-34. Nefret.

1.6K 103 6
                                    

Bu açıklamayı okuyun! Şimdi, okullar açılıyor ve bu hikaye okulun ilk haftasına kalamayacak ben uğraştım ettim, tüm günümü bölüm yazmaya verdim. Bugünde öyle olacak ve bugün akşama doğru hikaye final olacak. Bugün final ile birlikte, 4 bölüm atılmış olacak. Diğer bölüm belki bir saat sonra ya da hemen gelir,  sıkıştırıp sıkıştırıp bölüm atarım. Şu bölümlerde yazım hataları olabilir, affedin.

*3000 olduk! Destek verenlere teşekkür ederim. :D 

Bölüm şarkısı: Daughter- Still. Multide var, gifi de Ezgi ve Lara olarak düşünebilirsiniz.

İyi okumalar. 

**

 Ezgi'den.

Yatakta yatmış, duvarı izlerken içimin sıkıldığını fark ederek dışarı çıkmak istedim. Çalışana seslendim ve iki dakika sonra yemeğini uzattığı benim gibi şizofren olduğu iddia edilen orta yaşlarda kadından uzaklaşıp bana doğru geldi. Kaşlarını kaldırdığında ''Dışarı çıkmak istiyorum.'' dedim. 

''Yorgun görünüyorsun, biraz uyumalısın belki de?'' Tabii, içinden ağlayıp, uyuyamamanın nasıl olduğunu bilmeyen birine göre bunu söylemek kolaydı. 

''Uyumayacağım. Sen götürmezsen kendimde gidebilirim.'' deyip mavi yataktan kalktım. 

Bana acıyarak baktığında, dişlerimi sıktım. Yürümeye başlarken o da arkamdan geliyordu. Beyaz tenim üşüyünce daha da beyazlaştı. Ya da buda zihnimin bana ürettiği bir saçmalıktı. 

Bildiğim bir şey, vardı ki ben şizofren değildim. Aynı odayı paylaştığımız kadın gibi işaret parmağını tavana dikip, ''Orada, yanıyor.'' demiyordum. Fazla Supernatural izlemiş olmalıydı. Yok, şeytan kanı içtin artık psişik güçlerin var. 

Bazense kendimin o kadından farkı olmadığını hatırlatıp, moralimi bozuyordum. Acıma duygumu kaybetmiştim. Kime inanacağımı bilmiyordum, hastaneye yattığım sıra da şizofren olmadığım açıklandı. En azından yarı şizofren olduğumu düşünüyordum. Zihnim, bana oyunlar oynuyordu. Aynı odayı paylaştığımız kadını bazen dibimde beni izlerken görüyordum. Uykumdan uyanıp, onun yatağında olduğunu görünce de kafayı yiyordum. Şizofren değildim zihin karmaşıklığı yaşayan bir genç kızdım. 

O geceden sonra arkadaşlarımın bana 'adını geçirmeyeceğim o kelimeyi' yapmasından sonra, böyle olmuştum. Ondan önce Bartu ve Esin sinirlenip bana vurduğunda sesimi çıkarmadım ve dayak yedim. Sonra bizimkiler geldi. Lara, Yağmur, Ezgi yoktu. O yüzden bana inanmıyorlar. Ama onlar suçunu itiraf etmeliydiler. O geceki gülüşleri ne de iğrençti. Hepsinden iğreniyordum, nefret ediyordum.

Öte yandan doktorların bana anılarımı karıştırdığımı söylemesine kahkaha atıp onları şaşırtıyordum. Her şey aşırı gerçekçiydi. Benden o beyaz önlüklü heriflere inanmamı beklemeyin. 

Artık kimseye inanmıyor, güvenmiyordum. Dedemden delicesine nefret ediyordum. O psikopattı, şu an hapishanedeydi ve ben buna bile üzülmüyordum. Babaannem burada olduğumu öğrenip, bir kere bile beni ziyarete gelmediğinde kendimi kaybetmiştim ben. Sevilmediğimi fark ettiğim sıra Lara, Aylin ve Yağmur geldi. 

Beni gerçekten özlemiş gibiydiler. Buradan çıktığım gün Lara'nın yanına gidecektim. Başka kimsem yoktu. Soğuk koridorda ilerlerken ben hariç herkesin terlediğini fark ettim. Klimaları söküp atmak istiyordum ama bunu yaparsam burada daha uzun süre kalacağımı tahmin ettim. Bazen her şeyi onların istediği yöne çekmeye karar veriyordum. Bana bunu yapan sevgili grup arkadaşlarımdan da intikamımı almak. 

ŞİŞE ÇEVİRMECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin