Castları aklımdakilere yakın kişilere belirlemeye çalıştım. Umarım siz de beğenirsiniz.
Not: Bu bir bölüm sayılmaz. Bölümlerin arasında olmasını uygun görmediğim için, Bartu'nun düşüncelerini ve gerçek tavırlarını anlatan bu Unbölüm'ü ayrı bir şekilde paylaşıyorum.
O yaptığı her hataya rağmen sevdiğim bir karakter, umarım sizin de bu Unbölüm'den sonra olumsuz düşünenler varsa düşünceleri değişir. Aslında hepsini eşit seviyorum ve hepsinin ağzından hikaye bitmeden ayrı ayrı bölümler yazacağım. Ama Bartu'nun bölümünü diğerlerinin aksine biraz öne çektim ve olayların olduğu bu sıralarda düşüncelerini daha iyi anlayabileceğinizi düşündüğüm için bunu diğer bölümlerin arasına tıkıştırdım. Her neyse, umarım onu gerçekten tanıyınca seversiniz.
İyi okumalar.
Yine karşımda gözlerini bir noktaya sabitlemiş yüzü asık bir şekilde oturuyordu. Acaba yine neye morali bozulmuştu? Siyah beline kadar uzanan düz saçlarına, tekrar Yağmur ve Aylin'inkine bakıp sonra kendininkine baktı. Esin'in beni dürtmesiyle kafamı ona çevirip, ne renk olduğunu hala çözemediğim gözlerine baktım.
''Ona bakıp durma.''
Her şeyi biliyordu. Bu düşünceyle utançla başımı eğdim.
''Ayrıca ona karşı bir umut besleme.''
Çünkü Bora var ve o, onu seviyor.
''Onları dün gece bir kaç kez duydum kıkırdayıp, kim bilir ne yapıyorlardı?''
Gözlerimi yumup başımı salladım ve umursamaz göründüğümü umarak omuz silktim.
''Belki de.. Belki de öpüşmüşlerdir.''
''Sus artık!'' diye kestim onu.
''Belki birbirlerine dokunup..''
''Esin o ağzını sikerim.''
''Belki de sevişmişlerdir.''
Her şeyi bilerek, beni kızdırmak ve aklınca benden intikam almak için yapıyordu. Ben en masumunu düşünüp sadece birbirlerine espiri yapabileceklerini düşündüm. Çünkü bu bile kalbimi beni terk eden annemin oflayarak sıktığı el bezi gibi burkmuştu. Acıtmıştı. Ve ben daha fazlasını kaldırabileceğimi sanmıyordum.
Kimse içimdeki beni görmesin diye yaptığım onca şey vardı ki, ben hiçbir zaman umursamaz biri olmadım; Ama çevremdekiler bana bir tekme daha indirdiklerinde başka bir çarem kalmamıştı. Onların yanında kendimi kasıp, evde içimi döke döke profesyonel olmuştum.
Ben içki içmezdim. Ancak annemin bizi terk edip babamın karı gibi depresyona girmesi üzerine tek yaptığım içki içerek acılarımı bir süreliğine unuturmuş gibi yapmaktı.
Haliyle, her zaman unutmak istediğim için kendimi içkiye bu kadar vermiştim. Şimdi yaptığımın saçmalık olduğunu yeni fark ediyordum.
İlk andan onu kendimden soğutmuştum sonra Esin'e tecavüz ettiğimi öğrenmiş benden daha da soğumuştu. Soğumak ne kelime nefret etmişti.
Bazen Bora'ya o kadar imreniyordum ki acı gerçekle yüzleşene kadar bir süre onunla hayal kuruyordum.
Birlikte o kadar eğleniyorduk ki.. Onu havada döndürüp kahkahalar atmasının hayalini kurup, sonra gözlerimi araladığında onun ancak kucağımda acı dolu çığlıklar atacağını düşünüp hayalimin içine sıçıyordum.
Onunla ancak hayallerimde yakınlaştığımı bilip gerçekte yine onunla olduğunu görünce canım acıyordu. Utanmasam hüngür hüngür ağlayacağım.
Ancak ağlayınca, yanıma gelip bana ''Pişman olduğun için şimdide ağlıyorsun. Senin ağlamaya hakkın bile yok.'' diyeceği için kendimi sıkıp ağlamayı reddediyordum.
Ve yine aynı şey. Umursamaz bir piç gibi görünüp öyle davranıyordum.
Onu bu kısa zamana rağmen tanıdığımı düşünüyordum. Hareketleri, cesur oluşu ve sevdiği insanları gerçek anlamda koruması diğer kızların aksine dikkat çekiciydi işte. Ben onun her şeyine aşık olmuştum. Her şeyiyle sevmiştim. Onu sevmek çok güzeldi.
Nefret ettiğim tek şey bana karşı kullandığı kelimelerdi.
Öyle olmadığını biliyordum.
Çünkü o benim için çok saftı. Ama ben yine bir sürü kötü şey yapıp onu kendimden soğutmuştum.
Bana aşık olmayacağını ve asla bana bakarken Bora'ya baktığında olduğu gibi gözlerinin parlamayacağını biliyordum.
Onu uzaktan sevmeye alışmıştım.
Ancak yine de acıtıyordu işte.
Benim olmaması.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİŞE ÇEVİRMECE
Novela Juvenil4 kız , 4 erkek. Hepsinin ayrı sorunları var ve bir oyunla birlikte birbirlerini tanıma şansı yakalayıp farklı maceralara atılıyorlar. Bir şişe çevirmece oyunu. Maalesef bu bizim oynadığımız şişe çevirmece oyunlarına benzemiyor. Bu daha tehlikeli ve...