22-GERÇEK BAZEN FARKLIDIR

1.5K 301 75
                                    

Merhaba

Yeni bölüm sizlerle👇
Bir önceki bölümde kaldığımız yerden devam ediyoruz.

⚠️Okurken tarihlere dikkat ediyorsunuz değil mi?

Keyifli okumalar💕

Sizin için seçtiğim şarkıyı dinlemeyi unutmayın🎵🎶🎵🎶

MULTIMEDIA: Real Friends, Camila Cabello

22-GERÇEK BAZEN FARKLIDIR

02 Ekim 2019, Kanada

Defne'yle aylar sonra ilk kez görüşüyorduk ve birbirimizi çok özlemiştik. Anlatacak öyle çok şey birikmişti ki daha şimdiden sabırsızlanıyor, hangisinden başlayacağıma karar veremiyordum. Yüzündeki ifadeden onun da benzer şeyler hissettiğini anlamıştım.

"Defne! Canım hoş geldin! Tanrım seni nasıl da özlemişim. Orada öyle durma hadi geç içeriye." dedim sımsıkı sarılırken.

Defne de aynını yapıp sarıldıktan sonra "Hoş buldum! Ben de seni çok özledim canım arkadaşım, gözümde tüttün hep. En sonunda dayanamadık ve bak buradayız işte." diye cevap verdi. "Melis, Mert dün gece biraz hastalandığını söyledi. O yüzden gelememişsin bizi karşılamaya. Geçmiş olsun, neyin var?"

"Sağ ol Defne, endişelenecek bir şey yok,
iyiyim. Sanırım biraz midemi üşüttüm. Mert de beni öyle görünce telaş yaptı, bilirsin işte."

Defne içeriye geçerken göz ucuyla dışarıya baktım. Mert arabanın bagajından eşyaları çıkartırken Bora da hemen yanında durmuş bize bakıyordu. Gülümseyerek ona el salladım. O da aynı şekilde karşılık verdi. Bu sırada Defne çoktan salona geçmiş koltuktaki yerini almıştı bile. Hemen yanına gidip oturdum. Ellerimi avuçlarının içine aldı. Yüzümün her santimetre karesini inceledikten sonra da bana yeniden sımsıkı sarıldı.

"Melis, canım arkadaşım. Seni nasıl da özlemişim. Kızım ya, baktım senden hiç ses yok, e ben de daha fazla sabredemiyorum. İkna ettim Bora'yı da. Birlikte çıkıp geldik. Sonuç, bak işte buradayız. Anlat bakalım neler yapıyorsun, günlerin nasıl geçiyor? Meraktan ölüyorum resmen gittiğinizden beri."

"Ne iyi yaptınız. Ben de çok özledim. Konuşacak o kadar çok şey var ki. Fakat önce hep beraber kahvaltımızı yapalım olur mu? Nefis yiyecekler hazırladım. Ne dersin?"

Defne susup hemen bakışlarını gösterdiğim yöne odakladı. Kısacık bir an sessizce durup baktıktan sonra hiç itiraz etmeden, "Tamam o zaman. Madem öyle diyorsun, bu kadar da zahmet etmişsin, istediğin gibi olsun. Sohbet biraz daha bekleyebilir bence." diye cevap verdi. "Hem zaten ben de çok acıkmıştım. Bakalım ne güzeller hazırladın?"

Defne yine benim Defne'mdi işte. Hazır yemeye bayılan biricik ev arkadaşımdı ve ben, onu çok ama çok seviyordum.

Biz böyle kız kıza konuşurken kapı açıldı ve içeriye ellerinde valizlerle Mert'le Bora girdi.

Bora'ya bakıp  "Boracığım Hoş geldin." dedim.

Gülümseyerek elindeki valizi yere bıraktı sonra da yanıma yaklaşıp bana sarıldı.

"Hoş buldum Melis. Seni tekrar görmek çok güzel."

"Bence de öyle. İyi ki geldiniz."

Selamlaşma faslımız bittiğinde bıraktığı valizleri tekrar eline alıp içeriye doğru ilerleyen Mert'i takip etti. Eşyaları onlar için hazırladığım odalara koyup döndüklerindeyse hep beraber masaya oturup neşe içinde kahvaltı yapmaya başladık.

SESİMİ DUY [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin