya da üzüntüden bayılmış olabilir mi? Demem o ki kızın hayatını kararttığını yoksa sonunda söyledin mi? Waooww sen inanılmazsın Min Yoongi."