SESİMİ DUY [TAMAMLANDI]

16-HERKESE RAĞMEN

Merhaba ✨

Yeni bölüm sizlerle👇

⚠️Okurken tarihlere dikkat ediyorsunuz değil mi?
Zavallı Melis, Alara Sarah'la işi zor gibi görünüyor. Bakalım ne yapacak.

Keyifli okumalar💕

Sizin için seçtiğim şarkıyı dinlemeyi unutmayın🎵🎶🎵🎶

MULTIMEDIA: In The Middle, Zedd-Maren Morris-Grey

16-HERKESE RAĞMEN

24 Ağustos 2019, Kanada

Aile elbette ki insanın hayatında her şeyden, herkesten daha değerlidir.

Annemle babamı kaybettiğim gün içimde asla dolmayacağını sandığım kocaman bir boşluk açılmıştı. Sonrasında sağ olsun teyzem beni sahiplenmiş o boşluğu doldurabilmek için her ne kadar elinden gelenin belki de fazlasını yapmaya çabalamışsa bile bunu başaran asıl kişi Mert olmuştu. Teklifine "evet" deyip evlendiğimiz günden beri artık ikinci ailemdi.

Yüzüne her bakışımda, kalbim hiç bitmeyen bir heyecan ve sevgiyle çarpıyordu. O ve ben bütünleşip biz oluyorduk. Bizim hesabımızda bir artı bir iki değil hep bir çıkıyordu. Kalplerimiz tek yürekte çarpıyor, tek nefes olup aynı gökyüzünden aynı havayı soluyorduk. Bildiğim yegane gerçek birbirimize ait olduğumuzdu.

Mert'in simsiyah gözleri bana bakarken yıldızlı geceler gibi aşkla parıldadıkça, kendime her defasında onu sevmenin, onunla evlenmenin bu hayatta yaptığım belki de en güzel şey olduğunu söylüyordum.

Şu anda kendi evimizdeydik. Mert koltukta uyuyor, bense başucunda oturmuş hayran hayran bakıp saçlarını okşarken aramızda geçenlere rağmen onu hala ne kadar çok sevdiğimi düşünüyordum.

Parmaklarım saçlarının arasında dolaşırken kendi kendime, "Gıcıksın Mert." deye fısıldadım. "Bazen beni gerçekten sinir ediyor, sabrımı fazlasıyla zorluyorsun ama elimde değil, yine de seni çok seviyorum."

Oturduğum koltukta arkama yaslanıp gözlerimi kapattım ve öylece durdum. Parfümünün onunla bütünleşen tanıdık kokusu tüm odayı sarmıştı. Göremesem bile yüzümde varlığını hissettiğim kocaman gülümsemeyle derin bir nefes alıp kokusunu içime çektim.

Aynı anda birisi aniden bileğimi sımsıkı kavradı. Gözlerimi tekrar açtığımda Mert'i tam karşımda durmuş bana bakarken buldum. Nasıl yaptı bilmiyordum ama her nasılsa göz açıp kapayana kadar kısa bir sürede uyanmıştı.

Oturduğu yerden ayağa kalkarken beni de peşi sıra sürükledi sonra da boşta kalan eliyle belimi kavrayıp kendine doğru çekti. Aramızdaki mesafe çabucak kapanırken yüzüme değen ılık nefesiyle kalp atışlarım tenimi delip çıkacakmış gibi hızla çarpmaya başlamıştı.

Gözlerindeki yıldızlar beni hipnoz etmek istermiş gibi parlayarak dans ederken kulağıma doğru usulca eğilip boğuk bir sesle, "Neredeydin sen?" diye fısıldadı. Nefesi bu kez boynuma çarpıp istemsizce titrememe neden oldu.

Cılız çıkan sesimle "Ben...sadece biraz hava almak istemiştim." diye yanıtladım.

Beklediğimin aksine yanıma biraz daha sokuldu. Önce kulağıma birkaç küçük buse kondurdu sonra öpücükleri daha da derinleşerek boynuma doğru devam etti. Onun soluk alıp verişleri de giderek hızlanmaya başlamıştı. Elleri sırtımı okşayıp kıyafetimin üzerinde daireler çizerek yavaş yavaş tekrar aşağıya doğru inerken kendimi tutamadım ve ağzımdan küçük bir inilti yükseldi. Dudakları benimkileri bulduğundaysa bedenim artık adeta bana ait değilmiş gibi bağımsız hareket eder olmuştu. Sevdiğim adama sımsıkı sarılıp okşamak için sabırsızlanan parmaklarımı saçlarının arasına daldırdım.