Evet, finalimiz de hazır. Bu hikayeye başlamak bir anda aklıma gelmişti, açıkçası diğer hikayem gibi kurgusu hakkında çok düşünmedim. Aslında ben bu hikayeye hayallerimi işledim.
Her zaman bu hikayedeki gibi gerçek dostluklar, bir grubum olsun isterdim. Bora hayallerimdeki sevgili tanımına tam oturuyor. Ne var ki ben Lara kadar şanslı değilim.
Neyse, size karakerlerimi ve hikayemi unutmayın demeyeceğim, çünkü unutacaksınız. İçten bir şekilde söylüorum ki; İnsallah sizin de böyle dostlarınız ve sizi çok seven bir erkek arkadaşınız olur. Ayrı bir teşekkür notu yazmayacağım çok okuyucum da yok zaten, ayrıyetten beni genel olarak yalnız bırakmayan Selenaismyworld'e ve Melikecyruslovato'ya teşekkür ederim. Voteleriniz ve yorumlarınız beni çok mutlu etti. :D
Multimedia'ya bakın. Final olduğu için hikayemizin şarkısı Manga- Parti'yi dinleyebilirsiniz. Multiye koydum. Bu ikinci koyuşum ama olsun. :d
Hikayenin adına yakışır, uygun bir final yaptığımı düşünüyorum. Umarım siz de beğenirsiniz. Lütfen yorum yapın son kez bir duygularınız ve düşüncelerinizi alayım. :D
İyi okumalar.
FİNAL.
Lara'dan
Derin bir nefesi verirken o gün giydiğim askılıyı hatırlayıp üzerime geçirdim, günler sonra şort da giymiştim. Özlediğimi fark edip aynada kendime baktım. Gülümseyip yaptığım kahveyi sıcak sıcak dikledim ve saatin geldiğini fark edince gitarımı alıp sırtıma geçirdim. Bilerek conversimin bağcığını serbest biçimde bağladım.
Yolda giderek ağırlaşan gitarımla beraber . Gülümsüyordum, farklı ama güzel bir duygu.
Deja vu gibi değil de, deja vunun tam kendisi. Yaşananları yaşamak yani. Yarın okulların açılacağını hatırlayınca onu aklımdan sildim. O zamanlar yaz tatiline henüz yeni girmiştik. Tezatlıklar vardı oldukça fazla. O gün yanarken şimdi kıçım donuyordu.
Para kazanabileceğim bir yeri fark edip, oraya kuruldum. Gitarı çıkarıp akortunu ayarladım. Sonra notaların olduğu defteri bilerek unuttuğuma kahkahalar atark kumlarla ilişkiye girebileceğimi düşündüm. Bir of çektim. Yanımda yeterince para olmadığı için eve taksiyle de gidemezdim. Sahilde biraz oturmaya karar verip kulaklıklarımı kulağıma takıp o gün hangisini dinlediğimi hatırlayamadığım için normal bir şarkı açtım. Beş dakika boyunca denizin tuzlu kokusunu içime çekip, düşüncelere boğuldum.
Müziğin sesini bastıran daha büyük sesler devreye girdiğinde gülümsedim. Oyun zamanı.
''Hey La-'' Kıkırdadım.
''Hey, gitarlı kız! İstersen aramıza katılabilirsin?'' Bartu'ya bakıp gülmemek için kendimi zor tuttum. Ayağa kalkarak gitarımla beraber onlara doğru ilerledim. Gitarı bir kenara bırakıp oturdum. Ezgi'nin soğuk bakışları, Aylin'in istemeden ben gibi gülümsemesi ve Yağmur'un samimi tavırlarına baktım.
''Ne oynuyorsunuz?'' Onlara sorduğum ilk soru buydu, bu yüzden hiç unutmazdım. ''Şişe çevirmece,'' dedi Ezgi. O günki gibi erkeklerin çoğu 'görmüyor musun' bakışı attı. Tiplerine bu sefer kendimi tutamadan güldüm. Sonra anında ciddileştim.
''Ben, Lara. Siz?'' dedim kaşlarımı çatıp. ''Ezgi, Aylin, Yağmur.'' dedi eliyle işaret edip Ezgi. Tereddütlü bakışları aslında çok şey anlatıyordu. Umursamamaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİŞE ÇEVİRMECE
Novela Juvenil4 kız , 4 erkek. Hepsinin ayrı sorunları var ve bir oyunla birlikte birbirlerini tanıma şansı yakalayıp farklı maceralara atılıyorlar. Bir şişe çevirmece oyunu. Maalesef bu bizim oynadığımız şişe çevirmece oyunlarına benzemiyor. Bu daha tehlikeli ve...