Bölüm 20: Beyaz Laleler

1.6K 107 36
                                    

Multimedya: Martin Garrix ft. Bebe Rexha - In The Name Of Love

İthaf: 2 Mayıs da doğum günü olan ama bölüm atmadığım için bir türlü kutlayamadığım caaanım Sihirbaz'ım anastasya33333 'e. Geçmiş de olsa, iyi ki doğdun canım..

Tam tempo okumalar!

*

Bunu, ben yapmış olamazdım.

Kırmızı, sarı ve turuncunun tüm tonları ahenk ve uyum içerisinde bir bütünlük oluşturup iç içe geçerken etraf animasyonla flu görünüm kazandırılan bir klip gibiydi.

Çığlık sesleri iflah olmuyordu, Alistair'ın ve diğerlerinin insanları sakinleştirme çabaları nafileydi. Boğuk sesler eşliğinde burnuma dolan koku genzimi yakarak vücudumu tekrar bunu yapmam için tetikliyordu.

Asıl iflah olmayan bendim. Sıcağın akıl almaz cazibesi beni tekrar bu berbat şeyi yapmaya zorluyordu.

Nefsim iyice yoldan çıkmadan titrek ve sarsak adımlarla geriye ilerledim fakat bakışlarım bir saniye bile kızıl ateşten ayrılmıyordu.

Sırtım sert bir duvara çarptığında omuzlarıma dokunan uzun parmaklarla çarptığım şeyin bir duvar değil, Jackson'ın gövdesi olduğunu fark ettim.

Omuzlarımı tutarak beni kendine çevirdi ve bakışlarımı kızıllıktan ayırdı. Bedenim hâlâ dayanılmaz derecede sıcaktı; kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım fakat bu sefer omuzlarımı daha sıkı tuttu ve beni kendine çekti.

"Sakin ol, Isa. Sadece sakin ol."

Deniyordum fakat başarılı olamıyordum. Arkamdan Jackson'ın koyu siyah aynalarına yansıyan kızıl ve sarı huzmelerin dansı beni kendine daha çok çekiyordu ve ben bir psikopat gibi istiyordum ateşi.

Sakinleşmediğimi, bedenimin hâlâ cayır cayır yandığını fark eden Jackson ellerini omuzlarımdan çekti ve onunla gelmemi işaret etti.

Ayaklarımı sürüyerek peşinden giderken üzerime atlayan bir adamla sarsıldım.

"Onun yüzünden!" diye haykırdı saçını kazıtmış olan dövmeli adam. Surat ifadesinde korkuyu bastıran bir öfke vardı.

"O hiçbir şey yapmadı, Martin. Bağırmayı kesin." Jackson hâlâ beni çekiştirmeye devam ederkej bir yandan da isminin Martin oldupunu öğrendiğim adamı geçiştiriyordu.

Martin ellerini kazınmış saçlarına sürttü.

"Sen delirdin mi? O kız elini kapıya sürdüğünde kapı yanmaya başladı. O bir yaratık!"

"Öldür o yaratığı!"

Hayır, hayır, hayır... Şimdi olmaz. Şimdi olmaz!

Bana yönelik gelen suçlamalar ve 'yaratık' kelimesi, içimde bir kaç dakika kendini dinlenmeye çeken arsız ejderhayı tekrar harekete geçirmişti.

Ellerimi saran ateşler kollarımdan yukarı çıkarak tüm bedenimi sarmak istese de kendimi tuttum fakat ateşi kontrol edemiyordum. Ellerimden saçılan ışık Martin ve az önce beni suçlayan tüm insanların gözüne korku vermişti.

Onlar hızla geri çekilirken ellerimi arkama sakladım. Niyetim onları korkutmak veya beni bir ucube yerine koydukları için intikam almak değildi. Sadece... Hakim olamıyordum işte.

Birden bire elimi saran mavi ışıklar ateşi içinde yok ederken bir yandan da zorlanıyor gibiydi. Bakışlarım Jackson'a döndü.

"Üzgünüm ama bunlar seni biraz idare eder."

İMGE - IHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin