Merhaba,
Yeni bölüm sizlerle. Bu arada bir bölüm daha böyle gider (hikayenin girişi için bu gerekliydi) sonra hareketleniyoruz ve gizem/gerilim giderek artacak efendim. Hazır olun, benden söylemesi😉Okurken sizin için seçtiğim şarkıyı dinleyebilirsiniz🎵🎶🎵🎶
Keyifli okumalar💕
MULTIMEDIA: I'll Think Of You, Kurt Hugo Schneider
3-GİZEMLİ YABANCI
08 Ocak 2019, Türkiye
Evimizin önüne geldiğimizde neredeyse sabah olmak üzereydi. Bora arabayı yolun kenarına yanaştırıp motoru durdurdu.
Her ne kadar Defne'ye gecenin tüm detaylarını anlatmadan yatmamın mümkün olmayacağını bilsem de şu anda istediğim tek şey pijamamı giyip yatağıma gitmek ve güzel bir uyku çekmekti.
Çantamla şemsiyeyi elime alıp arabadan aşağıya indim. Kapıyı kapatmadan önce de Bora'nın doğum gününü tekrar kutladım ve bizi eve kadar bıraktığı için teşekkür edip iyi geceler diledim.
Muhtemelen şu anda onu nezaketen bir fincan kahve içmek için eve davet etmeliydik. Sonuçta bizi partisine çağırıp ağırlamış, gecenin sonunda da arabasıyla evimizin kapısına kadar bırakmıştı. Evet, belki başka zaman olsa bunu yapabilirdim fakat çok yorgundum. Gecenin bu vaktinde kahve içip geyik muhabbeti yapmak isteyeceğim en son şeydi.
Ben kapıyı açmak için eve doğru hızlı adımlarla yürürken Bora arabasını tekrar çalıştırdı. Defne'ye veda ettikten sonra da gaza basarak hızla uzaklaştığını işittim.
Biraz yavaşlayıp fark ettirmeden kaldırımın diğer tarafında duran Defne'ye baktım. Bora'nın ardından salladığı elini araba gözden kaybolunca yavaşça aşağıya indirdi. Bana doğru döndüğünde yüzündeki şirin gülümseme birden kaybolup suratı asıldı. Kıstığı gözlerindeki öfke dolu bakışlarını üzerimde hissedince sessizce adımlarımı yeniden hızlandırıp eve doğru ilerledim. Kahretsin ki çok geçti, yakalanmıştım.
Anahtarımı kapıyı açmak için yuvasına takarken başıma gelecekleri bildiğimden içimden üçten geriye doğru saymaya başladım.
"Üç, iki..."
Mümkün olmayacağını bile bile çaresizce, sıfıra gelmeden önce eve girip kendimi soyunma bahanesiyle odama atabilirsem bir ihtimal Defne'nin hışmından kurtulabileceğimi ümit ettim.
"Bir!"
Sessizce içimden söylediğim son sayı dudaklarımın arasından döküldüğünde ne yazık ki daha odamın kapısına ulaşamamıştım.
Aynı anda Defne arkamdan yetişip söylenmeye başladı.
"Melis, sen ne zaman bu kadar kaba bir kız oldun arkadaşım?" diye haykırdığı zaman sırtım hala ona dönüktü. Gözlerimi sımsıkı kapatarak olduğum yerde durup dudaklarımı birbirine bastırdım. "Bora'ya büyük ayıp oldu. Doğum gününde bile çocuk bizi evimize kadar bıraktı ve sen dilinin ucuyla da olsa 'Buyur, bir kahvemizi iç.' diyemedin."
Öfkeden burnundan soluyordu. Yavaşça ona doğru dönerken alttan almayı denedim.
"Defneciğim, olur mu hiç öyle şey? Saat çok geç olduğu için davet etmedim. Sabah ikimiz de işe gideceğiz, unuttun mu?"
"Unutmadım tabii ki."
"Yarın senin ilk iş günün. Uykusuz uykusuz gitmeni hiç istemeyiz, değil mi ya?" dedim. "Hem Bora bizi biliyor, neden yanlış anlasın ki? Uygun bir zamanımıza denk getirip ilk fırsatta telafi ederiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESİMİ DUY [TAMAMLANDI]
Ficção GeralGüzel, genç bir kadın.... Onun hayatına hiç beklemediği anda giren bir adam.... Genç adamın hayatından çıkmak istemeyen eski sevgili.... Yeni bir çevre, yeni bir iş, yeni bir ev, yeni bir komşu.... Onlar için yeni hayatlarında her şey çok güzel gidi...