Bir Şans

7K 228 13
                                    

Kapanan kapı sesiyle uyandığımda üzerimden uyku sersemliği akıyordu.

Odaya hazırlanmak için girmiştik ama bikini fiyaskosu ve Erdem'in kontrolsüz sinirli sonucunda yine hırpalanan kişi olmuş, duygusal çöküş yaşamıştım.

Bikinimi koparıp beni utandırmasına ne gerek vardı anlayamıyordum. Bu hakkı kendinde nasıl görüyor sorusu beynimde dönerken, aynı hızla yanıtı da geliyordu. Eylem!

Onun yüzünden bu aşağılanmalara maruz kalıp, babamın sağlığı için susmak zorunda olduğumu kendime hatırlatıp durmam gerekiyordu sanırım.

Peki gerçek bu iken neden kalbim bu kadar acıyordu? Kendi kişiliğime yapılmayan ama bedenen hırpalanan olduğum için bu çekişkiyle daha ne kadar başa çıkabilecektim.

Polyanna yanım yine baskın çıkmış onun sarılmasıyla kızgınlığım azalmışken, bu içimdeki kırgınlık geçecek miydi?

Uyku mahmurluğu yavaşça üzerimden giderken, küçük kamaraya konan elbise kılıfı ve ayakkabı kutusu olduğunu tahmin ettiğim kutuyu farketmemle ayağa fırladım.

Tabi ya! Bir şeye hazırlanmamız gerekiyordu. Davet falan veriyorlar sanırım diye düşünerek hızla banyoya fırladım. Banyo kapısı kırıldığı için odaya geri dönüp kamaranın kapısını kilitledim. Ve kısa bir duş alıp saçımı kuruladım.

Ne giyeceğimi merak ederek kapalı duran elbise kılıfını açmak için uzandığım sırada oda kapısı çalındı. Üzerimde havlu olduğu için seslendim.

" Bir saniye. Duştan çıktım giyiniyorum" Erdem olduğunu düşündüğüm için sinirlenmesin diye aceleyle açıklama yapmıştım.

Dışarıdan gelen ince bir kadın sesi
" Efendim giyinmeseniz daha iyi olur. Benim adım Asya saç ve makyajınızı yapacağım ve yalnız olacağım. Elbisenizi giyerken böylesi daha iyi olur." Diye cevap verdiğinde bir an afallasam da kapıyı açtım çekinerek.

"Ben kendim yapardım siz zahmet etmeyin" karşımda duran minyon kısa kıvırcık saçlı, iri siyah gözlü esmer kıza içten bir gülümseme sundum.

"Olur mu efendim Erdem bey en özel şekilde hazırlanmanızı emretti." Aynı içtenlikle cevap verdiğinde odaya girmesi için geri çekildim.

Zaten küçük olan kamarada tuvalet masası olarak kullanılan ince konsolun, tabureye benzeyen pufuna oturup makyajımı bitirmesini beklerken bir yandan sohbet ediyorduk.
Benim yaşımda, evli ve çocuklu olduğunu öğrendim ve buna çok şaşırdım. Bana göre 22 yaş evlilik ve çocuk için erken bir yaş çünkü.

"İzmir' de çalıştığınız yer nerede?"

"Ben uçakla daha yeni İstanbul'dan geldim efendim, Erdem bey getirtti acilen"

Bir anda aklıma öylesine gelen soruyu sorduğumda aldığım cevap kafamda daha çok soru işareti oluştursa da bunları umursamamaya karar verdim. Sonuçta Erdem'in hayatımdaki yeri kısa bir süreliğineydi.

"Ah öyle mi?" Keşke yapmasaydı böyle bir şey, basit bir davete birini getirtmeye ne gerek vardı ki ben hallederdim diye düşünürken Asya
"Saç ve makyaj bitti şimdi kıyafetinizi giydirelim efendim." Dedi.

"Asyacım lütfen bana efendim diyip durma aynı yaştayız ayrıca ben öğretmenim diyeceksen hocam diyebilirsin" diye gülerek ona takıldığımda, o elbiseyi alıp karşıma geçmişti.

Olan biteni çok umursamadığım için merak edip de yaptıklarına bakmasam da gelinliğe benzeyen beyaz elbise dikkatimi çekmişti.

Şaşkınlıkla elbiseyi ve beyaz topuklu ayakkabıları giydim ve aynada kendime bakmak için arkamı döndüm.

MASUMİYETİN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin