12-BLACK SWAN

1.9K 342 164
                                    

Merhaba

Yeni bölüm sizlerle👇

⚠️Okurken tarihlere dikkat etmeyi lütfen unutmayın!

Ufacık bir spoi😉: Bu bölümde Melis lavaboda kilitli kalıyor. Üstelik Mert'le baş başa özel bir yemek yedikleri sırada. Sizce bu olay bir tesadüf müdür yoksa onu biri ya da birileri kasten mi kilitlemiştir? Peki eğer öyle olsa sizce bunu yapan kişi kim olabilir? Ne düşünüyorsunuz? Hadi, okuyup görelim o zaman.

Keyifli okumalar💕

Okurken sizin için seçtiğim şarkıyı dinleyebilirsiniz🎵🎶🎵🎶

MULTIMEDIA:Swan Song, Dua Lipa

12-BLACK SWAN

23 Ağustos 2019, Kanada

Sohbet edip gülüşerek ofisten çıktık. Mert'in kolu belime sarılmıştı. Asansöre doğru yürürken gözüm birden bize bakan Polen'e takıldı. Öylece dikelmiş, tek eliyle yanında duran masadan destek almıştı. Hiç kıpırdamıyordu.

Sanki donmuş gibi dururken burnunun ucu hafifçe kızarmış, üzerimize odakladığı gözleri sulanmıştı. Gözyaşları pınarlarında birikerek akmak için sıralarını beklerken sabırsızlanıyordu. Üzüldüğü her halinden belliydi. Baktığı yerde ben dahil herkes silinip adeta yok olmuştu. Mert fark etmemiş olsa da etraftaki onca insana rağmen, Polen'in gözleri ondan başkasını görmüyor gibiydi.

Önüne vardığımızda Mert düğmesine bastı ve bulunduğumuz katta durmuş olan asansörün kapısı yavaş yavaş açıldı. Binmeden önce başımı tekrar çevirdiğimde Polen'in bize arkasını dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştığını gördüm.

Bu kız evli olduğumuzu bildiği halde beni Mert'ten kıskanıp ağlama noktasına gelmiş olabilir miydi sahiden? Acaba ikimizi yan yana görmeye tahammül edemediği için mi arkasını dönerek bulunduğumuz yerden hızla uzaklaşmıştı ki? Kafamdaki deli sorulardan bunaldığımda kendi kendime homurdandım.

"Offf, kahretsin! Çık kafamın içinden Polen. Mümkünse seni sonsuza dek unutmak istiyorum."

Aynı anda Mert kolumdan tutup beni içeriye doğru çekti ve istemsizce hızlıca attığım bir adımla ikimiz burun burana geldik. Asansör hareket edip yavaş yavaş aşağıya doğru inerken elleri tekrar belime dolandı.

Dudağının kenarı yukarıya kıvrılıp yüzüne muzip bir gülümseme yerleşirken kulağıma eğilip "Yakaladım!" diye fısıldadı. "İşte yeniden ait olduğun yerde, kollarımdasın."

Evet, kesinlikle öyleydim. Aslında bunu yapmayı hiç istemesem de kurtulmaya çalışırken "Yapma Mert. Şimdi bu halde birine yakalanacağız. Bak sonra 'Şirketin yöneticisi asansörde bayanları sıkıştırıyor.' diyecekler." dedim. O an yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştu.

Alt kata vardığımızda asansörün hızı da artık iyice azalmıştı. Yavaşça durduğunda Mert yanağıma kondurduğu küçük öpücüğün ardından hiçbir şey söylemeden kollarını gevşeterek beni serbest bıraktı. Hemen toparlanıp telaşla yana doğru kayarak ondan biraz uzaklaştım. Kapı tamamen açılınca önünde bekleyen insanları fark ettim. Gülmemek için dudaklarımı ısırarak pembeleşen yanaklarımı gizlemek için başımı önüme eğip aralarından geçtim ve dışarıya çıktım.

SESİMİ DUY [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin