İZMARİT

#42# gökyüzü bizim.

sanırım sınır koymadığım zaman oylar 40'ı geçemeyecek... Üzüldüm biraz. Ama neyse.

sınır 60 oy.

izmarit: kutay.

izmarit: benim sana söylemem gereken bir şey var.

izmarit: ama nasıl söyleyeceğim henüz bilmiyorum.

izmarit: sadece anlamanı bekliyorum.

izmarit: biraz zor olacak benim için ama,

izmarit: anla, olur mu?

izmarit: seni seviyorum.

kutayharmanli: İzmarit.

kutayharmanli: Ne oluyor?

kutayharmanli: Kötü bir şey mi oldu?

kutayharmanli: Endişeleniyorum.

kutayharmanli: Bir şey söyle.

kutayharmanli: İyi misin?

izmarit: iyiyim.

izmarit: merak etme.

izmarit: sadece,

izmarit: söz vermeni istiyorum.

izmarit: bu söylediklerimden sonra beni bulmayacaksın.

izmarit: yani, eğer istersen bulman birkaç saniye sürecektir ama.

izmarit: bulma, olur mu?

izmarit: ben sana gelmeden sen bana koşma.

izmarit: sana doğru yürümenin zevkini ilk ben yaşamak istiyorum.

izmarit: sana gelmek nasıl bir şey,

izmarit: tatmak istiyorum.

izmarit: bunu elimden almayacaksın, tamam mı?

kutayharmanli: Tamam.

kutayharmanli: Söz veriyorum.

kutayharmanli: Ne olursa olsun sen gelmeden ben seni bulmayacağım.

izmarit: bundan sonra seni her gün göremeyeceğim.

izmarit: gözlerindeki o güzelliği tadamayacağım.

izmarit: sana gülemeyeceğim.

izmarit: her gün ilk günkü gibi heyecanla okula gelip senin gelmeni camdan bekleyemeyeceğim.

izmarit: üzülüyorum ama bunu yapmak zorundayım.

izmarit: ben okul değiştirdim kutay.

izmarit: ikinci dönem yokum.

kutayharmanli: Ne?

kutayharmanli: Sen ciddi misin?

kutayharmanli: Bana ciddi olmadığını söyle.

izmarit: özür dilerim.

izmarit: ama yapmak zorundaydım.

izmarit: zaten elimde olan bir şey de değildi.

izmarit: elimde olsaydı,

izmarit: her gün sana bakarak sezen dinlemeyi seçerdim.

izmarit: gitmeyi değil.

kutayharmanli: Ben anlamıyorum.

kutayharmanli: Nasıl ya?

kutayharmanli: Nasıl gidersin?

kutayharmanli: En önemlisi, niye?

kutayharmanli: Niye zorundasın?

kutayharmanli: Bir şey demeyecek misin İzmarit?

izmarit: kutay...

izmarit: diyemem.

izmarit: sadece gitmem gerekiyor işte.

izmarit: ama senin için bir şey değişmiyor ki.

izmarit: beni yine okuldaymış gibi düşünebilirsin.

izmarit: hem ben yazarım da sana.

izmarit: çok fazla telefon kullanabileceğimi sanmıyorum bundan sonra ama,

izmarit: bir iki saatliğine aldığımda sana yazmış olacağım.

izmarit: buna emin olabilirsin.

kutayharmanli: Ya ne demek değişmiyor?

kutayharmanli: Ben her gün okula elimde bana verdiğin izmaritlerle geliyordum.

kutayharmanli: Okulda sınıftan çıkmayan ben, belki olur da gözlerini yakalarım diye sınıfa girmiyordum.

kutayharmanli: Deli divane seni arıyordum.

izmarit: kutay...

izmarit: ben özür dilerim.

izmarit: ama yemin ederim bunu ben seçmedim.

izmarit: yemin ederim.

izmarit: şimdi gitmem gerekiyor çünkü

izmarit: çünkü eğer bir gün sana doğru yürümeyi istiyorsam

izmarit: gitmeliyim önce.

izmarit: yoksa yürüyemem.

izmarit: okulum değiştirildi, artık oradayım.

kutayharmanli: Ne diyeyim ki...

kutayharmanli: Anlatmıyorsun hiçbir şey ama,

kutayharmanli: Bir sebebi vardır.

kutayharmanli: Sebepsiz yere bırakmazsın sen beni.

kutayharmanli: Biliyorum.

kutayharmanli: Ve merak etme, okuldan nakil aldıran öğrencilere bakıp seni bulmayacağım. Veya Sedef'e sormayacağım. Aynı sınıftasınız ya... ondan.

izmarit: bırakmam.

izmarit: hem bak,

izmarit: aynı okul olmasa da aynı şehirdeyiz.

izmarit: aynı gökyüzü.

kutayharmanli: gökyüzü bizim.

izmarit: gökyüzü bizim, her şeyim.

ben seni çok sevdim.

AH FEEELSS YERÜÜM.

neyse,

başka yerde kudururum artık,

gidiom ben.

sizi seviyom.

bb.