Hüma kapıdan giren kıcasını gördüğünde eli ayağına dolaştı hiç beklenden ailecek sofraya oturdular cihangir ise çok sakindi bu ailesinin bile dikkatin çekmişti ali ağa sultan hanım bu duruma çok mutlu oluyorlardı sonunda oğulları düzeldi diye içten içe mutlu oluyorlardı. Yemekler yenmiş hüme cay servisini yapmış cihangir ise ayaklanarak hümaya baktı "ban bir kahve yapıp çalışma odasına getir" dedi hüme ise "hemen ağam" deyip adımlarını mutfağa çevirdi
Cihangirin ağızından
Aklım almıyor aklım almıyor küçücük kız diyor ben koskoca cihangir ağayım hayatıma girdiği ilk andan itibaren beni kokusuna hapseti kafamı toplayamıyorum allah kahretsin
O sırada çalan kapıyı ile gir diye seslendim adım adım bana gelişini izledim çok güzeldi fazla güzel hele kapıdan girdiği andan itibaren odaya saran o koku ciğerlerimi yaktı hapis etti beni kendine tüm düşüncelerimden sıyrılıp sadece o kaldı aklında öfke nefret herşey yok oldu bu küçük kızın büyüsüne kapılıp gittiğim adeta naif sesi kulaklarıma ulaştı "buyur ağam" diyerek kahveyi masaya bıraktı...
gözlerine kenetledim gözlerimi çekingen haline küçük bir tebessümle "cihangir de kimse yok ken" dedim yüzüme mahcupça sanki hata yapmış küçük bir çoçuk gibi olur deyi verdi kapıya doğru ilerlediği sırada aklım bana inat dudaklarım bana isyan eder gibi döküldü kelimeler bir biri dilimdenYüreğime bir fincan kahve koyki yüreğime
İçer içmez kırk değil bir ömür sende kalsın...Hümanın sunduğu tebessüm ile sanki erosun o büyülü oku kalbimi delip geçmiş gibi hissettim biraz daha oyalanım çalışma odasında bu küçük kızı unutmalıydım ama nasıl yapacağım bende bilmiyordum
❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️
Hüma koşar adım odasına geçti kalbi ritmin kaybetmiş gibi çarpıyordu bu adam kimdi bu adam ona onca eziyeti yapan adam mıydı on beş günlük evliliğince ilk kez içten tebessüm ettirdi bana diye bildi hüma....
Hüma sabah kocasını sözünü hatırladı kalkıp hazırlanmaya karar verdi önce duş aldı sonra sultan annesin onun için seçti geceliklerini iç çamaşırlarını yatağın üstüne koydu bornozun kuşağını açacağı sırada aniden açılan kapı ile korku ile arkasını dünü cihangiri görmek onu rahatlatmıştı ancak cihangirin çatık kaşları onu ürkütmüştü cihangir ise karısına yaklaşarak "bir daha kapıyı kilitle benim yerime başka biride gelebilirdi " deyip karısı ile arasındaki mesafeyi sıfıra indirdi ıslak saçlarını kulağının arkasına koydu " senin tenini benden başka kim görürse onu öldürüm kadın" deyip ekledi hüma yutkundu "şey şey ağam tam " deye bilmişti cihangir karsının boyun derince koklayıp "hadi giyin ve saçlarını kurut" dedi hüma ne yapacağını bilemeyerek yatağın üstündeki kıyafetlere uzandı cihangir ise çapkınca sırıtarak "burda yanımda giyin " dedi cihangir bir adım gerileyip gömleğini çıkarmaya başladı hüma ise utanarak bornozunu çıkardı çıplak oluşunun utancı ile kıpkırmızı oldu karşısındaki kadını hareketlerin süzerek "giyinmesen mi bide çıkarmakla uğraşmazdık" dedi hüma ise alev almış gibi hisseti bacaklarından geçirdiği kırmızı iç çamaşırını hızlıca giydi ancak cihangir daha fazla dayanamayarak hümayı kendine çekti kucağına düşen hümaya adeta fısıldadı "giyme " dedi hüma ise tüm kabullenişi ile "peki "dedi cihangir memun kalmış şekilde karısını yatağa uzanmasını sağladı kendini huzura teslim ettiği kokunu kaynağı olan boyuna doğru yöneldi...cihangir kafasını kaldırıp karısına baktı yatağa dağılmış saçlarına kızarmış göğüs uçlarına boynuna ve öpülesi dudaklarına tutukuya teşvik eden sesini duydu cihangir dedi hüma cihangir ise son ana geldiğini beli edecesine söyle güzelim dedi hüma ise tekrardan bana şiir okur musun diye bildi cihangir ise fısıldı ile her zaman dedi... karısını kolarına çekip uyumak istedi cihangir ama aklına gelen şeyle yutkundu kaç kere sahip olmuştu karısına ama hiç korunmamıştı ya karısı hamile ise ya dediği an kafasına o deli sorular geldi hümaya dönerek "hamile misin" dedi hüma ise sesindeki sertlikle irkildi " bilmiyorum " diye bilmişti kısık sesle cihangir hümanın çenesinden tutarak "sakın güzel kokulum sakın hamile kalma senide onuda öldürüm çünkü benim tek evladım var oda emre " deyip üstünü giymeye başladı hüma ise kocaman olmuş gözlerle kocasına baktı kekeleyerek konuştu "biz biz kaç kere birlikte olduk " dedi cihangir öfke ile kükredi " kurtul o zaman ondan" dedi hüma göz yaşlarına boğuldu cihangir çıkıp gitti adam gitti kadın bitti ama bir anka kuşu misali hayatımız yeni güne yeniden doğacağımız gibi onlarda yeniden doğacaktı....
Cihangir
Beğeni ve yorumlarınız bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir bir kuşun öyksü
RomanceO senin çoçuğun dedi kadın... Adam öfke ile benim tek evladım var o da öldü kadın Bu günü unutma ağa ellerinde kendi çoçuğun kanı var sakın unutma diye bağırdı kadın ve yumdu gözlerini. Acımasız bir adam kendi çoçuğunu bile yok sayan kalbine zincir...