ŞİŞE ÇEVİRMECE

-25. Deli karı.

Sorumsuz yazar döndü asfdfghj :Dd Uzun bir bölüm oldu. İyi okumalar :D

Multimedia'ya kesinlikle bakın. Lara ve Bora var:D

Bölüm şarkısı: Beyonce-XO

-Bora'dan.

Lara'nın bana verdiği yedek anahtarı düşürdüğümü sanıp arka cebimden çıkardım, öyle olsaydı canıma okuyacağı kesindi. 

Anahtarı usulca çevirirken bana ters ters bakan teyzeyi umursamamaya çalıştım. Bu dairedeki tipler gerçekten çok garipti. 

Kapı açıldığında içeriye parmak uçlarımda girip arkamdan kapıyı kapattım. 

Lara'nın odasındaki aralık kapıyı iterek Lara'nın iç çamaşırı çekmecesini açtım. Genellikle siyah olan çamaşırların en altından kırmızı bikinilerini alıp dolabından onun mavili siyahlı sırt çantasını buldum ve içine bikinileri attım. 

Lara'nın yatağına ilerleyip onu kontrol ettiğimde hala uyuyordu. Sarıldığı oyuncak ayıyı almaya çalıştım ama kollarını çok sıkı sarmalamıştı. En sonunda oyuncak ayıyı aldım ve kollarının arasına ben girdim. Ayıyı yere fırlattım. Ona değil bana sarılacaktı.

Gözlerini hafiften aralayıp karşısında beni görüp tekrar gözlerini kapattı ve kollarını daha sıkı boynuma sardı. 

Az daha gülecektim ama kendimi tuttum, hayal gördüğünü sanmıştı. Ya da oyuncak ayısını bana benzetmişti. Aksine şimdiye gözlerini açmış bana sayıklıyor olurdu. 

Ellerimi belinde gezdirirken onu gıdıkladım. Huysuzca kıpırdanıp güldü. Burnunu öptüğümde nihayet gözlerini açmıştı. Siyah gözleri gözlerimle buluşunca önce büyüyüp sonra gülümsemesinden dolayı kısıldı. Ne kadar da tatlı gözüküyordu, uykulu salak haliyle. 

''Nasıl girdin, hırsız ve sapıklar gibi? Ödüm koptu.'' dediğinde benden uzaklaşıp yatakta doğruldu. 

''Yedek anahtar?'' dedim sorarcasına. 

Aklına yeni geldi ve kafasına hafifçe vurdu. ''Doğru ya,''

Güldüm ve yataktan bedenimi sürüyerek kalktım. ''Hazırlan,'' deyip oturma odasına geçtim. 

O hazırlanıncaya kadar Whatsapp'a girmeyi uygun gördüm ve Can ile mesajlaşmaya başladım. 

Lara bir ara, içeriye girip bana dik dik bakarken, ona açıklama yapma gereği duymadan, ''Git ve pembe kaprini giy. Üzerine de tişört. Kollu olanlarından.'' dedim. 

''Burası yazlık bir yer. Askılı ve şort giyemedikten sonra burada ne diye bulunayım?'' Ona şort demeye bin şahit lazımdı, tabii. Zaten hangi ipne şu iç çamaşırı boyutunda, yüksek belli kot şeyi üretmişti ki?

''Beni ilgilendirmiyor, git ve değiştir.'' dedim kesin bir şekilde.

Ayağını yere vura vura odasına ilerlerken, ''Bunları ödeteceğim!'' diye bağırdı. Ne yapacaktı? Bana çarşaf mı giydirecekti? Erkekler kızlar gibi orasını burasını açmadığından benim tarafımdan bir sorun yoktu.

Elimdeki telefon titreşince Can'dan gelen mesajı okudum.

''Masal o kadar inat bir kız ki, beni deli ediyor. Salak Bartu'nun dediğini yapıp onu kıskandırmayı denedim ama bana öyle ağır kelimeler etti ki, ilk defa bir kız tarafından söylenilen kelimelerden bu kadar çok etkilendim.''