Benim için Ağlama

3.7K 157 8
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ☺️ Şimdiden teşekkür ederim 🙏🏻

Günler büyük bir hızla akıp giderken babam minik Eyşan'ı hiç kucağından indirmiyordu. Sanki Eylem hiç 4 yıl önce gitmemiş ve yanında minik bir çocukla dönmemiş gibi davranıyordu evdeki herkes. Eylem babamla benden daha yakın bir bağ oluşturmuştu kızı sayesinde. İçimdeki duygu kıskançlıktı ama değildi de.
Tam kendimi babamın dönüşüne hazırlamış ve ona hamile olduğumu söyleme cesaretini toplamışken Eylem çıkagelmişti. Hem de yanında bir fazlayla. Daha ikiz kardeşimle neler olduğunu konuşamadan babam içeri girmiş ve bu beklenmedik gelişmeyle küçük çaplı bir kriz baş göstermişti evimizde. Babam geniş mezhepli bir adam değildi. Bir süre kabullenemedi bu durumu.

Tabi "janım dedem" diye bacaklarına sarılan sevimli bir fare çabucak yumuşatmıştı gergin ortamı. Ama şimdi ben susmak zorunda kalmıştım. Sürpriz bir torunun üstüne bir tanesinin daha yolda olduğunu artık söyleyemezdim. Kalbine inerdi heralde adamın. İşte bu yüzdendi içimdeki kıskançlığa benzeyen o duygu.
4 yıl boyunca babamla ben vardık sadece. Sevinçlerimizle, üzüntülerimizle, dertlerimizle ve değerlerimizle... Babamdan bir şeyler saklamak çok zorluyordu her zaman ona dürüst olan yanımı. Hoş 2 aydır bu durum böyleydi ya. En azından anlatacaktım işte, artık üzerimdeki yük de kalkacaktı ama maalesef evdeki hesap çarşıya uymamıştı.

"Geldiğimden beri farkediyorum ama bu ufaklıktan sırayı sana getiremedim. Neyin var güzel kızım. Çok durgunsun bu aralar?"
Babamın şefkat dolu sesinden çıkan soru içimde ağlamaya hazır yanı tetiklemişti. Düşüncelerimden sıyrılıp bakışlarımı babamın yüzüne kaydırdım. Suratımı gerçeklikten uzakta tutup sahte bir gülümseme kondurdum dudaklarıma.

"Bir şeyim yok babacığım çok yorgunum sadece."
Yalan da değildi hani. Sürekli bir uyku hali ve yorgunluk vardı üzerimde.
Babam düşünceli bir halde yanıma yaklaşarak şefkatle okşadı saçlarımı. "Dikkat ediyorum iyi de beslenmiyorsun. Tabi yorgun düşersin." Tatlı bir azarlama akıyordu sözlerinden.

Onun bu hali dudaklarımın kıvrılıp arasından hafif bir kıkırtının kaçmasına sebep oldu. İlgiye o kadar ihtiyacım vardı ki.
Uzun zamandır bu iştahsızlık bende vardı. Kalbimin yangını başladığından beri... Tabi bir de mide bulantıları eklenince haklıydı bunda da canım babam. Bilmiyordu tabi hamile olduğumu tüm bu halimin bu yüzden ve ona sebep olandan kaynaklandığını.

"Babacığım sen biraz Eyşan'la ilgilenir misin? Biz uzun zamandır kardeşimle konuşamadık. Kız kıza biraz dertleşelim." Dedi babamla konuşmamıza şahit olan Eylem. İçten bir gülümsemeyle bize baktı hayatımızın en değerli erkeği.
"Tabi ki canlarım. Biz torunumla biraz park havası alalım."

Eyşan park lafını duyunca sevinçle yerinde zıplayıp ellerini birbirine vurdu. Babam ufaklığı kucaklayıp kapıdan çıkarken arkalarından hevesle bakıyordum. Umarım benim bebeğimle de bu günleri yaşarsın babacığım diye geçirdim içimden. Onların çıkmasını fırsat bilen Eylem hemen kolumdan çekip oturttu beni salondaki koltuğa. Sonra da kendini bıraktı yanımdaki boşluğa.

"Hadi anlat" dedi heyecanla. Gözleri bilinmeyene ulaşacak olmanın ışıltısıyla parlıyordu. Bu kadar merakla günlerdir nasıl dayandığı hayret vericiydi doğrusu.

İster istemez bu tavrına sinirlenmiştim. " Bence anlatacak bir şeyleri olan ben değil sensin." derken panikle etrafına bakındı kardeşim.

Biraz önceki canlılığından eser kalmamıştı"Ne anlatacağım ki?"
Yüzüne bakarken gözlerimi kapatan saçlarımı kulağımın arkasına tıkıştırdım.
"Erdem'i nereden tanıdığından başlayabilirsin? Ya da çocuğunun babasının kim olduğundan?" Kardeşimin sararan yüzü kötü bir şeyler olduğunun habercisi gibiydi. Merakla vereceği cevabı beklemeye başladım.
Eylem konuşmaya hazırlanırken dudaklarını yaladı cesaret alırcasına.

MASUMİYETİN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin