Ezgi dolaba eşyalarını yerleştirirken ona birkaç yardımım dokunmuştu. Onun haricinde basit sohbetler etmiştik. Film bittikten sonra herkes dağılmıştı. Aylin'i yeni tanıştığı bir çocuk çağırmıştı onu bir güzel hazırladık, saç makyaj.. Güzel olmuştu , işe yaramasını umduk. Çünkü gerçekten iki saatimizi ona harcadık , alışverişte dahil. Paraları döktük önümüze topluca alışveriş yaptık. Evet bu deliceydi , bedenlerimize bakmadan ucuz ama güzel olan bir sürü tişört almıştık. Evde iki saattir Aylin'i hazırlamak haricinde yaptığımız diğer şey bunları deneyip bedenlerimize göre ayırıp güzel olanı kapan şanslı kişiye kıskanç bakışlar atmaktı. Sonunda herkesin elinde 8-9 tişört olmuştu. Birde ara sıra değişmek kaydıyla kavga falan da çıkarmamıştık. Can bu yaptığımızla dalga geçip bir de bununla ilgili tweet atmıştı. Sade açık mavi bir tişört bana bol gelince Bora'ya vermiştim.
Sonunda ayakta durmakta zorluk çekiyorduk tişört yığınlarını da atmıştık ayrı bir yerlere koltuklara oturmuş yine sohbet ediyorduk. Kızız biz, çene denen şeyin alası vardı.
''Aylin'in hiçbir sorunu yok inanabiliyor musun?'' dedi Yağmur. Omuz silktim , bu arkadaşın arkasından konuşmak olurdu , ama ben bunu yeterince yapmış biriydim ve bundan sonra da kendimi düzeltemezdim.
''Nasıl yok? Aile , aşk , para.. hiç mi?'' diye sordum şaşkınlıkla. ''Herkesin bir derdi vardır , Lara. Ama küçük şeyler işte. Onun hayatına o kadar özeniyorum ki.. Ailesinde bok gibi para var. Şimdi buluşmaya çıkacağı çocuğu bir görsen.. Allahı'm sana geliyorum!'' dedi derin bir nefes verip. ''Herkes hayatının sonuna kadar mutlu yaşayacak diye bir şey yok. Onunda sorunları olacak elbette.'' Kabul ediyorum , mutluluğunu kıskanmıştım.
Yağmur yerinde biraz daha kayarken tırnağımdaki ojeleri kazımaya devam ediyordum. ''Şurada ki çikolatayı sallasana. Şekerim düştü galiba.'' dediğinde kaşlarımı kaldırarak çikolatayı fırlattım. Şekeri var mıydı, öylesine mi söylemişti anlamamıştım.
Yabancı bir diziyi laptopumdan izlerken kendi kendine, ''Tabii kızım erkeklere öyle kolay kolay güvenmeyeceksin, sonun benimki gibi olur.'' diye mırıldandı.
''Ha , bu arada sana hiç sormadım onları nasıl bastın?'' diye sordu Ezgi. Yağmur filmi durdurup, ağzındaki çikolatayı gösterip anlatmaya başladı. ''Bak , şimdi. Ben gittim bunlara ilk kapıyı tıklattım kimse açmadı. Sonra yolda kardeşi Banu'yu gördüm işte , nerede bu diye sordum. 'Yukarı katta seninle olduğunu söylemişti' dedi , orada her şeyi anlamıştım aslında. Yine de kabullenmek istemedim gözlerimle görene kadar, ben orada bağırdım çağırdım üstüne bir şeyler de fırlattım. O an gerçekten ne attığımı bile hatırlamıyorum. Elime ne geçtiyse artık. Bu arada kızı tanımıyorum. Ben girdiğimde film izliyorlardı sarmaş dolaş!'' deyip kulaklıklarımı- paylaşmayı sevmem ama sesimi çıkartmadım- taktı.
O filmi izlemeye geri döndüğünde Ezgi ve ben mutfağa girip makarna yapmaya başladık. ''Sos olarak ne kullanabiliriz?'' dediğinde ''Domates soslu ve kaşar!'' diye atladım. ''Daha önce hiç denemedim ama tamam.'' Ezgi kaşarı rendelemeye başlarken ben domatesi rendeleyip ısıtmaya başlamıştım.
İçeriden bir hıçkırık sesi gelince pişmeye bırakıp Yağmur'un yanına ilerledik. Sorduğumuzda filmin kötü bitmesine ağladığını söylemişti ama işin aslı bu değilmiş meğer. Ezgi 'Onu özledim' dediğini duymuş fısıldayarak bana söylemişti. Kafamı yana yatırıp dudak büzdüm. Bir süre Yağmur'un ağlamasını onla ilgili anılarını anlatmasını dinlemeye başlamıştık. Toz boya savaşını falan.
''Beraber yaparız biz de.'' dediğimde gözyaşlarını silip sırıttı. ''Karnım acıktı.'' dediğinde kalakaldım.
Makarna aklıma gelince hışımla mutfağa koştum. Yanmadığı için derin bir nefes verip tabaklara koydum ve domates sosunu döküp kaşar ekledim. İçeriye girip herkesin eline verdiğimde Yağmur, ''Yemem bunu,'' diye mızmızlandı. ''Niye?'' diye sorduğumda yaptığım bir şeyin yenmemesine her zaman ki gibi sinirim bozulmuştu tabii bunu Yağmur bilmiyordu. ''O kızdan sonra kaşardan soğudum.'' dediğinde gözlerimi devirdim. Böyle anormal arkadaşlara sahiptim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİŞE ÇEVİRMECE
Teen Fiction4 kız , 4 erkek. Hepsinin ayrı sorunları var ve bir oyunla birlikte birbirlerini tanıma şansı yakalayıp farklı maceralara atılıyorlar. Bir şişe çevirmece oyunu. Maalesef bu bizim oynadığımız şişe çevirmece oyunlarına benzemiyor. Bu daha tehlikeli ve...