She said, ‘I was seven and you were nine
Dedi ki “Ben 7 yaşındaydım, sen 9.
I looked at you like the stars that shined
Parlayan yıldızlar gibi bakardım sana
In the sky, the pretty lights-Gökyüzündeki ışıltılı yılzıdlar gibi”
‘And our daddies used to joke about the two of us
Ve babalarımız ikimiz hakkında şaka yaparlardı
Growing up and falling in love
Büyüyüp aşık olmamız hakkında.
And our momma smiled and rolled their eyes-Ve annelerimiz güler, gözlerini devirirlerdi.
And said, ‘Oh, my, my, my-Ve derlerdi ki “Oh, benim, bana ait…”
Take me back to the house in the backyard trees
Beni arka bahçedeki ağaç evine geri götür
Said you would beat me up, you were bigger then me
Beni dövdüğünü söylerdin, senden büyüktün
You never did, you never did
Ama hiç dövmedin, yapmadın…
Take me back when our world was one lot bad
Hayatımızın azıcık kötü olduğu o zamanlara geri götür beni
I dared you to kiss me and ran when you tried
-Beni öpmen için seni cesaretlendirip denediğinde kaçtım
Just two kids, you and I, oh, my, my, my, my
Sadece iki çocuktuk, sen ve ben… Oh benim, bana ait…
Well, I was sixteen when suddenly
Ben 16 yaşındayken birdenbire
I wasn’t that little girl you used to see
Gördüğün o küçük kız olmamaya başladım
But your eyes still shined like pretty lights
Ama gözlerin hala sevimli ışıklar gibi parlıyordu.
And our daddies used to joke about the two of us
Ve babalarımız ikimiz hakkında şaka yaparlardı
They never believed we really fall in love
Bizim gerçekten aşık olacağımıza hiç inanmadılar
And our momma smiled and rolled their eyes
Ve annelerimiz güler, gözlerini devirirlerdi.
And said, ‘Oh, my, my, my-Ve derlerdi ki “Oh, benim, bana ait…”
Take me back to the creek that’s reaching dark
Beni kararan koya geri götür
Two A.M, riding in your truck
Saat iki, senin kamyonunu sürüyoruz
Yet all I need is here next to me
Tüm ihtiyacım olan burada, yanımda…
Take me back to the time we had our very first fight
Beni ilk kavgamızın olduğu zamana geri götür
Slamming our doors instead of kissing goodnight
İyi geceler öpücüğü yerine kapılarımızı çarpmıştık.
You stayed outside ’til the morning light, oh, my, my, my, my
Sabah olana kadar dışarıda kalmıştın. Oh benim, bana ait…
A few years ago when comin’ around
Bir kaç yıl önce geldiğimizde
We were sitting at our favorite spot in town
Şehrin en sevdiğimiz yerinde oturuyorduk
Then you looked at me, got down on one knee
Sonra sen bana baktın, önümde diz çöktün
Take me back to the time when we walked down the aisle
Beni uafak gezintiler yaptığımız o zamana geri götür
Our whole town came and our mommas cried
Tüm şehrimiz geldi ve annelerimiz ağladı
You said, ‘I do’ and I did too
Sen”Yaparım” dedin ve ben de onayladım.
Take me home when we met so many years before
Uzun zaman önce tanıştığımız eve götür beni
Where we rock our babies on the very front porch
Verandanın önünde bebeklerimizi salladığımız yere…
After all this time, you and I
O zamandan sonra, sen ve ben…
When I’ll be 87 you’ll be 89
Ben 87 yaşında, sen 89 olduğunda
I’ll still look at you like the stars that shine
Sana hala parlayan yıldızlar gibi bakıyor olacağım
In the sky, oh, my, my, my
Gökyüzündeki o yıldızlar gibi, oh bu hayal bana ait…

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taylor Swift'in Tüm Şarkılarının Çevirileri
Non-FictionYeni bir albüme kadar [TAMAMLANDI] ©Tüm hakları saklıdır.