SESİMİ DUY [TAMAMLANDI]

14-ALARA'NIN FENDİ

Merhaba ✨

Yeni bölüm sizlerle👇

⚠️Okurken tarihlere dikkat ediyorsunuz, değil mi?

Küçücük bir spoi😉: Bu bölümde kaldığımız yerden devam ediyoruz. Alara Sarah dur durak nedir bilmiyor ve ithamlarıyla Melis'i zor durumda bırakıyor. Acaba Melis kendini bu ithamlardan kurtarıp temize çıkarmayı başarabilecek mi, ne dersiniz? Hadi gelin, okuyup görelim o zaman.

Keyifli okumalar💕

Okurken sizin için seçtiğim şarkıyı dinleyebilirsiniz🎵🎶🎵🎶

MULTIMEDIA: I'm Still Here, Sia

14-ALARA'NIN FENDİ

24 Ağustos 2019, Kanada

Evet, Alara Sarah oracıkta, hepimizin gözlerinin içine baka baka beni içki içip bir başkasını kendisi sanacak kadar sarhoş olmakla itham etmiş hatta daha da ileriye giderek resmen yalan söylediğimi ima etmişti.

Yıldız Hanım da belli ki biricik kızının o gece ne restoranda ne de dışarıda olduğundan haberdar değildi. Çünkü, Alara Sarah'la karşılaştığımızı söylediğimde şaşırıp sorgulayan gözlerle onun yüzüne baktığına bizzat kendim şahit olmuştum. Şimdiyse tartışmamızdan çekinmiş olsa gerek, kızı cümlesini bitirir bitirmez telaş içinde söze karışıp "Güzel evladım, Alara doğru söylüyor. Dün bütün gün odasından çıkmadı. Sen her halde başka birini ona benzettin." diyerek onu savunuyordu.

Zavallı Yıldız Hanım...

Alara Sarah'ın bu sevimli, yaşlı kadına söylediği yalanın muhtemelen ilk olmadığına her ne kadar emin olsam bile Yıldız Hanım'ın benim yüzümden üzülmesini istemediğim için sessiz kalmayı seçip başımı usulca önüme eğdim.

Alara Sarah şovunu yapmış, üstelik hem annesini hem de Mert'i inandırmayı başarmıştı. Tüm bunların üstüne sevdiğim adamın o simsiyah gözlerini sorgular gibi üzerimde hissetmek benim için ölümden beterdi.

Bu kız hakkındaki anlam veremediğim endişelerimde yanılmadığımı artık anlamıştım. O kadar soğukkanlıydı ki ustaca yalan söylerken kılı kıpırdamıyor, sesi bile titremiyordu.

Boğazıma çöreklenen yumruyu yok etmek için derin nefesler alıp yutkunmaya çalışırken içimden beynimin hızlıca doğru yolu seçmeme yardım edecek küçük de olsa sinyal göndermesini diledim fakat bana en ufak bir ipucu bile vermemekte direnince sonunda bekleyişimin boşuna olduğunu kabullendim.

Başımı çaresizce önüme doğru eğdiğimde elimde tuttuğum su mataramdan Mert'in çatık kaşları altından nefretle bakan gözlerinin yansımasını gördüm. O bile umutsuz halime acır gibiydi.

Alara Sarah'ın hepimize ustaca yalan söylemesi mi yoksa herkesin ona inanması mı daha kötüydü? Hangisi beni rahatsız edip canımı böylesine acıtmıştı emin değildim. Şu anda bildiğim tek gerçek vardı, o kazanmıştı ve ben kaybetmiştim. Öfke içinde dişlerimi tüm gücümle sıkıp tırnaklarımı avuçlarıma, etime sapladım.

Sebebini henüz bilmesem de bu kızın benimle tıpkı kedinin fareyle oynadığı gibi keyifle oynadığına emindim.

Alara yüzüme bakıp zafer kazanmış edasıyla pis pis sırıtırken göremesem de alev alev yanan yüzümün sinirden kıpkırmızı olduğunu hissediyordum. Bu sırada göz ucuyla bana bakan Mert, eğer burada biraz daha durursak ne olacağını halimden hemen anlamıştı. Az sonra muhtemelen birbirimize girecektik.