SESİMİ DUY [TAMAMLANDI]

9-ÇOCUK GİBİ

Merhaba ✨

Yeni bölüm sizlerle👇

Okurken tarihlere dikkat ediyorsunuz değil mi?Minik bir spoi: Beşinci bölümdeki tarihi olanları anımsıyor musunuz?

Keyifli okumalar💕

Okurken sizin için seçtiğim şarkıyı dinleyebilirsiniz🎵🎶🎵🎶

MULTIMEDIA: Love Has No Limits, Fleurie

9-ÇOCUK GİBİ

22 Ağustos 2019, Kanada

Eve geldiğimizde bütün gün fark etmeden koşuşturup durmamın acısı kendini yavaş yavaş göstermeye başlamıştı. Aşırı derecede yorgun hissediyordum.

Mert duşa girmişti, ben de salondaki koltuğa oturup öylece kalakalmıştım. Bedenim artık isyan etmeye başladığında bu geceki ziyaretimizin detaylarını düşünmeyi başka zamana erteleyerek soyunmak için yatak odasına gittim.

Bir an önce uyumaya can atıyordum. Yine de belki rahatlayabilirim ümidiyle son anda fikrimi değiştirerek duş almaya karar verdim. Banyoda Mert'in işi bitmek üzere olmalıydı. Bir çırpıda üstümdeki kıyafetlerden kurtulup bornozumu giydim.

Tam havlumu alıp arkamı dönmüştüm ki koridordan gelen ayak seslerini işittim. Hemen ardından da kapı açıldı ve üzerinde bornozuyla içeriye giren yakışıklı kocamla göz göze geldik.

Islak saçlarından damlayan suları elindeki havluya silerek tüm çekiciliğiyle bana doğru geliyordu. İçimden, her haliyle aklımı bu denli başımdan almayı nasıl başarabildiğini düşünürken ona bakıp keyifle gülümsedim ve hiç beklemediğim anda karşıma çıkardığı için hayata teşekkür ettim.

Havluyu omzuna atıp kollarını göğsünde bağladı ve beni baştan aşağıya süzdükten sonra dudağının kenarını ısırıp muzipçe gülümsedi.

"Duş alacağını baştan söyleseydin memnuniyetle beklerdim."

Şakayla elimdeki havluyla hafifçe kafasına vurmak istedim fakat son anda fark edip hızlıca eğilince ıskaladım.

Kapıya doğru yürürken açıklama yapma gereği duyarak "Galiba yorulmuşum. Aslında niyetim yoktu ama ılık bir duşun iyi gelebileceğini düşünüp fikrimi değiştirdim." dedim. Bana cevap vereceğimi sandım ama düşündüğüm gibi olmadı. Tam yanından geçtiğim sırada aniden kolumu yakaladı. Gözlerim şaşkınlıkla ardına kadar açılırken
"Ne yapıyorsun Mert? Bıraksana." diye çıkıştım.

Dinlemedi. Beni kendine doğru çekip elleri belimi sıkıca kavrarken kulağıma doğru eğilip fısıldadı.

"Tamam, madem gitmeyi bu kadar çok istiyorsun git ama seni yatakta bekliyorum, oyalanma, çabucak gel."

Kalbim artık göğsüme tekmeler savurmaya başlamıştı. Dudağıma ateşli bir öpücük kondurduğunda soluğum kesilmiş, ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim. Güçlükle kesik kesik nefesler alıp verirken olduğum yerde hareketsiz, öylece durup onu sadece başımla onaylayabildim. Onayımla birlikte belime dolanan ellerini önce yavaşça gevşetip sonra da tamamen çekerek beni tekrar serbest bıraktığında titreyen bacaklarımla banyoya yürüdüm.